İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Hasan Basri Özbey, 7 Eylül 2008 günü Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyerek, Susurluk hükümlüsü Oğuz Yorulmaz'ın annesinin basına yansıyan açıklama ve taleplerini değerlendirdi. Özbey'in açıklamaları şöyle;
Son günlerde bazı medya organlarında, 2005 yılında Bursa’da öldürülen, Susurluk davası hükümlüsü, özel harekâtçı Oğuz Yorulmaz’ın annesinin “Oğlumu memur verdim, çete yaptılar… Oğlum devlet adına 94 kişiyi öldürdü… Mehmet Ağar, Tansu Çiller şimdi konuşsun, bu işin içinde Susurluk’un parmağı var…” açıklamalarına yer verilmiştir.
Anne Yorulmaz, yaşadığı evlat acısına karşın, oğlunu koruma kaygısına kapılmadan çok önemli bir gerçeği tescil etmekte ve Gladyo’nun adresini vermektedir.
GLADYO’NUN TAŞERONU: ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ
Anne Yorulmaz’ın gündeme taşıdığı ve oğlunun da tetikçisi yapıldığını ifade ettiği bu örgüt; İşçi Partisi tarafından 1996 yılında açığa çıkarılan Çiller Özel Örgütü’dür.
SüperNATO, Kontrgerilla, Gladyo vb isimlerle anılan ve Amerikan emperyalizminin ülkemizdeki yıkıcı-karanlık faaliyetlerini yürüttüğü taşeron örgütlenmeler, çeşitli dönemlerde farklı isimler almıştır.
ABD tarafından başbakanlık koltuğuna paraşütle indirilen Tansu Çiller ve ekibi, MİT, Emniyet ve TSK gibi devlet kurumlarının bazı görevlileri ile uyuşturucu-silah mafyası ve ülkücü mafya diye anılan suç örgütlerinde yer almış bazı kimselerden oluşan bir Özel Suç Örgütü kurmuştur.
Çiller Özel Örgütü olarak anılan bu Gladyo yapılanması, devlet olanaklarını kullanmış, CIA ve MOSSAD ile bağlantılı çalışmıştır. Lider kadrosunda Tansu-Özer Çiller, Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Korkut Eken, Alaattin Çakıcı, Abdullah Çatlıların yer aldığı Çiller Özel Örgütü, mafya örgütlerini kullanarak, birçok kanunsuz operasyon ve kirli işin uygulayıcısı olmuştur.
Örgüt “Azerbaycan’da darbe tertibi”nden “İran’la savaş kışkırtmaya”, “Çeçenistan provokasyonu ve Avrasya Feribotunun kaçırılması”ndan “Uyuşturucu ticaretine”, “Nükleer madde kaçakçılığı”ndan “Manukyan’a bombalı saldırıya” kadar birçok kirli ve karanlık faaliyeti yürütmüştür.
Çiller Özel Örgütü, faili meçhul cinayetlerin altına imza atmış, bu suçlarıyla “Bin Operasyon yaptık” diyerek övünmüştür.
ÇİLLER ÖZEL ÖRGÜTÜ
İŞÇİ PARTİSİ’NİN MÜCADELESİYLE AÇIĞA ÇIKTI
Bugün sözde “çetelere karşı mücadele” kahramanlığına soyunanlar, 1990’larda Çiller’i “Muhteşem” olduğunu keşfedip, desteklerken, İşçi Partisi, Çiller Özel Örgütü’nü kulağından tutarak halkın önüne çıkartmıştır.
İşçi Partisi, Susurluk’ta meydana gelen kazadan çok önce, Çiller Özel Örgütü’nü isim isim belirlemiş, suçlarını tespit etmiş ve bunu basın toplantıları, bildiriler, kitaplar, konferanslar ile Türk halkına duyurmuştur. Öncü Gençliğimiz, gittiği her yerde Çiller’in karşısına dikilip, protesto etmiştir.
Yine İşçi Partisi, TBMM Başkanlığı’na ve Cumhuriyet Savcılıklarına başvurarak suç duyurularında bulunmuş, Meclis araştırması, kamu davası açılmasını istemiştir.
İşçi Partisi, Susurluk kazasının ardından da Çiller Özel Örgütü’nün peşini bırakmamış, Susurluk çeteleriyle Çiller Özel Örgütü’nün aynı yapılanmanın unsurları, yani Gladyo’nun taşeronları olduklarını belirlemiştir. Bu tespitlerini halka açıklamış, TBMM’de oluşturulan Susurluk Komisyonu’na da iletmiştir.
İşçi Partisi’nin bu kararlı mücadelesi Çiller Özel Örgütü’nü felç etmiş ve nihayet Susurluk’un patlamasıyla birlikte yıkılmıştır.
Bütün bu bilgiler Sayın Doğu Perinçek tarafından “Çiller Özel Örgütü” adıyla kitaplaştırılmıştır. İlk kez 1996 yılında Kaynak Yayınları tarafından yayımlanan bu kitabın, Eylül 2008’de 6. basımı yapılmıştır. Şimdilerde “çetelerle mücadele” savında olanların, Gladyo’nun bir döneminin iddianamesi niteliğinde olan bu kitabı görmezden gelmeleri anlamlıdır.
İŞÇİ PARTİSİ, GLADYO-MAFYA-TARİKAT ÇETELERİNİN
AMANSIZ DÜŞMANI, KARARLI TAKİPÇİSİDİR
İşçi Partisi başından bu yana kararlı ve cesur tutumuyla Gladyo’nun amansız takipçisi olmuştur. Türkiye’nin 40 yıllık siyasal geçmişinde her karanlık olayın, her vatan ve millet düşmanı yıkıcı faaliyetin ortaya çıkarılmasında İşçi Partisi öncülük etmiştir.
İşçi Partisi, Çiller Özel Örgütü’nden Susurluk Çetelerine, Fethullahçı Gladyo’dan Kontrgerilla yapılanmalarına, her halk düşmanı SüperNATO oluşumuna karşı mücadele etmiş ve onları -kendi deyimleriyle- “felç” etmeyi başarmıştır.
Bu bağlamda İşçi Partisi, Gladyo-Mafya-Tarikat sistemine karşı halkın devrimci savcısıdır.
Şimdi bazı aymazların da inanmak gafletine düştükleri “çetelere karşı mücadele” yalanıyla düzenlenen tertiplerle İşçi Partisi liderleri tutuklanmışlardır.
Türkiye’de hangi çete, hangi karanlık iş varsa, ona karşı mücadele eden, faillerini kulaklarından tutup halka gösteren İşçi Partisi’nin liderlerini tutuklayarak çetelere karşı mücadele edildiği yalanına ancak ve ancak aptallar inanır.
İşçi Partisi’nin liderleri hapse atılmış, gerçek suçlular, gladyo-mafya-tarikat çetelerinin elebaşıları Bush’ların memurları olarak iktidar koltuklarında oturmaktadırlar.
Susurluk'un, Çiller Özel Örgütü’nün, tekmil kontrgerillacıların ipliğini pazara çıkaran İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve arkadaşlarına yargısız infaz yapılmaktadır. Sayın Hikmet Çetinkaya’nın belirttiği gibi; “On iki yıl önce Susurluk'un üzerini fasa fiso diyerek örtmeye çalışanlar, şimdi iktidarda kalmanın yolunu Ergenekon tertipleriyle aşmaya çalışmaktadırlar. Olayın özeti budur!”
HANGİ DEVLET?
O zavallı anne, oğluna devlet adına cinayetler işletildiğini belirterek, bunun sorumluları olan Tansu Çillerlerden, Mehmet Ağarlardan hesap sorulmasını istemektedir.
Anne Yorulmaz’ın Çiller-Ağar ekibinin adına cinayet işlettikleri devletin kimliğine ilişkin yanılgısını düzeltmek kaçınılmazdır. ABD vatandaşı Çiller’in, çeteler kurup, adına “bin operasyon” gerçekleştirdiği devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti değildir. O devlet ABD’nin derin devletidir.
GLADYO’NUN İDDİANAMESİ HAZIR
Anne Yorulmaz’ın, haklı talebine yanıt verilmelidir. Türkiye’nin Gladyo-Mafya-Tarikat karanlığından kurtarılması için; Çiller Özel Örgütü’nün, Susurluk Çetelerinin, Fethullahçı Gladyo’nun, Cumhuriyet düşmanı oldukları Yüksek Mahkemece tescil edilmiş Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) Eşbaşkanlıkları’nın, yüzyılın dolandırıcılık hareketi Deniz Fenerlerinin, kamu kaynaklarını Dişleyenlerin, Türk Adaleti karşısına çıkarılarak hesap sorulması zorunludur.
İşçi Partisi, 40 yıllık kararlı mücadelesiyle Amerikan emperyalizminin bu taşeronlarının suçlarını tespit etmiş, iddianamelerini yazmıştır. İddianameler hazırdır, Cumhuriyetin Savcılarını beklemektedir!
Agharta savcılarının Gladyo’nun suçlarını milli güçlerin üzerine atarak, çeteleri aklama çabaları boşunadır.
Silivri Mahkemeleri, iftira ve tertiplerle hapse atılmış yurtseverlerin değil, tekmil Gladyo’cuların yargılandığı kürsüye dönüşecektir!