AİHM’nin İsviçre-Perinçek davası kararının raporlaştırılarak soykırım kararı öncesi Alman Meclisi’ne sunulduğu öğrenildi. Raporda, AİHM’nin kararı ‘1915 olaylarının soykırım olmadığı yönünde dolaylı hüküm’ olarak yorumlandı.
Alman Federal Meclisi’nin 2 Haziran’da aldığı soykırım kararı öncesi, Meclisin Bilim ve Danışma Kurulu’nun, AİHM’nin İsviçrePerinçek Davası kararını incelediği ve 28 Nisan’da Meclis’e sunduğu ortaya çıktı. AİHM’nin 1915 olayları ile Yahudi Soykırımı (Holokost) arasında büyük fark görmesi rapora yansıdı. Ancak raporu hazırlayanlara göre AİHM’nin bu ayrımı yapması başta Almanya ve İsviçre olmak üzere soykırım iddiasına karşı çıkılan ülkelerin kendi tarihsel bağlamından kaynaklanıyor.
Raporda, AİHM’nin bazı temel vurgularının aktarılmaması da dikkati çekti. Örneğin AİHM’nin, “1915 olayları için uluslararası mahkeme kararı yoktur, dolayısıyla soykırım hükmü geçersizdir” hükmüne yer verilmedi. Avrupa hukukunun, İsviçre’nin ceza yasasını dayatmadığı da belirtilmedi.
YETKİLİ CEZA MAHKEMELERİ
Alman Meclisi’nin Bilim Danışma Kurulu’nun (BDK), AİHM-Perinçek Davası’nın sonuçlarını 28 Nisan 2016’da parlamentoya rapor olarak sunduğu ortaya çıktı. Doğrudan parlamentoya bağlı olan kurulun 17 sayfalık raporunun tamamında AİHM kararı ele alındı. Raporun yanıtını aradığı soru, AİHM’nin 1915 olaylarının soykırım olup olmadığına dair bir karar verip vermediği.
Raporun yazarları, AİHM’nin kararını tekrarlayarak, soykırım hükmü verme yetkisinin sadece uluslararası ceza mahkemelerine ait olduğunu belirtti. Alman Meclisi’nin bildirgesi öncesinde hazırlanan ve milletvekillerine sunulan raporun, uluslararası hukuk çerçevesinde soykırım konusunda tek yetkili merciinin uluslararası ceza mahkemesi olduğunu vurgulaması dikkati çekti.
HOLOKOST İLE FARKI
Raporun yazarları AİHM’nin 1915 olayları hakkında dolaylı olarak hüküm verip vermediğini de tartıştı. Özellikle AİHM’nin 1915 olayları ile Yahudi Soykırımı olan Holokost arasında büyük fark görmesine raporda geniş yer verildi.
Bu ayrımın AİHM Büyük Dairesi’nden önce aynı mahkemenin 2. Dairesi tarafından yapılması raporda “Hukuk dünyasında 1915 olaylarının soykırım olmadığı yönünde dolaylı hüküm” olarak yorumlandı. Rapor, “2. Daire’nin hukuki değerlendirmenin ötesinde 1915 olayları ile ilgili tarihçiler arasında da genel uzlaşma olmadığını vurgulaması, soykırım iddiasının görecelendirilmesi olarak yorumlandı” ifadesini kullandı.
Buna karşılık raporda, AİHM’nin 1915 olayları ile Holokost’u ayırmasının, olayların tarihsel ve hukuki boyutundan ziyade, Almanya ve İsviçre’nin tarihsel bağlamlarından kaynaklandığı öne sürüldü.
AİHM kararında, İsviçre’nin Osmanlı İmparatorluğu ile yeterli bağı olmadığı tespitine yer verilmiş, tarihsel ve coğrafi uzaklıktan dolayı, İsviçre’nin 1915 olayları ile ilgili ceza yasası eleştirilmişti. Raporda, AİHM’nin bu değerlendirmesinin “hukuki ve yöntemsel argümanlarla eleştirilebilir” olduğu öne sürüldü. AİHM’deki karara muhalif yargıçların tutumunun dayanak noktası oluşturabileceği, raporun iddiaları arasında.