İşçi Partisi Genel Sekreteri Nusret Senem, 9 Ocak 2006 günü yaptığı açıklamada Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Emre Taner’in MİT’in 80. yılı nedeniyle 5 Ocak 2007 günü yaptığı yazılı açıklamayı değerlendirdi. Senem şunları belirtti:
MİT Müsteşarı, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’nde eşbaşkan olmakla övünen Tayip Erdoğan’ın talimatıyla bu açıklamayı yayınlamış bulunuyor. MİT Müsteşarı, bu açıklamayla ABD devletinin ast üst ilişkileri içinde, Tayyip Erdoğan’ın bir altındaki yerini belirlemiş bulunmaktadır. Çünkü açıklamanın özü, ABD’nin Ortadoğu’dan Orta Asya’ya genişlemeyi hedefleyen projesinde figüranlık üstlenmektir. Bu nedenle Emre Taner, bazı gazetelerin yazdığı gibi ulus devleti hedef alan tehlikeye karşı tavır almıyor. Tam tersine o tehlikeye teslim olmayı Türkiye’nin önüne koyuyor.
Müsteşar Taner’in bir çok ulus-devlet ve milletin hızlı bir şekilde tarih sahnesinden çekileceği ya da ulusal egemenliklerini büyük ölçüde yitireceklerini öne sürmesi ile ABD’nin Ortadoğu’da “24 devletin sınırlarının değişeceği” saptaması eş anlamdadır.
Uluslararası emperyalist sistemin bir parçası olarak, bu sistemin içinde Türkiye’nin milli savunmasını yapması, devlet egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruması mümkün değildir. Müsteşar Taner ise Türkiye’yi bu sistem içinde kalmaya mecbur ve mahkum etmektedir. Türk devletinin istihbaratının başı, ulusal devletlerin emperyalizme karşı kendilerini savunmalarını “faydasız bir uğraş” olarak görmektedir.
Emre Taner’in karmaşık açıklamasında Türkiye’ye yönelik tehditlerden söz edilmekte ancak bu tehdidin kaynağı gizlenmektedir. Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Ortadoğu’da tehdit kimden, nereden gelmektedir? Taner’in açıklamasında ABD ve AB emperyalizmi yoktur. Olamazdı. Çünkü Taner, görevini ABD’nin plan ve tertipleri içinde tanımlamış bulunmaktadır.
MİT Müsteşarı, ABD işbirlikçisi çevrelerin “Statükoculuk ve muhafazakarlık yüzünden treni kaçırıyoruz" tekerlemesini tekrar etmektedir. “Statüko” diye hedef alınan, bilindiği gibi Atatürk Devrimi temeline dayanan milli devletin ayakta kalan son kurumları ve özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’dir. Emre Taner’in acelesi ise, ABD’nin acelesidir. Tayyip Erdoğan ve Emre Tanerler, ABD’yi yenilgiden kurtarma projesinin acelesine dahil olmuşlardır.
MİT Müsteşarı Taner, Türkiye’ye, ulusal devletlerini savunan milletlerin “başrol oyuncusu” olmayı, mazlumların dünyasına önderlik etmeyi değil, fakat ABD’nin “figüranı” olmayı öneriyor.
Bu figüranlık rolünün, bizi Ortadoğu ve Asya ülkeleriyle cephe cepheye getireceği herkesçe bilinmektedir. O nedenle karanlık bir roldür ve felaketten başka sonuç getirmeyeceği ortadadır. Amaç, ABD’nin Türkiye-Kürdistan federasyonudur. Kerkük’ü alıyoruz diyerek Diyarbakır’ın verilmesi planlanmıştır.
Türkiye’nin milli kuvvetleri, başta İşçi Partisi olmak üzere, ABD’nin bozgununu paylaşacağımız rollerin oynanmasına izin vermeyeceklerdir. Milli devletimizi yıkma planları bozulacaktır. Türkiye, bu krizden Kemalist Devrim rotasına girerek çıkacaktır.