Muğla Yatağan ve Milas’ta, termik santral ve maden işçileri bir süredir ayakta.
Tempolu bir şekilde, art arda çarpıcı eylemler koydular.
Sonuncusu “dağa çıkma” şeklinde oldu. Milas’taki Sodra Dağı’na.
Son derece coşkulu ve hırslı bir eylem!
Kitlesel. İyimser.
Bütün yöre halkının, halk örgütlerinin, yerel yönetimlerin ve iktidar dışındaki bütün partilerin desteğini arkasına almış.
Bu nedenle özgüveni olağanüstü.
Amaç, hükümetin “Suriye’ye, Mısır’a ve Kandil’e açık, ama emekçiye ve ülke sorunlarına kapalı olan kör gözlerini, sağır kulaklarını” açmak.
Halkın ve kamuoyunun dikkatini emeğin sorunlarına, milletin ihtiyaçlarına çekmek.
Hükümetin enerji santralarının özelleştirilmesine ilişkin adımlarını durdurmak, ekonominin can damarı enerji sektörünün (santrallerin ve kömür madenlerinin) satışının önüne geçmek.
Enerji ve maden işçileri bu gözü pek ve kararlı çıkışlarıyla Haziran halk hareketinde yeni bir cephe açtılar, bu harekete yeni bir boyut kazandırdılar.
Sırada Çatalağzı ve Zonguldak var
Sırada Zonguldak Çatalağzı Elektrik Santralı (ÇATES) ve Zonguldak maden ocakları var. Bu hafta sonu Çatalağzı’nda ve Zonguldak’ta özelleştirmeye karşı yürüyüş yapılıyor.
Emeğin başkentinde mücadele bayrağı yeniden yükseliyor.
İşçi sınıfının başka unsurlarının da bu kervana, cepheye katılacağı beklenmelidir.
‘Şalter inecek hükümet gidecek!’
Gene “Hükümet İstifa”, gene “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Sık bakalım, sık bakalım...”
Haziran Ayaklanması’na damgasını vuran bu sloganlar, Yatağan ve Milas işçisinin “dağa çıkış” eyleminin de gözde sloganlarıydı.
Ne var ki, yeniden gündeme sokulan ve büyük bir coşkuyla sık sık tekrarlanan iki slogan daha vardı ki, belki de halk hareketinin önümüzdeki yeni yükselişine rengini verecek ve Tayyip’lerin yüreklerindeki korkuya da tavan yaptıracak: “Türk-İş göreve, genel greve!”, “Şalter inecek, hükümet gidecek!”
“Şalterin indirileceği” uyarısı, yalnızca işçilerin sloganlarında kalmadı, mücadeleye önderlik eden sendika başkanlarının da konuşmalarındaki başlıca vurguydu.
Biber gazı stokları ve TOMA filolarının acizliği
“Sonbahar eylemi nasıl olacak”, “Halk hareketi nereden yükselecek?”
Bu sorulara yanıt arayanlar için Yatağan, Milas ve Zonguldak işçilerinin ayağa kalkışı ve bu kervana katılacak yeni işçi-emekçi eylemleri çok güçlü bir ışık niteliğinde.
“Gezi ruhunu” Beyoğlu sokaklarında ve Armutlu Mahallesi’nde biber gazı savaşlarına ve polisle kaçma kovalama mücadelelerine hapseden anlayışın ufkunu açacak ipuçları ortaya çıkmıştır.
Fabrikalarda ve maden ocaklarında yükselmekte olan işçi hareketleri ve “şalter”; köylerde yoksul köylülerin toprak savaşları (Urfa ve Diyarbakır’a dikkat!) ve üniversiteler, liseler, okullar!..
Buna güç mü yeter?
Tayyip’lerin biber gazı stoklarını, TOMA filolarının ve palalı sürülerini acizleştirecek gelişme budur.