İşçi Partisi Genel Sekreteri Hasan Basri Özbey:AKP’Yİ KAPATILMAKTAN KURTARMAK İÇİN İŞÇİ PARTİSİ’NE OPERASYON YAPTIKLARINI İTİRAF EDEN YILMAZER VE SUÇ ORTAKLARI CEZALANDIRILSIN!

İşçi Partisi, Ali Fuat Yılmazer dosyasını açtı. İşçi Partisi adına Ankara C. Başsavcılığı’na başvuran İşçi Partisi Genel Sekreteri Hasan Basri Özbey, Partisine karşı tertipler planlayarak uygulayan Polis Şefi Ali Fuat Yılmazer ve suç ortaklarının yargılanarak ceza...

Tarih:

İşçi Partisi, Ali Fuat Yılmazer dosyasını açtı. İşçi Partisi adına Ankara C. Başsavcılığı’na başvuran İşçi Partisi Genel Sekreteri Hasan Basri Özbey, Partisine karşı tertipler planlayarak uygulayan Polis Şefi Ali Fuat Yılmazer ve suç ortaklarının yargılanarak cezalandırılmalarını istedi.


'Yılmazer ve suç ortakları cezalandırılsın!' by ulusalkanal

Şikayet dilekçesini Savcılığa verdikten sonra Adliye önünde basın mensuplarına bilgi veren Özbey, “İşçi Partisi’ne karşı 21 Mart 2008 tarihinde Ergenekon adıyla başlatılan operasyonun perde arkası, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi emekli eski müdürü olan Ali Fuat Yılmazer’in 'Bugün TV'de yaptığı açıklamalarla gün ışığına çıkmıştır” dedi.

Yılmazer’in AKP’nin kapatılmasını önlemek için İşçi Partisi’ne operasyon yapılarak, Genel Başkan Doğu Perinçek ve diğer Parti yöneticilerinin tutuklandıklarını itiraf ettiğini belirten Özbey; “Yılmazer, Bugün TV’de yaptığı açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Tayyip Erdoğan’ı AKP’nin kapatılmasını önlemek için İşçi Partisi'ne operasyon yapmaya ikna eden kişidir. Tayyip Erdoğanlar da Partimize yönelen tertibin başındadır” dedi.

Yılmazer’in İşçi Partisi’ne operasyonun ardından Anayasa Mahkemesi’ndeki AKP kapatma davasında dengelerin nasıl değiştiğini anlattığını belirten Özbey; “Yılmazer, açıklamalarında ‘İşçi Partisi Operasyonu dışındaki hiçbir şey onun kadar tesirli olmamıştır’ diyerek, AKP’yi kapanmaktan İşçi Partisi’ne yapılan operasyonla nasıl kurtardıklarını itiraf etmektedir” dedi.

Özbey; “ABD planları doğrultusunda İşçi Partisi’ne, Türk Ordusuna, aydınlara, vatanseverlere karşı kumpaslar kurarak operasyon düzenleyen F Tipi Örgütün kökü kazınmalı, yönetici ve üyeleri yargılanarak, cezalandırılmalıdır. Ali Fuat Yılmazer pervasız itirafıyla kendi iddianamesini yazmıştır. Suç ortakları malumdur. Belirlenerek yargılanmalıdırlar. Bu amaçla C. Savcılığına başvuruyoruz” dedi.

Özbey, açıklamasını şöyle tamamladı: “F Tipi Örgüt, Gladyodur. Türkiyemize karşı büyük suçlar işlemişlerdir. F Tipi Örgütle mücadele söylemle, ‘bana dokunduğu kadarıyla’ yürütülemez. Ergenekon ve Balyoz tertiplerinin üzerine gidilmeden F Tipinin inine girilemez, kökü kazınamaz.”


11 Nisan 2014


Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na

Şikâyet Eden : İşçi Partisi
adına Genel Sekreter Hasan Basri Özbey
Toros Sk. No: 9, Sıhhiye/Ankara
Şikâyet Edilenler: İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi emekli Müdürü
Ali Fuat Yılmazer ve suç ortakları

AÇIKLAMALAR :

İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi emekli eski müdürü olan Ali Fuat Yılmazer, “Bugün TV”de yaptığı açıklamalarda İşçi Partisi’ne karşı yürütülen operasyonun perde arkasını açıklamıştır.

“Ergenekon”, “Balyoz”, “Oda TV” operasyonlarını yöneten Yılmazer, İşçi Partisi’ne karşı yaptıkları tertibi itiraf etmiştir. AKP’yi kapatma davasında, Anayasa Mahkemesi üyelerinin kararlarını değiştirmesi için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la yakın bir şekilde çalıştıklarını, İşçi Partisi’ne operasyon yaptıklarını söyleyen Yılmazer, “Sonuçta AKP’yi kapatmaya yetecek çoğunluk oluşmadı” demiştir.

Yılmazer’in anlatımı şöyle:
“İlk görüşmelerimde Başbakan’a, ‘Parti ile ilgili kapatma davası geliyor, ciddi bir hazırlık var, açanlarda bunlar var’ dedim. Türkiye’de bütün mekanizmalar bir anda durdu, herkes oraya kilitlendi. AKP kapatılacak mı, kapatılmayacak mı? O sürede Ergenekon’a karşı küçük bir dalga yapmışız ama biz de kapatma davasına kilitlenmiştik. Beklemeye başladık ve her geçen gün iş kötüye gitti. Kapatmanın kesin olacağı bir beklentiye dönüştü.

“O dönemde en az bir sefer gittiğimi hatırlıyorum Başbakan’a. O dönemde Aydınlık grubuna yapacağımız bir operasyon engellendi. Başbakan’a arz ettim. Başbakan, aynen bana şunu demişti: ‘2,5 lehte oyumuz var’.

“O günün iktidarı bir üyeye % 50 tesir etmiş. O dönemde Anayasa Mahkemesi’nde 11 üye vardı. Operasyona odaklıyım, oradan çözeceğimize inanmışım. Oradan bağlantıyı deşifre edersek, bunun etkili olacağını düşünüyordum.

“Dosyanın içeriğinin sağlam olup olmadığını soranlar oldu. Ben anlattım öngörülerimizi. Ben de bu operasyonu harekete geçirdim ve ortaya çıkan gerçekler bizim öngörülerimizi teyit etti. 2,5 üye 5’e çıkıyor. Parti, 6’ya 5 oy ile kapatılmaktan kurtuluyor. Sonuçta, kapatmaya yetecek çoğunluk oluşmadı ve AKP kapatılmadı.


“Ben bunları anlatırken, mahcubiyet duyan bir insanım. Başbakan’ın yakınındaki, beni çok iyi tanıyan insanlar, o günleri hatırlasınlar”.

Yılmazer, kendisine sorulan, “AKP kapatma davasında nasıl denge değişti? Nasıl oldu da 2,5 üye 5’e çıktı? Hükümetle Genelkurmay arasında ya da Anayasa Mahkemesi arasında bir köprü oldu mu?” sorusunu şöyle yanıtlamıştır:

“İşin doğrusu, çok girmek istemiyorum. Benim orada vurgulamak istediğim şudur: Kim o dönemi incelerse, Aydınlık Operasyonu dışındaki hiçbir şey onun kadar tesirli olmamıştır” (Ek-1).

Yılmazer’in anlatımları, AKP Kapatma Davasında yaşanan sürece denk düşmektedir:
- 26 Mart 2007: İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Yargıtay C. Başsavcılığı’na başvurdu ve “Anayasa’nın 68/4. maddesine aykırı eylemlerin odağı haline gelen AKP’nin kapatılması için dava açılmasını” istedi (Ek-2).

-26 Mart 2007: İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, dilekçenin verildiği Yargıtay C. Başsavcılığı önünde basına yaptığı açıklamada, “AKP kapatılmalı, Erdoğan cezalandırılmalı” dedi ve AKP’nin kapatılması için yapılan başvuru hakkında bilgi verdi (Ek-3).

- 14 Mart 2008: Yargıtay C. Başsavcılığı, AKP’nin kapatılması için dava açtı.

- 21 Mart 2008: İşçi Partisi, Ulusal Kanal televizyonuna ve Aydınlık Dergisi’ne operasyon düzenlendi. Yargıtay C. Başsavcılığı İddianamesinin açıklanmış metninin özetine (Ek-4) “suç kanıtı” olarak el konuldu (23 Mart 2008 tarihli Aydınlık Dergisi’nde de yayınlanan bu iddianame özetine (Ek-5), daha sonra Ergenekon İddianamesinde de yer verilmiş ve sanki AKP kapatma davası iddianamesi İşçi Partisi’nde yazılmış gibi, İşçi Partisi yöneticileri suçlanmıştır).

- 14 Mayıs 2008: İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz, Anayasa Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu icraatlarını, ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı” sıfatıyla sürdürdüğüne ilişkin itiraflarını aktardı. Buna ilişkin CD kayıtlarını ve mahkemelerce bilirkişi incelemesiyle yapılan tespitleri sundu (Ek-6).

-23 Temmuz 2008: Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, ATV televizyonunda yaptığı açıklamada; “Bu operasyonun merkezinde İşçi Partisi var” dedi.

-27 Temmuz 2008: Ergenekon 1.iddianamesi İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 21 Mart 2008’den itibaren bütün yandaş gazete ve TV’lerin İşçi Partisi hakkındaki iftira içeren manşetlerinin kaynağının Ali Fuat Yılmazer olduğu ve bu tertibin iddianamede önemli yer tuttuğu ortaya çıktı
-30 Temmuz 2008: AKP, Cumhuriyet karşıtı faaliyetlerin odağı olduğu saptandığı halde, 6’ya karşı 5 oyla kapatılmaktan kurtuldu.

Tertibin ayrıntıları şöyledir: Ergenekon iddianamesi ve eklerinde, Partimizde bulunduğu iddia edilen CD içindeki belgeye göre; AKP Kapatma davası iddianamesini Yarsav Başkanı ve Yargıtay C. Savcılarından sayın Ömer Faruk Eminağaoğlu, General Levent Ersöz, yazar Ergün Poyraz ve İşçi Partisi Genel Sekreteri Av. Nusret Senem, Ankara'daki Liman lokantasında buluşup birlikte hazırlamışlar.
Söz konusu Ergenekon iddianamesinin ekindeki 294 Nolu Klasördeki, emniyetçe hazırlanan "Doküman İnceleme Tutanakları" nın 78. sayfasında, İşçi Partisi’nde bulunduğu öne sürülen, fakat arama tutanağında bulunmayan Elba M4-C524-B-R2-09-40 seri numaralı CD içinde yine "Yargıtay İle İlgili Notlarım Doc." isimli word dosyasında "AKP dosyasını Eminağaoğlu’na iletelim, görüşünü alalım. Limandaki yemeğe yetiştirelim. Yemeğe Eminağaoğlu dışında Ergün Poyraz'la Levent Ersöz Paşa da gelecek" ifadelerine yer verilmiştir.
İncelemeyi yapan emniyet görevlileri şu değerlendirmede bulunmakladırlar:
"Söz konusu belgenin oluşturulma tarihine bakıldığında, O2.O1.2008 tarihinde oluşturulduğu, dolayısıyla Ak Partinin kapatılması iddianamesi açılmadan yaklaşık 3 ay öncesinde adı geçen şahısların bir araya gelerek Ak Partinin kapatılması ile ilgili hazırlık yaptıkları değerlendirilmektedir”.
Polisin değerlendirme raporunda, CD’nin yaratılma tarihinden yola çıkarak yemek tarihinin kapatılma davasından üç ay önce olduğunu belirtiliyor.
Halbuki Levent Ersöz’ün ifadesine göre yemeğin gerçek tarihi “Kardanadam 111 e-mail ihbarında yazılıdır. 28 Aralık 2005”. Bu e-mail ihbarını Savcılık makamı, General Ersöz’e çapraz sorguda soruyor. Ersöz: “Tarihi bakın tarihi net olarak hatırlamıyorum. Ama ben onu 2006 yılının başı gibi hatırlıyorum” diye cevaplıyor. Aynı ifadesinde “16 Ocak 2009 tarihinde sevk edildiğim nöbetçi mahkemede ve savunmamda soru üzerine ‘2006 yılı başlangıcında savcı arkadaşımın daveti üzerine yemek yediğimizi, bu yemekte E. Poyrazın bulunmadığını ve parti kapatmasıyla ilgili hiçbir konunun görüşülmediğini’ ifade etmiştim” diyor. Hatta, Ersöz’ün ifadesinde çok önemli bir ayrıntı daha var. “Ama ifademde de savunmamda da belirttim. Ankara adliyesinden bir savcı ve yanında birkaç polisin de yan masada olduğunu tekraren ifade ediyorum” diyor.
Ergün Poyraz 27 Temmuz 2007 günü gözaltına alınmış ve ardından da tutuklanmıştır. 02.01.2008 tarihinde Kandıra F -Tipi Cezaevi’nde tutukludur. Yani CD hazırlandı ve yemek yediler denilen tarihten yaklaşık 6 ay önce tutuklanmıştır. Böyle bir hazırlığa ve yemeğe katılması maddeten imkânsızdır. Nusret Senem ise şahısları o tarihte tanımıyor. Bu nedenle anılan yemeğe katılması söz konusu dahi değildir.

Neresinden baksanız polis tarafından hazırlanmış olduğu, tertip yapmak amacıyla hazırlandığı, 21 Mart 2008 tarihinde İşçi Partisi yapılan aramaya ilişkin tutanakta olmadığı yargılama sırasında kanıtlanan CD’nin, deliller arasına İstanbul Emniyetinde konulduğu sırıtmaktadır. Yukarıda ismi geçen kişilerin tamamı tanık olarak dinlenmelidir.

Ali Fuat Yılmazer, Tayyip Erdoğan’ı AKP’nin kapatılmasını önlemek için İşçi Partisine operasyon yapmaya ikna ettiğini söyleyen kişidir. Hemen ardından da İşçi Partisine operasyon yapılmış ve yöneticileri tutuklanmıştır. Bu tertibi yapan, sahte CD’yi hazırlayan kişinin, aradan 6 yıl geçtikten sonra, Ali Fuat Yılmazer olduğu Bugün TV’deki itirafıyla artık sabittir.
Yılmazer’in bu itirafları. 2008 yılında AKP’nin kapatılmasını önlemek için İşçi Partisi’ne karşı, güncel deyimle bir “kumpas” düzenlediklerini, bu amaçla bir örgüt oluşturduklarını, bunu bir ekip çalışmasıyla yürüttüklerini (TCK Md. 220); İşçi Partisi yöneticilerine iftira ettiklerini (TCK Md. 267); suç uydurduklarını (TCK Md. 271); yargı görevi yapan Anayasa Mahkemesi üyelerini etkilemeye çalıştıklarını (TCK Md. 277); AKP ve yöneticilerinin işledikleri suçların soruşturulmasını önlemek suretiyle suçluyu kayırdıklarını (TCK Md. 283); AKP’nin kapatılmasını önlemeye çalışarak adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiklerini (TCK Md. 220); ve bütün bu suçları, üstlendikleri kamu görevini kötüye kullanarak işlediklerini göstermektedir.

Sonuç ve İstem : Şikâyet olunan Ali Fuat Yılmazer ile saptanacak suç ortakları
Hakkında soruşturma yapılarak işledikleri bu suçlar nedeniyle
Cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını talep ediyoruz.


Hasan Basri Özbey
İşçi Partisi
Genel Sekreteri