İşçi Partisi, 22 Temmuz seçimlerinde Kemalist Devrim'i tamamlama programının başarı sağlayabilmesi için öncülere çağrı yaptı. Genel Başkan Doğu Perinçek'in öncülere gönderdiği çağrı mektubu şöyle;
HALK HAREKETİ
1. Halk hareketi, kılıcını vurmuştur ve Türkiye'nin kördüğümünü çözmektedir. Halk, Anayasa yapmıştır ve ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi görevlilerinin Çankaya'ya tırmanmasına izin vermemiştir. Milletimizin bilinci, ABD denetiminden ve AB kapısından kurtulmaktadır. Tandoğan ve Çağlayan Meydanları'ndan yurt düzlemine yayılan büyük halk hareketi ve anketler bu olguya işaret etmektedir.
"TURUNCU DEVRİMLERİN" SONU
2. Türkiye, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde olduğu gibi, 21. yüzyılın başında da dünya ölçeğinde bir gelişmenin başını çekmektedir. Türkiye'deki halk hareketi, ABD'nin sahneye koyduğu "Turuncu Devrimlere" son vermiştir. ABD'nin milli devletleri yıkma hedefi, Türkiye duvarına çarpmıştır. Vatansız küreselleşmecilerin turuncu bayrakları artık yerlere düşmüştür. Tandoğan ve Çağlayan'daki Albayraklar Denizinde görüldüğü gibi, milli devletlerin milli bayraklarını yükselteceği dönem açılmıştır.
ABD TÜRKİYE'DEN KORKUYOR
3. Türk Silahlı Kuvvetleri, cephesini Irak'ın kuzeyine çevirmektedir ve tehdidin kaynağını milletine açıklamaya başlamıştır. Artık Türkiye ABD'den korkmuyor; ABD Türkiye'den korkmaktadır.
MİLLET-ORDU BERABERLİĞİ
4. Türkiyemizin büyük tehlikelerle karşılaştığı her tarihi durumda olduğu gibi, Millet-Ordu beraberliği sağlamlaşmıştır. 1876, 1908 ve 1920 örneklerinde görüldüğü gibi Türk Devrimi'nin denklemi budur.
TAYYİP ERDOĞAN'LAR HÜKMEDEMİYOR
5. Tayyip Erdoğan yönetiminin artık milleti yoktur; ordusu yoktur; üniversitesi yoktur ve yargı kurumları da yoktur. Tayyip Erdoğan yönetimi, ülkeye hükmedemez duruma düştüğünü 28 Nisan 2007 günlü açıklamasıyla da kabul etmiştir.
ABD AT DEĞİŞTİRİYOR
6. Milletin büyük çoğunluğuyla cephe cepheye gelen ve Orduya kumanda edemeyen bu yönetim, artık ABD'nin Türkiye üzerindeki denetimini sağlamaktan da acizdir; işe yaramaz konumdadır. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi görevlisi olduğunu açıkça itiraf eden Tayyip Erdoğan yönetiminin sonu gelmiştir. ABD at değiştirmektedir.
TANDOĞAN VE ÇAĞLAYAN'I YÖNLENDİRME ÇABALARI
7. Türkiye, yeni bir yönetim arayışına girmiştir. Tandoğan ve Çağlayan meydanlarında tarih sahnesine çıkan etkin ve büyük kuvvete dayanmak, bütün iktidar projelerinin gündemindedir. Nitekim ABD dahil, bütün siyasal kuvvetler, o alanların temsil ettiği kuvveti yönlendirme çabasına girmişlerdir. TÜSİAD gibi kuruluşlar ve holding medyası, milletin büyük gücünü yeniden Batı denetimi altına almak için harekete geçirilmişlerdir. Buna bağlı olarak "Şeriata karşı ABD ile işbirliği" projeleri CHP güdümlü çevreler tarafından yeniden piyasaya sürülmüştür. "Ne Şeriat Ne Darbe" gibi uydurmalar, medya manşetlerinden dayatılmış, fakat halk katında kabul görmemiştir.
ABD'NİN YENİ İKTİDAR FORMÜLÜ
8. ABD, yeni iktidar formülünü piyasaya sürmektedir. Türkiye'yi yeniden "merkez sağ ve merkez sol" denen partiler aracılığıyla gütme planları işleme sokulmuştur. CHP ve MHP'ye yüklenen misyon tanımlanmış ve holding medyasında reklam kampanyaları başlatılmıştır. CHP yöneticileri, ABD katında CHP ile AKP arasında bir fark bulunmadığını memnuniyetle ifade etmektedirler. "ABD ile Şeriata karşı Ortadoğu çapında işbirliği" formülü, Büyük Ortadoğu Projesi'nin CHP çeşitlemesi olarak uygulamaya konmaktadır.
KÜÇÜK AMERİKA SİSTEMİ ÇÖKÜYOR
9. Çöken yalnız AKP iktidarı değildir; ABD'nin 1945 sonrasında Kemalist Devrim'i yıkıma uğratarak ülkemizde kurduğu "Küçük Amerika" sistemi de ağır sarsıntı içindedir. Siyasal planda bakarsak, ABD yönetimi, daha 1996 yılında Türkiye'yi "merkez sağ ve merkez sol" partileriyle yönetmenin artık mümkün olmadığını saptamış ve "Ilımlı İslam" adını verdiği Tayyip Erdoğan'ları iktidar makamlarına atamıştı. Ancak bu formül de artık iflas etmiştir. Şimdi makara geriye sarılmakta, "merkez sağ ve merkez solun diriltilmesi" planına geçilmektedir. Türkiye'yi yönetemez hale düşen ABD'nin son çaresi budur. Ancak nafile! 1991'den 2002'ye kadar iktidarı DYP, ANAP ve MHP ile paylaşan sosyal demokrasi, AKP iktidarının da mimarıdır. AKP'yi getirenler, AKP'yi götüremezler.
ZAMANI GELEN ÇÖZÜM
10. Bu koşullarda Kemalist Devrim'i yıkımdan kurtarma ve tamamlama programının zamanı gelmiştir. Zamanı gelen çözümün önünde durulamaz. İşçi Partisi, bu bilinçle Milli Hükümet Programı'nı hazırlamış ve 22-24 Aralık 2006 günlerinde toplanan 7. Genel Kongresi'nde kabul ederek milletimize sunmuştur.
İŞÇİ PARTİSİ'NİN GÖREVİ
11. Tandoğan ve Çağlayan meydanlarında kendisini gösteren milli hareket, bağımsız ve halkçı Türkiye'nin toplumsal kuvvetinin var olduğunu kanıtlamıştır. Halk kitleleri, Batı sisteminin bilincimize vurduğu zincirleri kırmaktadır. Bu gelişme, İşçi Partisi'nin onyıllardır tek başına yürüttüğü mücadelenin ürünüdür. Bütün mesele, milletin bu büyük birikimine önderlik edecek öncü teşkilatlanmadadır. İşçi Partisi, Milli Hükümet Programı ve kadrolarıyla bu görevi üstlenmiştir.
BARAJI GEÇİYOR KANAATİ
12. Milli Güvenlik Kurulu'nun devleti bilgilendirmek için bir süre önce yaptığı seçim araştırmasında, İşçi Partisi oylarının bugünkü verilere göre yüzde 12'ye kadar ulaşabileceği saptanmıştır. Özellikle İşçi Partisi'nin barajı geçeceği kanaatinin yerleşmesi, bu oyların yüksekliğini belirleyecektir. Seçim düzleminde gerçekleştirilecek ataklar, daha büyük başarıları da getirebilir. ABD güdümlü güçlerin bütün çabası, Partimizin gelişmesini gözlerden kaçırma üzerinde yoğunlaşmış bulunmaktadır.
İŞÇİ PARTİSİ'Nİ GÜÇLENDİRMEK BELİRLEYİCİ
13. Eğer ABD, 1991-2002 yılları arasında denenen ve Türkiye'yi AKP iktidarına teslim eden "merkez sağ ve merkez sol"u yeniden iktidar koltuklarına oturtabilirse, AB kapısında parçalanma ve ekonomik yıkım ağırlaşarak devam edecek ve Türk Ordusu bugünkünden çok ağır tehditlerle yüz yüze gelecektir. AKP'nin uyguladığı ABD-AB-IMF programı, bu kez de CHP-MHP koalisyonuyla sürdürülecektir; planlanan budur. ABD'nin yeni iktidar formülünün karşısına Milli Hükümet seçeneğiyle çıkmak için, İşçi Partisi'nin güçlendirilmesinden ve Meclis'te kuvvetli bir kadroyla yer almasından başka bir çözüm gözükmüyor.
BAĞIMSIZLIK İÇİN BİRLEŞELİM
14. Halk, partilere "birleşin" diyor. Çünkü Türkiye büyük tehditlerle yüz yüze gelmiştir. "Birleşin" talebi, aslında bu tehditleri yenmek için büyük kuvvetleri bir araya getirme talebidir. Bu "birleşin" talebini karşılaştığımız ABD tehdidinin kuyruğuna takmak, bugün Türkiye'nin önüne kurulmakta olan tuzaktır. Evet birleşelim! Ancak ABD denetiminde ve AB kapısında değil, Atatürk'te birleşelim, Atatürk'te buluşalım! Halk hareketini sahte laiklik sloganlarıyla yolundan saptırmak ve ABD'ye teslim olmak için değil, bağımsızlık için birleşelim. Halk bunu istiyor. İşçi Partisi, Türkiye'yi ABD denetiminden ve AB kapısından kurtaracak, Atatürk'ün çalışan, üreten, başı dik ve aydınlanmış Türkiye'sini yeniden inşa edecek her tür birleşme çabasında yer almaya şartsız olarak hazırdır.
TARAFSIZ SEÇİM HÜKÜMETİ
15. Tayyip Erdoğan yönetimi, devlet olanaklarını kendi çıkarı için kullanmaktadır. Bu uygulama, millet iradesinin ortaya çıkmasını engellemektedir. Sağlıklı ve adaletli bir seçim yapılması için tarafsız bir hükümetin kurulması şarttır. Cumhurbaşkanı, Anayasa'nın 103 ve 104. maddelerinin gereği olarak, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi görevlisi Tayyip Erdoğan'ı başbakanlıktan istifaya davet etmeğe yetkilidir ve sorumludur.
İKTİDARI BELİRLEYEN KANUN
16. Türkiyemiz, şu gün hangi tertip ve planlarla karşı karşıya olursa olsun, üç beş yıl içinde iktidarı belirleyecek kanun bellidir: Vatan savunmasının başına geçen kuvvet, Türkiye'yi yönetecektir. İşçi Partisi, kendisini bu tarihsel göreve adamıştır.