İşçi Partisi Ulusal Strateji Merkezi’nin (USMER) düzenlediği panelde son günlerin en önemli konusu türban konuşuldu. İşçi Partililerin yanı sıra vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği panele konuşmacı olarak CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter, İP Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever ve CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süheyl Batum katıldı. Paneli İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu yönetti.
12 Eylül Halkoylaması sürecinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Türbanı da biz özgür kılacağız” açıklamaları CHP başta olmak üzere geniş kesimlerce tartışıldı. İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek de Silivri Cezaevi’nden yaptığı açıklamada
“Türban özgürlüğü” diye bir özgürlük olabilir mi? Eğer ağanın marabası olmak özgürlük ise, türban da özgürlüktür” dedi.
Atatürk devrimini savunan kitlelerin, politikalarını ilgiyle takip ettiği İşçi Partisi ve
CHP’nin türban konusundaki farklı yaklaşımları USMER’in düzenlediği “Cumhuriyet
ve laiklik” panelindeki tartışmalara da yansıdı. Paneli izleyen yurttaşlar da konuşmacılara en çok türban konusundaki görüşlerini ve çözüm önerilerini sordular.
Panelin ilk konuşmacısı Süheyl Batum “Anayasa ve laiklik” konulu sunumunu “Kılıçdaroğlu ‘biz üniversitede türbanı çözeriz’ dedi. İçinizden bir kesim üzüntü duydu. Ben Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine siyaseten kesinkes katılıyorum.” diyerek tamamladı. Sorular gelirse bu konuya cevap veririm diyen Batum, gelen yoğun sorular üzerine “Türkiye’nin bir düzen içine girdiğini ve sağ partilerin elli yıldır dini kullanarak Türkiye’yi yönettiğini” söyledi. CHP’nin AKP’ye benzemeden fakat AKP’nin istismar ettiği her konunun üzerine gideceğini söyleyerek: “Bizim eylem ve söylem birliği içinde olmamız lazım. İçimizde tabii ki farklı görüşler olacak. Ben Enver Aysever arkadaşımızı çok seviyorum. Söylediği şeylerin bana göre uygun olmadığını, eğer bir gün CHP o çizgide genel politikasını yürütecekse ben o partide olmayacağımı söylüyorum. Ama Aysever arkadaşımızın da böyle düşünmesine karşı değilim. Bunlar benim çocuklarımın içinde yaşamasını istediğim Türkiye hedefiyle bağdaşmayan şeyler. Ben Ferit İlsever’i de ve İşçi Partisi’nin verdiği mücadeleyi de sevgiyle saygıyla karşılayan ve onlarla benzeri bazı eylemlerde olmaktan onur duyan bir insanım.”
Batum, işçi sınıfının yoğun olduğu kentlerde halkoylamasında ‘Evet’ oylarının yüksek çıktığını belirterek “Ordu’dafındıktan başka bir şey konuşulmuyor. Dört sene önce yedi buçuk lira olan fındık şimdi üç buçuk lira. Herkes ‘Allah belasını versin’ diyor. Ben bunu görünce referandumda ‘hayır’ çıkar dedim. Ama Ordu’da yüzde yetmişbeş ‘evet’. Nasıl! Şimdi bunu çözeceğiz. Çünkü birileri gelip bunlara yalan söylüyor. ‘Bunlar dinsiz, bunlar namussuz’, ‘onlar zengin, siz fakir’ diyor. Bunu el ele vererek çözmemiz lazım diyen Batum bizi bizden başka kurtaracak başka bir güç yoktur diyerek o gücü şöyle tarif etti: “O güç CHP’dir, İşçi Partisi’dir, DSP’dir.”
Panelde “Türban ve laiklik” konulu sunum yapan Nur Serter, “Yeni türban dalgasıyla karşı karşıyayız. Bu dalga tsunamiye dönüşüyor” dedi. Serter türbanın dinsel kimliğin bir ifade biçimi olduğunu söyleyerek “Yürürlükte olan mevcut anayasaya göre karar vermiş Anayasa Mahkemesi’nin halen yürürlükte olan kararları doğrultusunda yeni bir yoruma kapı açamayız.
Yeni bir yorum yapmak, kapıları aralamak siyaseten istenilen bir şeydir. Türbanın en
fazla ceremesini çekmiş insanlardan ikisi bu masada oturuyor” dedi.
Paneli izleyen yurttaşlardan gelen “türbanın gündeme gelmesinde CHP olarak
sorumlu değil misiniz?” sorusuna Serter, Kılıçdaroğlu’nun türban sorununun CHP iktidarında çözüleceğini söylediğini belirtti ve AKP iktidarında laikliğin tehdit altında olduğunu söyledi ve bu kendi görüşüm diye altını çizerek: “CHP iktidarında laiklik tehdit altında olmaktan uzaklaşacaktır.
AKP iktidarında laikliğin tehdit altında olduğunu görüyoruz. Bundan sonra da göreceğiz. Atatürk devrim ve ilkelerine ait, cumhuriyet kazanımlarına ait
ne varsa savunan insanların statükocu ilan edildikleri bir süreçte yaşıyoruz.
Dolayısıyla halen AKP iktidarında cumhuriyet ve kazanımlarının, Atatürk devrimlerinin ve laikliğin ne yazık ki tehdit altında olduğu bir süreç yaşanmaktadır.
O nedenle Kılıçdaroğlu, ‘CHP iktidarında’ sözünü bu anlamda sarf etmiştir diye düşünüyorum. Bu sorunun AKP iktidarında çözülmeye çalışılması halinde bunun sadece üniversiteyle de sınırlı kalmayacağını, bugüne kadar savunduğumuz Anayasa Mahkemesi kararlarının da görmezden gelineceği inancını taşıyorum.
Şu süreç içinde çözümlenmeye çalışılmasının hem laiklik açısından ciddi bir tehdit oluşturacağı hem de Türkiye’de düzenin altüst hale geleceği düşüncesindeyim. Bu, Nur Serter olarak benim kişisel görüşüm.” Serter ayrıca panelde akademik kimliğiyle bulunduğunu söyledi.
Ferit İlsever ise ‘Emperyalizm ve laiklik’ konusunda bir sunum yaptı. İlsever konuşmasına Kemalist önderliğin laiklik tanımıyla başladı ve Türkiye’nin bugünlere
nasıl getirildiğini anlattı. İlsever “Türkiye buradan bir devrimle ve Milli Hükümet kurarak çıkacaktır. Öncelikli görevimiz ise işçi sınıfının öncü karargahını güçlendirmektir” dedi. 2011 seçimlerine Milli Hükümet hedefiyle girilmesi gerektiğini
belirten İlsever, İşçi Partisi’nin programının hazır olduğunu belirtti. İlsever CHP’nin türban politikasını eleştirerek: “Laiklik adına bir şey kalmamıştır. Siz laikliği din özgürlüğü diye Turgut Özallar, Tayyip Erdoğanlar gibi tarif ederseniz özgürlük dersiniz. Tam tersine türban, iktidarda her türlü özgürlüğe sahip. O yüzden ben konuşmama laikliği tanımlayarak başladım. Bu tanım 1950’lerden sonra değişti. CHP’nin 1976 ve 2008 programlarında ve SHP’nin 1993 programında laiklik, “din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması”dır. Bunu böyle söylediğiniz zaman Atatürk devrimiyle alakanız kalmamış oluyor. En büyük cinayet Köy Enstitülerinin kapatılarak, eğitimde öğrenim birliği ilkesinden yapılan geri dönüştür. Parti Ecevit’in başlattığı, daha sonra Baykal’ın sürdürdüğü reddi miras ile, Kemalist Devrim’den vazgeçtiğini açıkça ilan etti. Artık CHP’nin 6 Ok programı, “babaannenin duvardaki resmi gibi”ydi. 1973’teki CHP-MHP koalisyonu döneminde şeriatçı cunta Emniyet’te
üslendi. Böylece bugünkü cemaat yapılanmasının önü açıldı. Ecevit’in Fethullah
Gülen’e övgü mesajlarını Baykal’ın Pensilvanya’ya mesajları izledi. İşte bu çizginin sonucunda bugün tarikatların iyiliğine yapılan vurgulara, laikliğin tehlikede olmadığı değerlendirmelerine ve “türbana özgürlük” şovlarına gelinmiştir.”
Panelin yöneticisi olan Alemdaroğlu, yaptığı konuşmada ise Anayasa’nın ilk üç maddesini okuyarak “Arkadaşlar biz bu ortak paydada bir araya gelebilen insanlar
olarak Milli Demokratik Devrimi gerçekleştirebiliriz” dedi. Süheyl Batum, Nur
Serter ve Ferit İlsever USMER’in kendilerini bir araya getirmesinden memnun olduklarını dile getirdi.