İşçi Partisi Öncü Kadın Genel Başkanı Rahime Sarıhan, Kızılay Meydanı'nında yaptığı basın açıklamasıyla Ankaralıları 22 Aralık “Terör kampları kapatılsın –Suriye ile Savaşa Hayır” mitingine katılmaya çağırdı. Basın açıklaması şöyle:
Türkiye son yıllarda bir maceraya doğru sürükleniyor. Hükümet, yıllardan beri iyi ilişkiler içinde olduğumuz ve karşılıklı dostluk bağlarıyla bağlı olduğumuz Suriye’ye karşı bir gerginliği tırmandırıyor.
Ortadoğu, dünyanın enerji deposudur. Buraya egemen olan, dünyaya egemen olur.
Suriye’de yaratılan kargaşanın nedeni, Amerika’nın, bu enerji deposunu gasp etme niyetidir. İsrail’in güvenliğini sağlamaktır. “Büyük Ortadoğu Projesi” olarak adlandırılan bu plana karşı Suriye’nin direnmesidir. Bu nedenle Türkiye, Amerika’nın ve İsrail’in önünü temizlemek için, Suriye’ye karşı haksız ve hayasız bir savaşın eşiğine getirilmiştir.
Suriye’de kurulan sözüm ona “Suriye Ulusal Konseyi”nin fiyaskoyla sonuçlanması üzerine, Kürt muhalefetin ağırlık kazandığı “Suriye Ulusal Koalisyonu” oluşturulmuş, başta El-kaide olmak üzere bütün terörist guruplar silahlandırılıp bir araya getirilmiş ve Suriye’nin başına musallat edilmiştir. Türkiye de bu grupların yanına iteklenmiştir. Şimdi artık ülkemizi ve ordumuzu, Suriye’ye karşı bir müdahalede kullanmak istiyorlar.
Daha böyle bir müdahale bile olmadan, Hükümetin bu ülkeyle ilgili politikası nedeniyle yalnız Suriye ile değil, diğer komşu ülkelerle de ilişkilerimiz bozulmuş, bu ülkelerle Türkiye arasındaki ticaret aksamış, inşaat, ihracat, taşımacılık gibi sektörler bundan büyük zarar görmüştür.
Türkiye, Amerika ve İsrail çıkarları uğruna Suriye’de iç karışıklık çıkarıp sonra da kaçmak zorunda kalan yüz binlerin üzerindeki çapulcuyu barındırmak zorunda kalmıştır.
Malatya’ya konuşlandırılan Füze Kalkanı Projesi de aynı amaçlara hizmet etmektedir. Bu proje, Türkiye’nin göğsünü İsrail’in önüne siper etmektir.
Hükümet, Amerika’nın ve İsrail’in çıkarları uğruna daha büyük bir maceraya kalkışır ve Suriye’ye müdahale etmeye yeltenirse bunun yol açtığı yıkım çok daha ağır olacaktır.
Çünkü:
Savaş, kitlesel ölüm, sakatlık ve yoksulluk demektir.
Savaş, emekçiler, yoksullar ve toplumun güçsüz kesimleri için ayrılan kaynakların kısıtlanarak savaşın hizmetine sunulması demektir.
Savaş, tüm maddi ve manevi değerlerin tahrip edilmesi demektir.
Savaş, soframızdaki ekmeğin, zeytinin, peynirin azalması demektir. Kıtlığın, yokluğun, kuyruğun artması demektir.
Savaş, şehit edilen her evladı için anaların yüreğine ateş düşmesi, demektir.
Savaş, yoksulluğun katlanarak artması, toplumun alt kesimlerinin ayak altında kalması demektir.
Oysa, ülkemizin 2013 yılı bütçesi, bu haksız savaşın hizmetine sunulmaktadır. Sosyal yardımlar kısıtlanırken silahlanmaya ayrılan kaynaklar artırılmaktadır.
Bizler, Öncü Kadınlar olarak, Suriye’ye karşı başlatılacak bir savaşın şiddetle karşısındayız. Evlatlarımızı bu savaşa göndermeyeceğiz. Mehmetçiği Coni’nin emrine vermeyeceğiz.
Amerika ve İsrail uğruna feda edeceğimiz tek bir evladımız yoktur!
Bu uğurda akıtılacak bir damla kanımız yoktur!
Yurtsever halkımızı, bu haksız savaşa karşı tepkimizi göstermek için 22 Aralık 2012 günü Hatay’da yapacağımız mitinge çağırıyoruz. Gelin, hep birlikte bu haksız ve hayasız savaşa “Dur!” diyelim; ülkemizin ve gençlerimizin geleceğini kurtaralım.