İskenderun İlçe Başkanlığımızdan Suriye çalıştayı

İskenderun İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Suriye’nin İmarında Türkiye’nin Rolü ve Türkiye-Suriye ilişkileri” çalıştayı düzenledi

Tarih:

1/5
2/5
3/5
4/5
5/5

Türkiye-Suriye Dostluk Komitesi Başkanı ve Aydınlık Yazarı Prof. Dr. Mehmet Yuva, İskenderun’daki bir çalıştaya katılarak, Soçi Zirvesi, İdlib ve daha sonraki adım olan Fırat’ın Doğusu konusunda gelişen ve gelişecek gelişmeleri değerlendirdi.


Vatan Partisi İskenderun İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Suriye’nin İmarında Türkiye’nin Rolü ve Türkiye-Suriye ilişkileri” çalıştayı İskenderun’da La Perla Premium Otel toplantı salonunda gerçekleşti.


Çalıştaya Vatan Partisi il başkanı Yunusu Özgür Yıldırım, ADD Karaağaç şube Başkanı Kemal Işıkar, Vatan Partisi ilçe başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Yuva, Suriye ve bölgenin tarihsel geçmişini anlattı. Bölgenin önemine dikkat çekti. Tarih boyunca bölgenin savaşların ve barışın sonlanmasında kritik rol oynadığının altını çizdi.


Yuva’nın dikkat çektiği üç önemli konu:


1. İdlib sorunu Soçi zirvesi ruhuna uygun çözülecektir. Geriye dönüş olmaz.


2. İdlib, sonrası Soçi zirvesindeki devletler Fırat’ın doğusuna yönelik terörün bitirilmesinde ortak anlayış benimseyeceklerdir.


3. Türkiye, Suriye ile masaya oturarak, Suriye’nin imarında mutlaka yer almalı ve Türk iş adamlarım Suriye imarının dışında kalmamalıdır.


Prof.Dr.Mehmet Yuva:


Erdoğan, Putin ve Ruhani arasında İran’da bir zirve toplantısı gerçekleşmişti. Bu zirvede bazı sıkıntıların yaşandığı konusunda iddialar vardı, ben bunun tersini söylüyordum. Zira orada üçlü bir antlaşma sağlanmıştı. İran’ın katılmayacağı ama Erdoğan ve Putin’in bir araya geleceği, İdlib meselesinin görüşüleceğini Tahran zirvesinden sonra açıklamıştım. Bunun sebebini hemen izah edeyim; İran’ın sosyolojik ve mezhepsel yapısına baktığınız zaman, İdlib’e bir askeri müdahaleye katılması, Türkiye’nın dışında tutulduğu bir askeri operasyonun İran’ın, Rusya ve Suriye ile birlikte hareket etmesi orada özellikle kökten dinci mezhepsel, radikal grupların belki ılımlı grupları tırnak içinde söylüyorum, içine alarak, Şii düşmanlığı temelinde İran’a karşı, araya gelmeleri imkanı doğabilirdi. Bence bu konuda ikna edildi. Çok da iyi oldu. Zira Erdoğan ve Putin arasında hemen zirvenin ardından, İdlib’teki gelişmelere baktığımız zaman çok önemli ortaklık, ve irada görmekteyiz. Soçi zirvesinden çıkan sonuçlara ilişkin yakın askeri gözlem noktaları tahkim edilecek, bununla birlikte Rus ve Türk askerleri birlikleri, devriye operasyonları yapacaklar. Buna mukabil, terör örgütlerine ilişkin silah bırakılması, ağır silahlardan arındırılması, 15 Ekim tarih olarak belirlenmiştir, bu tarihe kadar gerçekleşecektir. Hemen ardından siyasi sürecin hayata geçmesi için ılımlı olarak kabul edilen, özellikle Türkiye’nin desteklediği grupların bu siyasi sürece aktif katılmaları hız kazanacaktır. Böyle bir sürecin İdlib sahasında sağlanmış olması veya sağlanabilir imkanın doğmuş olmasıdır.


Türkiye ve Suriye İdlib’ten sonra Fırat’ın Doğusuna Odaklanacaktır.


İdlib, sorunun bu çözüm sürecinin rahatlaması aynı zamanda Türkiye ve Suriye devletinin Fırat’ın doğusundaki terör örgütlerine odaklanmasını arkasından getirecektir.Zira dikkat edin Suriye, Soçi Zirvesinden çıkan kararları, memnuniyet verici olarak izah etmiştir. Bu da ilk kez İdlib sahasında Türkiye’nin Rus silahlı kuvvetleri ile değil, Türkiye ve Suriye Silahlı Kuvvetlerinin bir ortak askeri işbirliğinin de önünü açacaktır. Aynı zamanda her iki ülkenin esas sıkıntısını teşkil eden, hem Suriye’nin hem Türkiye’nin birliğini tehdit eden birçok askeri üslerle tahkim edilen hem Fransız ve Amerikalıların Fırat’ın Doğusunda bu bölücü yapılanmalara karşı iki ülkenin askeri kuvvetlerinin ortak operasyon yapması halinde bence, orada Amerika’nın orada beyaz bayrak çekeceği ve çekilebileceğinin önü açılabilinir. Suriye bu şekilde bir bütünsellik arz eder. Toprak bütünlüğü korunur ve siyasi süreç başlar. Ortaya çıkacak durumda bütün bölge için hayırlı olur. Türkiye’de hem bölücü hem de özellikle dinidar yapılara karşı, sorumluluklardan da kurtulmuş olur” dedi.