İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey:“Ergenekon Davası”nda Savunma Suç OlduSavunma yapmanın bedeli: 40 YIL HAPİS!

• Perinçek’e 16 yıl hapis cezası verildi.
26 yıl daha isteniyor!
• Hapis kararlarının tümünün altında “Yeni HSYK” tarafından atanan aynı “hâkim”in imzası var!

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, İP Genel Başkanı Doğu Perinçe...

Tarih:

• Perinçek’e 16 yıl hapis cezası verildi.
26 yıl daha isteniyor!
• Hapis kararlarının tümünün altında “Yeni HSYK” tarafından atanan aynı “hâkim”in imzası var!

İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatlarıyla birlikte, bugün Ankara’da düzenledikleri basın toplantısında, Ergenekon davasındaki konuşmaları nedeniyle Perinçek’e verilen hapis cezalarına tepki gösterdi. Cezalara gerekçe kılınan konuşmaların video kayıtlarının izlenmesinin ardından, Özbey şunları söyledi;

SİLİVRİ’DE SAVUNMA SUÇ OLDU
Silivri’de görülmekte olan “Ergenekon davası”nda, savunma yapmak suç oldu.
Mahkemede iddialara karşı savunma yapan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek hakkında açılan 5 ayrı davada, toplam 16 yıl, 7 ay, 28 gün hapis cezası verildi.
Yine aynı nedenlerle açılan ve devam etmekte olan diğer 6 davada, 14 yıldan 26 yıla kadar hapis cezası daha isteniyor.
Ayrıca, Perinçek hakkında savunmasında söylediği sözlere ilişkin, henüz dava aşamasına gelmemiş çok sayıda soruşturma da devam ediyor. Yani, savunma yapmanın bedeli, şimdilik 40 yıl hapis! İleride bunun kaç yıla çıkacağı belli değil!

DANIŞTAY KATİLİ “OSMANIM”A KORUMA!
Söz konusu davalar ve soruşturmalarda, Perinçek’in “Ergenekon davası”nda yaptığı savunmalarında, “Ergenekon davası” hâkim ve savcıları ile Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a hakaret ettiği iddia ediliyor ve her birisi için ayrı ayrı ceza verilmesi isteniyor.
Hatta iddiaların arasında, savcıların “Osmanım” diye seslendikleri menfur Danıştay saldırısı faili Osman Yıldırım’a mahkeme hâkiminin 36 kez “Osman Bey” diye hitap etmesine karşı çıkan ve bunu eleştiren, Osman Yıldırım’ın “Danıştay katili” olduğunu söyleyen Perinçek’in, Osman Yıldırım’a “hakaret” ettiği dahi iddia ediliyor.

REDDİ HÂKİM TALEBİ DE SUÇ!
“Ergenekon davası”na bakan Özel Görevli Mahkeme Hâkimlerinin tarafsız olmadıklarını, Özel Görevli Savcıların Cumhuriyet adına değil, Fethullah adına görev yaptıklarını söyleyen ve “reddi hâkim” talebinde bulunan Perinçek’in; “... İki yargı var bakın. Bir Türk yargısı var, Türk yargısında ne oluyor? AKP, Cumhuriyet yıkıcısı olduğu için mahkûm ediliyor. Ben de o AKP’ye sırtını dayayan, AKP’nin Amerika’ya yaslanarak Türkiye’ye karşı yürüttüğü operasyonda sorumluluk üstlenen, inatla o sorumluluğu yerine getiren hâkimi reddediyorum…” sözlerinin cezası, 1 yıl 9 ay hapis!

HAŞİM KILIÇ’IN YALANLAYAMADIĞI BİLGİYİ
AÇIKLAMANIN BEDELİ: 5 YIL!
Perinçek, savunmasında, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın İBDA-C’nin dergisinde Ankara Temsilciliği yaptığını söylediği için de 1 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Üstelik aynı konuşmada, 3 Ergenekon savcısının da adı geçtiği için, ayrıca 1’er yıl, 9’ar aylık 3 ayrı hapis cezası daha veriliyor; yani tek konuşma için toplam 5 yıl!

İHBAR EDEN: ABDULLAH GÜL
Perinçek’in 08.03.2010 günlü duruşmada söylediği; “…Burada bir Türk yargısı Cumhuriyet yargısının yürütülmediğini kanıtlarıyla göstereceğim. Birinci kanıt: Abdullah Gül, 17 Mayıs 2006, bu Danıştay olayından sonra ne diyor? Topluyor, ‘bana anlattıklarınızı delillendirip savcıya da anlatın, savcı bulun, hepsi yakalansın yargılansın. Savcı bulun’ diyor, ‘savcıya anlatın’ diyor. ‘Delillendirin’ diyor, delil imal edin diyor. Yani buraya getirilen deliller Abdullah Gül’ün emrettiği, ‘savcılarını bulun’ dediği savcıların imal ettiği deliller ...” sözleri için istenen ceza, 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis! Adalet Bakanı’nın özel izni ile açılan bu davanın iddianamesinde “İhbar Eden: Abdullah Gül”!
Yine Adalet Bakanı’nın özel izni ile açılan ve “müşteki”si Abdullah Gül olan bir başka davada da Perinçek’in savunmasındaki; ; “…Türkiye’de Cumhuriyet yıkılmıştır. Cumhuriyet yıkıcıları iktidara gelmiştir. Bunu ben söylemiyorum. Anayasa Mahkemesi bunu hükümle saptadı. Ne dedi? ‘Laiklik karşıtı faaliyetin odağı haline gelmiştir’ dedi bugünkü iktidar sahipleri hakkında. Ve o Siyasi Partiler Kanunu’nda, ‘laiklik karşıtı faaliyet’ hangi üst bölüm başlığının altındadır? ‘Cumhuriyet karşıtı faaliyetler’. Cumhuriyeti yıkmaktan Anayasa Mahkemesi hükmüyle hüküm giymiş olanlar Türkiye’yi yönetiyor artık. Cumhuriyet var mı? İşte görüyorsunuz bütün bu toplanan deliller, belgeler. Bu bir mafya yönetimidir. Ve Cumhuriyet makamlarının içi boşaltılmış, Başbakanlık diye bildiğimiz, Cumhurbaşkanlığı diye bildiğimiz makamlar Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığına ve sözleşmeli personel konumlarına dönüştürülmüştür. Abdullah Gül de diyor ki, ben, Amerika ile gizli 2 sayfa 9 maddelik anlaşma yaptım. Bu bir hizmet sözleşmesi. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan şahıs, Amerika ile bir hizmet sözleşmesi yaptığını, Amerika’ya bağlandığını kendi ağzıyla itiraf ediyor sözleşmeli personel. İspatlı. Vatan gazetesinde kendi ağzından manşet oldu. 24 Mayıs 2003...” sözlerinden dolayı istenen ceza da, 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis!

SÖYLEYEN FEHMİ KORU,
CEZA DOĞU PERİNÇEK’E
“Ergenekon davası”nın, ABD Başkanı Bush ile Tayyip Erdoğan arasında “Oval Ofis”te 2007 yılında yapılan görüşmede planlandığının açıklandığını belirten Perinçek’in; “…Fehmi Koru diyor: Kasım 2007 günü Oval Ofiste basıldı Ergenekon soruşturmasının düğmesine, hangi ceza muhakemeleri usül kanununda bir soruşturmanın düğmesine, ABD başkanı basıyor. Amerikan kanununda bile bu yoktur. Amerikan kanununda bile Amerikan başkanı bir soruşturma düğmesine basamaz. Ama bir düğmeye basıyor. İşte bu çadır mahkemesinin düğmesine orada basılmış. Çadır mahkemesinin düğmesine. Ben ‘çadır mahkemesi’ demiyorum. Tayyip Erdoğan ‘çadır mahkemesi’ diyor...” şeklindeki açıklamasına, “müştekiler”den birinin de Recep Tayyip Erdoğan olduğu belirtilen iddianamede istenen ceza, 1 yıl 2 ayan 2 yıl 4 aya kadar hapis!

YARGILAMA DEĞİL, CIMBIZLAMA!
Sayın Perinçek’in, mahkemedeki savunmalarından adeta cımbızla çekilen bu ve benzeri sözleri nedeniyle dava açılması ve bunlar bütününden koparılarak yargılama konusu yapılıp cezalar verilmesi, asalında Silivri’de bir yargılama yapılmadığını göstermektedir. Ayda 15 dakika savunma için söz vereceksiniz. Bu 15 dakikada söylenen sözler için onlarca yıl hapis cezası isteyeceksiniz. Buna “savunma” denmez. Savunmanın “suç” sayıldığı bir yargılama olmaz.

SAVUNMANIN TEMELİ OLAN
SAVUNMA DOKUNULMAZLIĞI YOK SAYILIYOR
Nitekim Türk Ceza Kanunu’nun, “savunma dokunulmazlığı”na ilişkin 128. maddesine göre; “Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnatlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde ceza verilmez”.
Doğu Perinçek’in dava konusu edilen ve cezalandırılan sözleri, görülmekte olan siyasi içerikli ceza davasında yapılan savunmalarda söylenmiştir.

SAVCILARA ÖZGÜRLÜK, SAVUNMAYA YASAK
Sözü edilen “Ergenekon davası”nın yaklaşık 2500 sayfalık iddianamesi ve ekindeki 450’i aşkın klasörler incelendiğinde de görüleceği gibi, “iddia” sınırları fazlasıyla aşılmış ve açıkça suç oluşturacak hakaretamiz ifadeler, uydurma ve iftiralara yer verilmiştir. Hatta savcılar, iddianamede yer alan ve her biri hakaret oluşturan gerçeğe aykırı iddiaların bazılarını, savunmadan sonra “maddi hata” olarak niteleyip düzeltmek zorunda kalmışlardır.
Yasadaki “dokunulmazlık”tan, “iddia”da bulunan savcıların yararlanması; ancak bu hakaret dolu iddialara karşı savunma hakkını kullanan sanığın yararlanmaması düşünülemez. Aksi, kamuoyunda da haklı infiallere sebep olan böyle “iddialar”a karşı savunma yapılmasını olanaksız kılar.

ÇÖKEN TERTİBE YENİ CEZA YOLLARIYLA YAMA
İşin aslı şudur:
Sayın Perinçek, Türkiye’nin milli güçlerine karşı düzenlenen ve bir düşman operasyonu olan tertip kapsamında yaklaşık 4 yıldır tutuklu, 10 aydan bu yana 3,5 metrekarelik hücrede!
Sürdürülen yargılamada, iddialar, uydurmalar, iftiralar tek tek çürütüldü.
Artık, bu iddialara dayalı olarak ceza verilmesi mümkün değil.
Öyleyse, tutuklu bulundurulduğu süreyi, hücrede gerçekleştirilen bu yargısız infazı karşılayacak başkaca cezalar üretilmesi gerekiyor.
İşte, tertipçilerin telaşı budur!

CEZALAR “YENİ” HSYK’NIN ATADIĞI HÂKİMDEN
Onun içindir ki, savunmaları nedeniyle Doğu Perinçek’e verilen bu ceza kararlarının hepsinin altında, yeni HSYK tarafından atanan aynı yargıcın imzası bulunmaktadır.
Bu kararlar Türk Yargısının, Türk Hukukunun kararları değildir. Uygulanan Gladyo hukukudur, faşizmin kurallarıdır.

SİLİVRİ-HASDAL DUVARLARI YIKILACAK
Sayın Perinçek’e verilen bu cezalar, hukuksuzluğun, kanunsuzluğun Silivri Kal’asının duvarlarını aşıp ülke sathına yayıldığını bir kez daha göstermektedir.
Ancak, tertipçilerin çabaları boşunadır. BOP Eşbaşkanlığı yıkılacak, Türkiye ABD güdümünden kurtulacak ve Silivri-Hasdal Duvarları yıkılarak Perinçek ve tüm yurtseverler özgürlüklerine kavuşacaklardır.