Danıştay 8. Dairesi’nin mahkemelerde türbanlı savunmaya vize veren kararını eleştiren İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Cengiz, yaptığı açıklamada verilen kararın yasaya ve içtihatlara da aykırı olduğunu belirterek şunları söyledi:
Danıştay, önceki içtihatlarından geri dönerek, avukatlığın “kamu görevi” değil “serbest meslek” olduğu gerekçesiyle türbana vize verdi.
Danıştay, bu kararı ile mahkemelerde türbanlı savunma yapmanın önünü açtı.
Bu kararla avukatlık mesleği kamu hizmeti sayılmayarak yasaların arkasından dolaşılmış ve yargı bir adım daha karanlığın içine çekilmiştir.
Avukatların dini sembollerle duruşmalara girip yargısal faaliyetlere katılmaları yargının diğer kurucu unsuru olan hâkim ve savcıların dini semboller kullanarak yargılama yapmalarının önünün açılmasının adımı atılmıştır.
Dini sembollerle yargılama yapan hâkimlerin kürsülere yerleştiği bir devlette tek hukukluluktan söz edilemez, tarikat hukukları egemen olur.
Danıştay’ın aldığı bu karar, bugüne dek kararlara geçmiş yargı teamüllerine de aykırıdır.
Avukatlık Yasası’nın 1. maddesinde şöyle denilmektedir:
"Yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunmayı temsil eden savunma mesleğinin kamu hizmeti sayılması zorunludur. Yargının öbür kurucu unsurları (sav ve hüküm) gibi savunma da bir kamusal işlevdir.”
Bu yasa hükmünde de açıkça belirtildiği gibi; yargılama, üçlü bir bütündür: Sav, savunma, hüküm. Yani savcı, avukat ve yargıç.
Avukatlara türban yolunu açtığınızda, bu hâkim ve savcılara da aynı yolu açmanın kaçınılmazlığını dayatacaktır.
Ancak, yargılamanın en önemli ayağını oluşturan avukatlarımız ve onların örgütlendikleri Barolarımız, bu Ortaçağ dayatmasına izin vermeyeceklerdir.
İşçi Partisi olarak, bütün Barolarımızın birleşerek tarikat hukukunun yargıyı esir almasına izin vermemeye çağırıyor, sonuna dek yanlarında olacağımızı ilan ediyoruz.