*VİDEO HABER*
İşçi Partisi İzmir Seçim Mitingi bugün (21 Mart 2009) Bornova Cumhuriyet Meydanında binlerce İzmir'linin coşkulu katılımıyla yapıldı.
Mitingde İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin ve İzmir İl Başkanı Av. Tugay Şen birer konuşma yaptılar. Yurttaşların "Ne ABD Ne AB tam bağımsız Türkiye", "Perinçek çıkacak, hesap soracak" sloganlarıyla izledikleri miting hava muhalefetine karşın İzmir'in AKP ve Bölücülüğe karşı kararlı duruşunu ortaya koydu.
Mitingin video görüntülerini aşağıda izleyebilirsiniz.
Gültekin'in konuşmasının özetini aşağıda sunuyoruz:
MEHMET BEDRİ GÜLTEKİN'İN KONUŞMASI:
Değerli İzmirliler,
Değerli yurttaşlar,
Bugün 21 Mart. Ortadoğu ve Orta Asya halklarının he birlikte kutladıkları zulme karşı başkaldırışın bayramı,
Birliğin ve kardeşliğin bayramı
Umudun ve yeni başlangıçların bayramı,
Günümüzün en büyük zalimi Amerikan emperyalizmi ve işbirlikçilerine karşı
Mazlum milletlerin direniş bayramı
Kutlu olsun!
30 Mart sabahı Türkiye’nin gerçeklerine gözlerimizi açacağız
Bugün seçim kampanyalarının toz dumanı içinde karartılmaya çalışılan gerçeklere
Türkiye’nin gerçeği, resmi rakamlara göre dünyada, işsizlik oranı en yüksek ikinci ülke olmamızdır.
Sanayide kapasite kullanımının yarı yarıya düşmesidir.
Ekonomik nedenlerle çiftçilerin intihar etmeye başlamasıdır.
Tarımsal üretimin durması, milyarlarca dolarlık tarım ürünü ithalatı yapılmasıdır.
Kamu kaynaklarının yağmalanması, 3 -5 yılık iktidarları döneminde yandaşlardan dolar milyarderleri yaratılmasıdır
Cumhuriyetin yarattığı bütün KİT’lerin yok edilmesidir
Uzun lafın kısası Türkiye’nin gerçeği Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini yaşamamızdır.
Türkiye’nin gerçeği, gene Cumhuriyet tarihinin en ağır siyasi krizini yaşıyor olmamızdır.
89 yıllık Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman Cumhuriyetin temel nitelikleri İktidar koltuklarında oturanlar tarafından sorgulanmadı.
Hiçbir zaman İktidara muhalif bütün toplumsal kesimlerin ve bütün siyasal akımların yok edilmek istendiği bir dönem olmadı.
Hiçbir zaman basına bu kadar baskı uygulanmadı..
Hiçbir zaman hukuk bu kadar ayaklar altına alınmadı.
Hiçbir zaman devletin güvenlik güçleri içine sızmış çete mensupları sahte kanıtlar üreterek yurttaşları suçlamadı,
Hiçbir zaman gazeteciler savcı olu iddianame yazmadı,
Hiçbir zaman savcılar gazeteci olup mülakat yapmadı.
Hiçbir zaman, Partilerin Anayasa güvencesi bu kadar ayaklar altına alınmadı.
Bu tablo, tarihimizin en ağır siyasi krizini yaşadığımızı gösterir.
Nisan ayı ile birlikte, İktidarın yeni Anayasa girişimi ile birlikte krizin daha da ağırlaştığını göreceğiz.
Tarihimizin bu en ağır ekonomik ve siyasi krizine AKP başta olmak üzere sistem Partilerinin bir cevabı yoktur.
Zorlayın hafızalarınızı; Bu krizin çözümü konusunda aklınızda kalan tek bir cümleleri varmıdır.
Aklınızda kalan biricik “çözümleri”, günlerce milleti meşgul ettikleri “eşek muhabbetidir”
Birbirlerine hakaret ederek, o şamata içinde Türkiye’nin gerçeklerini unutturabileceklerini, kendi çözümsüzlüklerini gizleyebileceklerini zanediyorlar.
Ey Recep Tayyip Erdoğan!
Eğer kriz sizin kriziniz değilse, şu işsizlikte Dünya ikincisi olmak neyin nesidir?
Sanayi üretimimiz neden yarı yarıya düştü ve senin bu konudaki dünya birinciliğin neyin nesidir?
Bu intihar eden köylüler,
İntihar eden işadamları
İşsizlikten çıldıran çocuklarının ve kendilerinin kafalarına kurşun sıkarak intihar eden işçiler,
Konuldukları fabrika önlerinde ağlayan işçiler neyin nesidir?
Eğer kriz senin krizin değilse,
Şu 500 milyar dolara çıkan borç nedir?Yarısından fazlası yabancıların eline geçen bankalarımız, tamamı yabancıların elinde olan sigorta şirketlerimiz, yabancılara satılan topraklarımız kimin krizinin sonucudur.
Yedi yıldır miras yediniz. Sizden önce Özallar ve Çillerle o mirası yedi. Mirası yediniz ve bitirdiniz. Artık deniz bitti.
1930’larda Kapitalist Dünya tarihinin en ağır krizini yaşadı.
Ama Atatürk’ün Türkiye’si o krizin dışında kaldı.
Tam tersine tarihinin en büyük ekonomik kalkınma hamlesini o kriz yıllarında gerçekleştirdi
O zaman her gün yeni işyerleri kapanmıyor, tam tersine her gün yeni fabrikalar kuruluyordu Türkiye’de,
Demirçelikler, Sümerbanklar, Etibanklar, Et Balık Kurumları, Şeker ve Çimento fabrikaları, Uçak sanayisi, İlaç fabrikaları, vb. o dönemde kuruldu.
Kapitalist dünya kriz içindeydi, çünkü adına serbest piyasa denen canavarın pençesindeydi
Türkiye krizin dışındaydı, Çünkü adına Halkçı Devletçi model denen bir modeli uyguluyordu
İşte bunun için o zaman bırakalım krizin teğet geçmesini, Kriz Türkiye’nin olduğu mahalleye uğramadı bile.
Bugün de bütün dünyada kriz yok!
Bütün dünyada krizin olduğunu söyleyenler yalan söylüyor!
İran’da kriz olduğunu duydunuz mu?
Çin geçen yıl yüzde 8 ile büyüdü. Hani nerede o bütün dünyada olan kriz?
Hindistan, Küba, Venezuela’da kriz yok.
Bu ülkelerin ortak özellikler.
Bağımsızlık politikası izliyorlar,
Atatürk’ün halkçı devletçi modelini kendi ülkelerinin gerçeklerine uygulayarak Bat Dünyasının krizinin dışında kalıyorlar.
Serbest Piyasa’nın bizzatihi kendisi krizin nedenidir.
Kamu yararını değil, ne pahasına olursa olsun özel çıkarı gözeten sistem krizin nedenidir.
Gümrüklerin kakmasıyla yıkıma uğrayan tarım ve sanayi krizin nedenidir.
KİT’lerin yok edilmesiyle devletin ekonomiye yön verme olanaklarının yok edilmesi,
Devletin zenginliklerinin halkın alın terinin bir avuç tefeciye aktarılması krizin nedenidir.
Bankaların ce sigorta şirketlerin yabancıların eline geçmesi krizin nedenidir.
Hortumcuların ve yandaş patronların ülke zenginliklerin yağmalaması krizin nedenidir.
Siz hiç RTE’nin bütün bu konularda tek bir laf ettiğini duydunuz mu?
Duyamazsınız çünkü bizzat RTE’nin kendisi krizin nedenidir.
Açıkladıkları Pakete bakınız.
Otomobilde ve beyaz eşyada vergileri düşürüyorlar.
Vergileri düşürüp stokları eritecekler güya.
Vergi indirimi yatılarda sektörlerde faaliyet gösteren firmalara bakınız.
Neredeyse tamamı yabancı.
Ford, Toyota, Renault, Fiat, Vosvagen vb.
Şimdi Krize çözüm adı altında milletin elinde avucunda kalan ne varsa onu da yabancılara aktarmanın hesabını yapıyorlar.
En kötü dönemde bile halkı değil, yabancıların karını düşünüyorlar
Bütün sistem partileri iflas etmiştir
RTE’nin Mardin dönüşü yatığı itiraf: “İşsizliğe çareniz varsa söyleyin, uygulamazsam istifa ederim” Benim çarem yok itirafı!
Deniz Baykal’ın önerdiği çare: Sistem içinde Pansuman tedbir.
Otomotiv, beyaz eşya’da vergi indirimi
Bankalara kredi kolaylığı vb.
Devlet Bahçeli: Bu konularda konuşmuyor bile!
Gümrük Birliğinden çıkalım. AB üyelik başvurusunu geri çekelim!
IMF – DB reçetelerini çöpe atalım. Tam bağımsızlık. Türkiye Ankara’dan yönetilmeli!
Hortumcunun malına el konulmalı
İç borç ertelensin, Dış borç yeniden yapılandırılsın
İç piyasada yabancı para kullanımına son. Türkiye’de Türk lirası!
Lüks ithalat yasaklanacak!
Sabit kambiyo rejimi. Paranın giriş çıkışına kontrol.
Özelleştirilen kuruluşlar kamulaştırılsın
Bankacılık alanında milli yabancı varlığına son!
İMKB yeniden düzenlensin,
Sağlanan kaynaklar kamu eliyle yatırıma, Emek yoğun yatırımlarla işsizliğe kısa sürede çare
Tarımı desteklemek, sanayii korumak, KOBİ’lere destek!
Yabancı hipermarket ve süpermarketlerin iç piyasayı ele geçirmesine hayır!
Parasız eğitim, parasız sağlık
İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan başta olmak üzere komşularımızla ortak ekonomik bölge. AB kapısında sürünmeye hayır!
Haçlı İrtica ve Bölücülük karşısında hangi Partiden olursa olsun en güçlü adayı destekliyoruz
Güneydoğu’da 40 katır ile 40 satıra hayır! Çözüm İşçi Partisi adayları
İl Genel Meclisi seçimlerine bütün Türkiye’de katılıyoruz!
Dar Parti çıkarlarından hareket etmiyoruz. Türkiye’yi düşünüyoruz.
Tavrımızı en baştan açıkladık. Küçük hesaplar yapmadık. Azarlıklar bizim işimiz değil.
Biz bütün Türkiye’yi kazanmak istiyoruz.
Çarşafa rozet takan bir Parti Atatürk’ün Partisi olamaz!
Her mahalleye bir Kur’an kursu, Atatürk dönemine yasakçı dönem diyen ve Brüksellerde büro peşinde koşan,
Aynı şekilde MHP seçmenine de sesleniyoruz.
Her sıkıştığında BO eşbaşkanının imdadına koşan bir yönetimle “milliyetçi Türkiye!yi nasıl savunacaksınız?
Partilerinize sahi çıkmak istiyorsanız,
Değer verdiğiniz ideallerin Türkiye’de hayata geçmesini istiyorsanız
İl Genel Meclisinde İşçi Partisi’ne oy verin!
Türkiye’nin İşçi Partisi’ne ihtiyacı var!
Ergenekon tertibini bozmak için!
Krize karşı halkçı devletçi ekonomi için,
Ne AB, Ne ABD tam bağımsız Türkiye için, arasız Eğitim, arasız sağlık için, herkese iş, çarşıya bereket için,
Kardeşlik ve birlik için,
Kemalist Devrimi tamamlamak için,
30 Mart’tan sonra Milletin ihtiyacı olan devrimci önderliği, devrimci Partiyi yaratmak için,
İl Genel Meclisi’nde oylar İşçi Partisi’ne