İşçi Partisi Genel Sekreteri Dr. Serhan Bolluk:GÜNEYDOĞU’DA “TOPRAK KAN KOKUYOR!”

İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk Başkanlığındaki İşçi Partisi Heyeti, Diyarbakır Bismil’e bağlı Türkmenacı ve Şanlıurfa’nın Yediyol, Yamaçaltı, Yardımcı, Duruca, Mutlukaya, Yusufköy, Ovabeyli, Günbalı, Yakacık, Turluk ve Tarlabaşı köylerinin daveti üze...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk Başkanlığındaki İşçi Partisi Heyeti, Diyarbakır Bismil’e bağlı Türkmenacı ve Şanlıurfa’nın Yediyol, Yamaçaltı, Yardımcı, Duruca, Mutlukaya, Yusufköy, Ovabeyli, Günbalı, Yakacık, Turluk ve Tarlabaşı köylerinin daveti üzerine bu köyleri ziyaret etti. Heyette İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nusret Senem, Kardeşlik Bürosu Başkanı Ali Mercan, Kardeşlik Bürosu Üyesi Şakir Keçeli yer aldı. Tunceli Milletvekili Kamer Genç de bu ziyarete katıldı.



Toplulaştırma uygulamasıyla “Toprak kan kokuyor!”
Güneydoğu’da, toplulaştırma adı altında yürütülen hisseli parsellerin birleştirilmesi uygulaması, köylülerin topraklarını kaybetmesi tehlikesine yol açmakta ve arazi kavgalarını körüklemektedir. Basına yansıdığı gibi son bir ayda bölgede 35 yurttaşımız hayatını kaybetmiş, 50 yurttaşımız da yaralanmıştır.
28 Temmuz’da Diyarbakır’ın Başköy köyünde 8, 17 Ağustos’ta Çiftlibaş’ta 7 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Muş’un Bulancak ilçesinde iki akraba aile karşı karşıya gelmiş, 8 yurttaşımız ölmüştür. Bunlar sadece birkaç örnektir. Cinayetler özellikle Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin ve Muş başta olmak üzere toplulaştırma uygulamalarının yaygın olarak yürütüldüğü illerde görülmektedir.
Toplulaştırma uygulamasında köylülerin yıllardır ekip biçtikleri arazilerin sınırlarıyla oynanmakta, verimli olan arazilerin yerine verimsiz yerler gösterilmekte, insanlar birbirine düşmekte ve sonu cinayetle biten çatışmalar olmaktadır. Toplulaştırmayı taşeronların yapması durumu daha da vahim hale getirmekte, zaten zayıflamış olan devlet otoritesini daha da kenara itmektedir.
Tarım Reformu Genel Müdürü Gürsel Küsek, toplulaştırma yoluyla hisseli parsellerin birleştirildiğini ve arazinin değerinin 3-5 misli arttığını, mülkiyetinde sorun olan yerlerde toplulaştırma yoluyla sorunun çözüldüğünü açıklıyor. Aslında bu uygulama ile köylünün toprağı rant haline dönüşüyor ve ağaların talip olacağı bir değere ulaşıyor. Bu şekilde yoksul köylüler toprağa kavuşmadığı gibi, elinde olanı da kaybediyorlar.
Toplulaştırmada, yeni sahipler ortaya çıkmakta, hak sahipleri hisselerini kaybetmektedir. Hak sahibi olan kadınların hisselerine ise erkek akrabaları tarafından el konulmaktadır.

Ağaların toprak gaspı önlenmelidir!
Bölgedeki diğer bir sorun ise, köylülerin topraklarına sahtekarlıklarla el konulmasıdır. Diyarbakır’ın Türkmenacı köyünün 2800 dönüm arazisi, miras sahtekarlığı yoluyla bir ağaya tapulanmıştır. Bu ağa yılda 900 bin TL destekleme ücretini de cebine indirmektedir. Hakim, Tapu Müdürü, İlçe Tarım Müdürü gibi yetkililer ve bazı avukatların da içinde yer aldığı bu sahtecilikler gittikçe yaygınlaşmaktadır.
Güneydoğu ve Doğu Anadolu köylerinde vatandaşların topraklarını kaybetmelerine yol açan sahtekarlık ve uygulamalardan, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker sorumludur. Köylülerin sahtecilikle ilgili şikayetlerini uygulamaya koydurmamaktadır. Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Diyarbakır Baro Başkanı’nın da aynı şekilde sorumlulukları vardır.

Toplulaştırma uygulaması derhal durdurulmalıdır
Topraklarını kaybeden ve toplulaştırma ile kaybetme tehlikesi yaşayan köyler sadece yukarda adı geçen köylerle sınırlı değildir. Bu durumda olan sayısız köy vardır.
“Kahrolsun ağalık, yaşasın Cumhuriyet” diye haykıran köylünün sesine kulak verilmelidir. Ağalık, şeyhlik düzeni tasfiye edilmeli, topraksız köylülere toprak dağıtılmalı ve haksız olarak elinden toprağı alınan köylülere hakları geri verilmelidir. Köylünün topraklandırılması bölücülüğe karşı önemli bir silahtır.
Bölgede ölümlerle sonuçlanan çatışmaları önlemenin yolu bazı bilirkişilerin öngördüğü gibi halktan silah toplamak değil topraksız köylüyü topraklandırmaktır.
Köylülerin deyimiyle toplulaştırma uygulaması ile birlikte “Toprak kan kokuyor.” Bu uygulama derhal durdurulmalıdır.