• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 12 Haziran 2013’de 6 yıl süren tutukluluğu aşırı uzun bularak Türkiye’yi mahkum etti.
• TC Hükümeti AİHM’ye gönderdiği deklerasyonla 6 yıl süren tutukluluğu aşırı uzun bulduklarını bildirdi.
• Anayasa Mahkemesi’nin, tutukluluğun iki kat uygulanmasını anayasaya aykırı bulmasının ardından, AİHM kararına dayanılarak tutuklulukları 6 yıla varan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer tutukluların tahliyesi istendi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 6 yıl tutukluluk süresini aşırı uzun bularak Türkiye’yi tazminata mahkum etti. AİHM’nin 12 Haziran 2013 günlü kararında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin de davaya gönderdiği deklerasyonla 6 yıl tutukluluk süresini aşırı uzun bulduğunu bildirdiği belirtildi.
AİHM kararının öğrenilmesinin ardından Ergenekon davasında tutuklulukları 6 yıla varan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve diğer tutukluların vekilleri İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak AİHM kararı doğrultusunda tahliyeye karar verilmesi istendi. Ayrıca tutukluluk kararına itirazı inceleyecek olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne de AİHM kararı hakkında bilgi verilerek, incelemeye esas alınması istendi.
I. DİLEKÇE
Duruşma günü veya aylık rutin inceleme tarihi beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme istemlidir.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne,
Dosya no : 2009/191
Konu : Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12 Haziran 2013 tarihli
kararı dikkate alınarak müvekkillerin tahliyelerine karar
verilmesi istemidir.
Tahliye İstemi ve Açıklaması:
1. AİHM: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 5/3 İhlal Edilmiştir!
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İkinci Dairesi, ekte örneğini sunduğumuz 12 Haziran 2013 tarihli kararında, 3713 sayılı TMK kapsamındaki suçlarda 6 yıl tutukluluk süresinin aşırı uzun olduğunu belirleyerek, bunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5/3. maddesine aykırı bulmuştur.
Anılan kararda daha önce verilmiş, 6 yıldır tutuklu bulundurulan başvurucunun durumu değerlendirilmiş ve önceki AİHM kararlarına da atıf yapılarak:
“AİHM, ayrıca başvuran tarafından maruz kalınan tutukluluk süresine ilişkin olarak sözleşmenin 5. maddesinin 3. fıkrasının ihlal edilmiş olduğu sonucuna varmıştır” denilmektedir. (sh. 7) Ayrıca bu ihlal nedeniyle başvurucuya 6.600 Avro manevi tazminat ödenmesine karar veriliyor.
2. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti:
TUTUKLULUĞUN AŞIRI UZUN OLDUĞUNU KABUL EDİYORUZ
Belirtilen dosyaya Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından verilen deklarasyonda şöyle denilmiştir:
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bu tek taraflı deklarasyon ile, başvuranın tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5/3. maddesi anlamında aşırı uzun olduğunu kabul ettiğini bildirmek ister…. Hükümet, başvuranların her birine manevi tazminata karşılık 4.950 Avro ve her türlü masraf ve giderleri (avukata ödenen ücrete KDV dahil olarak) karşılamak üzere 500 Avro ödemeye hazır olduğunu belirtir… Mahkemeyi, mevcut davayı kayıttan düşürmeye davet eder” (sh.4)
3. AİHM KARARI:
Bu başvuruyu inceleyen AİHM, başvuruculardan o tarih itibariyle tahliye edilmiş bulunan kişi için bu talebi kabul etmiş; halen tutuklu bulunan için ise bu kabule dahi itibar etmeyerek hüküm kurmuş; 6 yılı aşkın bu tutukluluk süresini AİHS’nin 5/3. maddesine aykırı düştüğünü saptamış ve ayrıca 6.600 Avro manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir (s 9).
4. TC ANAYASASI MADDE: 90
Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluk süresinin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirleyen kararından önce tesis edilmiş olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı dikkate alınarak, müvekkillerin tutukluluk hallerinin yeniden görüşülmesi ve tahliyelerine karar verilmesi gerekmektedir.
Bilindiği gibi Anayasa’nın 90. maddesine göre; usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlardan temel hak ve özgürlüklere ilişkin olanlar ile ulusal mevzuat çeliştiğinde, uluslararası anlaşma hükümleri uygulanır.
Belirtilen kesinleşmiş AİHM kararı, Mahkemeniniz son “tutukluluk hali inceleme” kararında esas alınan TMK 10/5. maddesinin AİHS’nin 5/3. maddesine aykırı olduğunu saptamıştır.
Bu durumda TMK’nın 10/5. maddesinin değil, AİHS’nin 5/3. maddesinin ve buna ilişkin AİHM kararının uygulanması gerekir.
Kaldı ki, somut olayda anılan maddenin Anayasa’ya aykırı düştüğü Anayasa Mahkemesince saptanmış ve iptal edildiği açıklanmıştır.
Anayasa Mahkemesi iptal kararı olmasaydı dahi, AİHM kararı nedeniyle uygulanamayacak olan TMK’nın 10/5. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararının gerekçesi henüz yayınlanmamış ve yasama organına yeni düzenleme için süre verilmiş olduğu gibi gerekçelerle hiç uygulanamaz.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle duruşma günü veya aylık rutin inceleme tarihi beklenmeksizin dosya üzerinden inceleme yapılarak; Ekte bir örneğini sunduğumuz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı dikkate alınarak müvekkillerin tahliyelerine karar verilmesini talep ediyoruz. Saygılarımızla.
Doğu Perinçek, Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş,
Muzaffer Tekin, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur müdafii:
EK: AİHM İkinci Dairesi’nin 12.06.2013 tarihli kararı
************************************************
İKİNCİ DİLEKÇE
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi
Dosya No : 2009/191
Konu : 12.06.2013 tarihli AİHM kararının sunulması.
Açıklamalar:
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin müvekkillerin tutukluluğunun devamına ilişkin kararına karşı 15.07.2013 tarihli itirazımızın incelenmesinde değerlendirilmek üzere aşağıdaki hususu arz ediyoruz:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İkinci Dairesi, ekte sunulu 12 Haziran 2013 tarihli kararla TMK kapsamındaki suçlarda 6 yıl tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5/3. maddesine aykırı bulmuştur.
Anılan kararda daha önce verilmiş, 6 yıldır tutuklu bulundurulan başvurucunun durumu değerlendirilmiş, AİHM kararlarına da atıf yapılarak: “AİHM, ayrıca başvuran tarafından maruz kalınan tutukluluk süresine ilişkin olarak sözleşmenin 5. maddesinin 3. fıkrasının ihlal edilmiş olduğu sonucuna varmıştır” deniliyor (s 7). Ayrıca bu ihlal nedeniyle başvurucuya 6.600 Avro manevi tazminat ödenmesine karar veriliyor.
Belirtilen dosyaya Hükümet adına verilen deklarasyonda şöyle denilmiştir:
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bu tek taraflı deklarasyon ile, başvuranın tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5/3. maddesi anlamında aşırı uzun olduğunu kabul ettiğini bildirmek ister…. Hükümet, başvuranların her birine manevi tazminata karşılık 4.950 Avro ve her türlü masraf ve giderleri (avukata ödenen ücrete KDV dahil olarak) karşılamak üzere 500 Avro ödemeye hazır olduğunu belirtir… Mahkemeyi, mevcut davayı kayıttan düşürmeye davet eder” (s 4).
Bu başvuruyu inceleyen AİHM, başvuruculardan o tarih itibariyle tahliye edilmiş bulunan kişi için bu talebi kabul etmiş; halen tutuklu bulunan için ise bu kabule dahi itibar etmeyerek hüküm kurmuş; 6 yılı aşkın bu tutukluluk süresini AİHS’nin 5/3. maddesine aykırı düştüğünü saptamış ve ayrıca 6.600 Avro manevi tazminat ödenmesine karar vermiştir (s 9).
Anılan kararın, müvekkillerin tutukluluk durumunun değerlendirilmesinde de dikkate alınması gerekir.
Bilindiği gibi Anayasa’nın 90. maddesine göre; usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlardan temel hak ve özgürlüklere ilişkin olanlar ile ulusal mevzuat çeliştiğinde, uluslararası anlaşma hükümleri uygulanır.
Belirtilen kesinleşmiş AİHM kararı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararında esas alınan TMK 10/5. maddesinin AİHS’nin 5/3. maddesine aykırı olduğunu saptamıştır. Bu durumda TMK’nın 10/5. maddesinin değil, AİHS’nin 5/3. maddesinin ve buna ilişkin AİHM kararının uygulanması gerekir.
Kaldı ki, somut olayda anılan maddenin Anayasa’ya aykırı düştüğü Anayasa Mahkemesince saptanmış ve iptal edildiği açıklanmıştır.
Bu karar olmasaydı dahi uygulanamayacak olan TMK’nın 10/5. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararının gerekçesi henüz yayınlanmamış ve yasama organına yeni düzenleme için süre verilmiş olduğu gibi gerekçelerle hiç uygulanamaz.
Bu nedenlerle; ekte bir örneğini sunduğumuz AİHM kararı da dikkate alınarak itirazımızın kabulüne, müvekkillerin tahliyelerine karar verilmesini talep ediyoruz.
Saygılarımızla. 18.07.2013
EK: AİHM İkinci Dairesi’nin 12.06.2013 tarihli kararı
Doğu Perinçek, Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Tekin,
Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur müdafii