İşçi Partisi Mersin İl Merkezinde yeni katılan üyeler için düzenlenen törene davetliydim. Tören öncesi, Öncü Kadınların elleriyle hazırladıkları nefis kahvaltı sofrasına oturduk.
Bu arada, İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey’in yeni üyeler ile sohbetine de tanık oluyorduk. Psikiyatrist Nuray Özdemir Özkan, geçmişte İlerici Kadınlar Derneğindeki mücadelesini anlatırken, kırk yıllık ülkücü Nural Emiroğlu “Göreceksiniz, o gaflet ve delalet içinde bulunan tüm parti ve teşkilatlarda, büyük bir deprem olacak. Biz o büyük depremin ilk sarsıntılarında gelenlerdeniz” diyor, kırk yıllık CHP’li Abdülvahap Sakin ise, heyecanla Genel Merkeze yazdığı istifa mektubunu gösteriyordu.
Duruma şahit olan gazeteci arkadaşım Ender Erdemil “Vallahi rüyamda görsem inanmazdım, İşçi Partisini kutluyorum. Geçmişte birbirlerine bu denli zıt olan insanları bile aynı çatı altında bir araya getiriyor” demekten kendini alamadı.
Kahvaltı faslı bitince, törene geçildi. İl Sekreteri Nurettin Ataman isimleri okuyor, Hasan Basri Özbey de rozetleri takıyordu. Daha sonra yeni üyelerin bir kısmı kendilerini tanıtarak niçin İşçi Partisine katıldıklarını anlattılar.
Her kesimden Öncü Vardı
Mersin’in ünlü operatörlerinden ve uzun süre Tabipler Odası Mersin Şube Başkanlığını da sürdüren Doktor Mustafa Güleç Erkılıç, aynı zamanda Türkiye’de ilk kez Mersin’de kurulan Ulusal Güçbirliği’nin de önderlerinden. Görevi nedeniyle törene katılamayan Erkılıç’ın ismi okunduğunda H.Basri Özbey’in ”Mustafa bey şimdiye kadar neşteriyle hep hastalarını iyileştirdi, bundan sonra neşterini ülkeye de atacak” sözleri çok alkış aldı.
1970’li yıllarda Mersin’de İlk Ülkü Ocakları Derneği kurucularından Nural Emiroğlu, yaptığı konuşmada “İşçi Partisine üye olmakla aynı zamanda rahmetli Başbuğ Türkeş’in vasiyetini de yerine getirdiğimi düşünüyorum. Türkeş bundan yirmi yıl önce Nazım Hikmet’in Kuvayi Milliye destanından bir pasaj okuduğu için, bazı kendini bilmezlerden eleştiri almıştı. Türkeş onlara verdiği cevapta “Bu vatanı rahat bırakmazlar, sağ sol demeden tüm vatanseverlerin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu nedenle milli sol’a zeytin dalı uzatıyorum” demişti. İşte rahmetlinin altını çizdiği tehlike bugün kapımızı çaldı. İş işten geçti demeyeceğiz, biraz daha fazla çalışacağız ve milletimizi ayağa kaldıracağız. Orta çağ karanlığını ve tabuları yıkmak için buradayım.
Kırk yıllık parti terbiyem ve her şeyimle partimin hizmetindeyim” dedi. Abdülvahap Sakin, Karayollarından emekli tekniker ve Kıbrıs Gazisi. Mustafa Kemal’e olan fiziki benzerliği ve Karadeniz şivesiyle yaptığı esprileriyle sempati toplayan Sakin’in konuşmasını ise, 40 yıl onurla hizmet verdiği CHP Genel Merkezi’ne yazdığı istifa mektubu oluşturuyordu. Bazen kızarak, bazen hüzünlenerek, bazen de gürleyerek okuduğu mektupta “Türkiye’de Kürt sorunu değil, PKK terörü olduğu bilindiği halde, emperyalizm ve AKP’nin kuyruğuna takılarak ‘Genel Başkanlığıma mal olsa da bu sorunu çözeceğim’ diyen ve Sosyalist Enternasyonal’e katılıp Türkiye’nin bölünmesine yol açacak yerel yönetimlere özerklik tanıyan karar taslağına imza atan birinin CHP’de genel Başkan olmasını içime sindiremiyorum” diyen Sakin, sözlerini şöyle bitirdi.” Ben Kıbrıs gazisiyim. Orada düşmanlarımız belliydi. Onları yendik, savaşı biz kazandık. Şimdi İşçi Partisinin üyesiyim. Emperyalizmle ve Atatürk düşmanlarıyla yine savaştayız ve inanın ki bu savaşı da biz kazanacağız”
Psikiyatrist Nuray Özdemir Özkan “Ben öteden beri Mustafa Kemal sevdalısıyım. Uzun süreden beri İşçi Partisinin akıllı, birleştirici ve anti-emperyalist çizgisini takip ediyordum. Yalnızca takip etmenin haksızlık olacağını düşündüm, gelip yerimi aldım. Diğer seyircileri de sahneye inmeye davet ediyorum Emeğimi, enerjimi milletimizin hizmetine sunmak istiyorum. İşçi Partisini şu anda tüm yurtsever geleneklerin temsilcisi olarak görüyorum” dedi.
Sevinç Acar, ise Yeni Parti’den gelmiş. “Çok sevdiğim arkadaşlarımın hepsi burada. Yeni Parti ile İşçi Partisi arasında zaten çok önemli bir fark yoktu. Bölünmenin bir anlamı yok. Gün birlik günüdür” dedi.
Salih Akkaş “Pamukoğlu’nun partisinden geldim. Son seçimde ise oyumu MHP’ye verdim. Vatanımız zor durumda. Vatanseverlerin İşçi Partisi’nde toplanacağını biliyorum. Onun için buradayım. Bu partide sapma yaparsa buradan da ayrılırım” dedi.
Gökçe Bostancı, Üniversite öğrencisi, TGB üyesi.“Hep etrafıma bakardım, niye kimse bir şey yapmıyor, niye insanlar sessiz diye. İP ile tanışınca artık rahatladım. Şimdi mücadelenin içindeyim. Bence insanlar artık yakınmayı bırakıp benim yaptığımı yapmalı” diyor.
İbrahim Zengin Gözne beldesinin köklü ailelerinden, bir önceki dönem de CHP Gözne Belediye Başkan adayı idi.
CHP eski ilçe yöneticilerinden Fatma İlhan Çelikörs, Emekli Hâkim Ercan Kaya, Müzisyen Sedat Akvan, ev hanımı Selma Eser ve birçok üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 40 öncü İşçi Partisinin son bir aylık üyeleri.
Çınaraltı kahvesi de artık İşçi Partili
Gözne Beldesi, Mersin’in en yakın yaylası ve tatil beldesi. Yazın Cuma akşamları Gözne yolunda adeta konvoy oluşturan arabalar, serin geçirilen üç gecenin sonunda Pazartesi sabahları aynı şekilde geri dönerler. Dalakderesi de, bu güzergâhtaki yerleşim birimlerindendir. Köyün ortasındaki büyük çınar ağacının altında bir kahvehane vardır, Ezgi kıraathanesi. Yolu bu kahveden geçenler çaylarını yudumlarken, masaların üzerindeki Aydınlık gazetesini de okurlar. Ayrıca bu kahvede Ulusal Kanal hep açıktır, başka televizyonlar çekmiyor. İşte bu kahvehanenin sahibi Recai Keser ve eşi Songül Keser de üye olanlar arasındaydı. Yaptığı konuşmada, köyünde İşçi Partisini birinci parti yapacağı sözünü veren Recai Keser 10 Kasım’da köylüleriyle birlikte Ankara’da olacak.
Son Dakika Sürprizi
Törenin sonuna doğru yapılan bir anons ile müthiş bir alkış tufanı koptu. “Hicri ağabey de partiye üye oluyor !” Uzun süredir parti dostu olduğunu öğrendiğim Noter Hicri Bey’i ilk kutlayan ise eşi CKD Mersin önceki başkanı Günsel Bozkurt oldu. Anlaşılan Hicri bey hem eşine, hem de partililere güzel bir sürpriz yapmıştı ....
Yusuf Çelik / MERSİN