İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, bugün Ankara’da düzenlediği basın toplantısında, yurttaşları Ergenekon’dan çıkış için 8 Nisan’da Silivri’de olmaya çağırdı. Özbey’in çağrısı şöyle;
Türkiyemiz, başını ABD’nin çektiği şer ittifakının hayasız saldırısıyla demirden dağların arasına hapsedilmiştir.
ABD memurları Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Fethullah Gülen ve Abdullah Öcalan koalisyonu İsrail’le birliktedir.
Türk Milleti Anayasa dışına sürülmekte, ayaklar altına alınmak istenmektedir.
Türk Ordusu’nu imha operasyonu yürüten BOP Eşbaşkanlığı, PKK’yı “İkinci İsrail”in, bölge ülkelerine saldırı timi yaparak, PKK’ya değil, TSK’ya silah bıraktırmaktadır.
Atatürk Cumhuriyeti yıkılmakta, vatanımız bölünmektedir.
Türkiyemiz barış yalanlarıyla kanlı iç ve dış savaşlara sürüklenmektedir.
Bunun için Türk Ordusu’nun, İşçi Partisi’nin, Atatürk Devrimciliğinin, yurtseverlerin tutsak alınması zorunluydu.
Ergenekon-Balyoz adıyla yürütülen tertiplerle, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, Mustafa Kemal’in askerlerinin, yurtsever aydınlarımızın 6 yıldan bu yana tutsaklıklarının tek nedeni budur.
İşte bunun için yurtseverlere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları istenmektedir.
TUTSAK OLAN TÜRKİYE
Özgürlüklerini kaybedenler Silivri, Hasdal, Maltepe, Sincan, İzmir’de tutsak yurtseverler değildir. Onlar Türkiye’nin en özgür insanlarıdır.
İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek’in tutukluluğu 6. yılına girmiştir.
Sayın Perinçek 2 yıldır hücrededir.
Bir siyasi partinin genel başkanı siyasi faaliyetlerinden dolayı tutuklanmışsa, diğer bütün partilerin liderleri de tutukludur.
Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Bahçeli ve diğerleri bilin ki, hepiniz tutuklusunuz.
Türk Ordusunun Komutanları yalan ve tertiplerle, vatanımızı savundukları için tutsaktır. Gerçekte özgürlüklerini kaybedip BOP Eşbaşkanlığına tutsak olanlar, ordusuna silah bıraktırılmasını seyreden TSK’nın komuta kademesidir.
Türkiye bu tutsaklıktan kurtulmak zorundadır.
ÇÖZÜM SİLİVRİ DUVARINA DAYANDI
Türkiye’nin çözümü, Silivri zindanının duvarlarına dayanmıştır.
Türkiye’nin tam bağımsız, başı dik, egemen, özgür bir ülke olması, Türk Milletinin birliği, vatanımızın bütünlüğü, Atatürk Cumhuriyeti’nin yeniden devlet ve toplum katında örgütlenmesi, ancak Ergenekon’dan çıkışla mümkündür.
Bunun için Silivri duvarları yıkılacaktır.
Esaretten kurtaracağımız yurtseverlerle Atatürk’ün Hükümetini kuracağız!
Milletimiz kararını vermiştir: Ergenekon’dan çıkılacaktır!
KARAR VER: HANGİ CEPHEDESİN!
Türkiye’de iki cephe var:
Birincisi, ABD’nin Şer İttifakı, BOP Eşbaşkanlığı Cephesi!
Diğeri, Türk Milleti cephesi, Atatürk Cumhuriyeti, yani Türkiye!
Birinci cephe Ankara Kalesi’ni ele geçirmiş, “İkinci İsrail”den Akdeniz’e koridor açıyor!
Türk Milleti ise cephesini Silivri Kalasının duvarları önünde kurmuş!
Herkes kararını vermek zorundadır.
HERKES İŞ BAŞINA
Hepimiz kurtarıcıyız, hepimiz Atatürk’üz.
Samsun'a çıktık ve Ankara'ya yürüyoruz.
Milletimizin büyük gücü önünde artık hiçbir güç duramaz.
Hücreler, duvarlar bizi durduramaz.
Atatürk gibi yapma, Ergenekon'dan çıkma zamanı geldi.
Herkes iş başına!
“Müebbet” yazan kağıtları tarihin çöp sepetine atıyoruz.
Bu duvarlar yıkıldığı zaman, eşsultanların sarayları da yıkılacak.
Bizi açılım ve barış yalanlarıyla kanlı savaşlara sürükleyen bölücüler kaçışacak.
Hem ülkemize, hem de insanlığa bahar gelecek.
Ülkemize baharı Silivri duvarlarının önünde getirelim.
Ankara Kalesine Türk Bayrağı çekelim!
8 NİSAN'DA SİLİVRİ'YE!
İşçi Partisi görev başındadır. Bütün illerimizde Silivri seferberliği başlatmış bulunuyoruz. Yurdun dört bir yanında Milletimizin büyük gücünü seferber ederek, 8 Nisan’da Silivri’de olacaktır!
Yurttaşlarımızı, kitle örgütlerimizi, sendikalarımızı, siyasi partileri göreve çağırıyoruz.
Bu, Mustafa Kemal Atatürk’ün çağrısıdır!
Barolarımız, Mustafa Kemal’in avukatlarıyla savunma görevinin başına!
Türk-İş, DİSK, emek örgütleri, direnen işçi sınıfı görev başına!
2B mağduru köylüler, görev başına!
Atatürk Gençliği görev başına!
Cumhuriyet Kadınları görev başına!
Mustafa Kemal’in Askerleri görev başına!
Hepimiz Ergenekoncuyuz!
Bir olalım, birlik olalım!
Hep birlikte Ergenekon’dan çıkalım!