İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, bugün Ankara’da düzenlediği basın toplantısında, 1 Mayıs 1977 gerçeğini, katliamın planlayıcısı ve uygulayıcılarını kanıtları ve belgeleriyle açıkladı. Özbey, açıklamasında özetle şunları söyledi;
• İşçi Partisi, 1 Mayıs tertibinin gelişini çok önceden saptamış, kamuoyuna açıklamış ve önlemek için elinden geleni yapmıştır. Sonrasında da tertip merkezini açığa çıkarmıştır.
• İşçi Partisi’nin açıkladığı telsiz kayıtları, tertipçileri ele vermektedir.
• İşçi Partisi, 1 Mayıs başta olmak üzere, Kontrgerillanın, Gladyo’nun, SüperNATO’nun karanlık eylemlerini açığa çıkardığı için hedeftedir.
• 1 Mayıs tertibi, Ergenekon, bölücü anayasa ve Suriye’yle savaş operasyonlarıyla devam ediyor.
GLADYOYU AKLAMA HAREKÂTI
Düğmeye basıldı ve 35 yıl sonra, 1 Mayıs 1977 katliamı gazete manşetlerini yeniden süslemeye başladı. Kampanya, gerçekler örtülerek, yalanlarla yürütülüyor.
Haçlı irticanın borazanı ve F tipi psikolojik savaş aygıtı olan kâğıt yığınının dünkü manşetinde “ETÖ’ nün kilit sanıklarından Doğu Perinçek’in liderliğindeki Aydınlık Grubu’nun, 1977’de 34 kişinin öldüğü kanlı 1 Mayıs kutlamalarına katılmaktan son anda vazgeçtiği ortaya çıktı. Kamuoyu, İP’çilerin Taksim’de kan akacağını nereden bildiğini merak ediyor” lafları yer almıştır.
Gladyo’nun tarafı bir diğer gazete ise, profesör unvanlısından, sıfır noktasındakine döneklerle el ele kanlı1 Mayıs’ı devrimcilerin üzerine yıkma, Gladyo’yu aklama gayretine girişmiştir.
CIA'NIN İSTİKRARSIZLAŞTIRMA OPERASYONU
6-7 Eylül 1955 tertibinden sonra, Gladyo'nun en önemli tertibi, Taksim'de 36 yurttaşımızın katledilmesidir.
1 Mayıs 1977’de, 36 yurttaşımızın şehit edilmesiyle sonuçlanan katliam, CIA'nın ve Gladyo'nun Türkiye'yi 12 Eylül 1980 Darbesine sürükleyen İstikrarsızlaştırma Operasyonu'nun eylem düzlemindeki başlangıcıdır.
1 Mayıs 1977 katliamı bir erken Amerikancı darbe girişimidir!
Gladyo, 5 Haziran 1977 genel seçimleri öncesinde bir darbe hazırlığı içindeydi. Darbenin zemini hazırlamak için bir dizi tertip ve katliam gerçekleştiriyordu.
“LENİNCİ - MAOCU ÇATIŞMASI”
1 Mayıs 1977 tertibi bağıra bağıra gelmiştir. Gladyo, bu tertibi düzenlediğini söz yerindeyse ilan etmiştir. Son Havadis’den, Tecüman’ına Gladyo'nun basın organları, 1 Mayıs'ta "Leninci-Maocu çatışması" çıkacağını işleyerek, aslında tertibin kurgusunu duyurdular.
İŞÇİ PARTİSİ UYARDI
İşçi Partisi, tertibin gelişini saptadı ve önlemek için elinden geleni yaptı. Tertibi, Aydınlık ve Halkın Sesi dergileri adına yapılan bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.
Kışkırtılan sol örgütleri tek tek ziyaret ederek, gereken uyarıları yaptı.
1 Mayıs 1977’den önce, 30 Nisan 1977 tarihindeki İstanbul’da yapılan basın toplantısında, bir tertip kurgulandığını belirtip tertibe fırsat vermemek için, 1 Mayıs Mitingine toplu olarak katılmayacaklarını, tek tek, üyesi oldukları sendika ve derneklerle birlikte yer alacaklarını da açıkladılar ve diğer örgütlere de aynı tavrı önerdiler. Bu şekilde miting alanına gittiler.
TERTİPÇİLERİN TELSİZ KAYITLARI
Ayrıca telsiz dinleme merkezi kurarak, tertibi saptamak için gerekli düzeneği de kurdular.
Dinlenen bazı telsizlerden saptanan "Santiago" ve "Dalyan" kod adları, Şili'de 1973 yılında Allende'ye uygulanan tertibin örnek alındığını gösteriyordu.
Bazı başıbozuk "sol" grupların içine elemanlar yerleştirildiği telsiz konuşmalarında açıkça görülüyordu. Operasyon merkezine "sol" grupların içinden sürekli bilgi veriliyordu. Belli sol gruplar "Dalyan" denen balık ağına sürülüyordu.
"Santiago", Şili'nin başkenti idi ve 1973 yılında Şili Cumhurbaşkanı Allende'nin bir CIA tertibiyle devrilmesi, tertipteki modeli ifade ediyordu. Ecevit, Allende’ye benzetiliyor ve Allende’nin yıkılışına benzer bir senaryo hazırlandığı anlaşılıyordu.
"Dalyan" ise, balıkların içine sürüldüğü ağ idi. 1 Mayıs provokasyonunda ölenlerin çoğu, balıkların dalyana sıkıştırılması gibi, Intercontinental Oteli’nin Kazancı başındaki köşesine sıkıştırılmışlardı; orada sıkışma sonucu boğularak can verdiler.
Bu dinleme kayıtları o zaman tertibin somut belgeleri olarak 30 Nisan 1978’de Aydınlık gazetesinde yayımlandı.
BİR AYDA BİTİRİLEN SORUŞTURMA
1 Mayıs Katliamı Soruşturması sadece bir ay sürdü. İddianamede, sanıkların, oradan buradan toplanmış garibanlar oldukları, asıl suçlular ise kaçtıkları belirtildi. Sonunda, kimseye ceza verilmedi.
Ele geçen kanıtlar, tanık ifadeleri değerlendirilmedi. Soruşturma savcısının da açıkça belirttiği gibi, bir merkez, çok güçlü bir merkez delilleri yok ederek, soruşturmayı engelledi.
ECEVİT’E SUİKAST ve DEMİREL’İN MEKTUBU
İktidara yürüyen muhalefet lideri Bülent Ecevit, 29 Mayıs 1977’de Çiğli’de suikasta maruz kaldı.
Seçime üç gün kala, 2 Haziran 1977 tarihinde Başbakan Demirel, Ecevit'e bir gün sonra Taksim'de düzenleyeceği açık hava toplantısında suikastla karşılaşacağını bildirdi. Mektubun içeriği aslında her şeyi anlatıyordu. "Yabancı kuruluşlar ve uluslararası tedhiş (terör) kuruluşları"nın seçimlere müdahale için bu tertiplere başvurduğu belirtiliyordu.
Suikastın hedefi olan insana mektup yazmak, provokasyonu yapacak olanların Türkiye Devleti’nden güçlü olduğunu kabul etmek demektir.
Mektubun tarihinden bir gün önce Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Namık Kemal Ersun ve 200 kadar subay emekliye sevkedildi. Org. Ersun'un CHP'nin iktidara gelmesini önlemek için darbe girişimi içinde olduğu herkesçe biliniyordu.
Bu arada MİT ve ÖHD’de de tasfiyeler oldu.
Gladyo'nun darbe girişimi başarısızlığa uğradı ve 5 Haziran 1977 günü genel seçim yapıldı.
ECEVİT’E VERİLEN RAPOR
Ecevit, 1 Mayıs 1977 ve civarında gerçekleştirilen provokasyonlara ve bunların faillerine ilişkin olarak, bazı bilgilere sahipti. Ama bunları halka açıklayamıyordu. Buna gücü yetmiyordu.
Ecevit’e başbakan olduktan sonra verilen ve devletin bütün istihbarat örgütleri; yani MİT, Genelkurmay İstihbaratı, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbaratı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İçişleri Bakanlığı Müfettişleri tarafından ortaklaşa hazırlanmış raporda, olayları çıkaranın “bir DİSK yöneticisi veya bir başka fraksiyon elemanı” olamayacağı sonucuna varılmıştı. Yani olayın Maocu Leninci çatışması olmadığı devlet tarafından tespit ve kabul ediliyordu.
12 EYLÜL’ÜN TAŞLARI DÖŞENİYOR
1977 1 Mayıs’ı özetle budur.
CIA'nın ve Gladyo'nun Türkiye'yi 12 Eylül 1980 Darbesine sürükleyen İstikrarsızlaştırma Operasyonu'nu!
12 Eylül 1980 Darbesine uzanan süreç, Türkiye tarihinin en kanlı tertipler ve cinayetler dönemidir.
TERTİP MERKEZİNİ AÇIĞA ÇIKARDIK
Tertibi önlemek için büyük çaba gösteren İşçi Partisi, 1 Mayıs sonrasında da tertip merkezini açığa çıkarmıştır.
İşçi Partisi tertip merkezini, tertipte rol alanları, yapılan ödemeleri gün ışığına çıkararak halka açıkladı.
HER TARTIŞMADA İŞÇİ PARTİSİ
İşçi Partisi, tarihsel görevinin arifesinde parlayan yıldızından rahatsız olan yarasaların yalan, iftira ve saldırılarıyla, neredeyse her tartışmanın baş konuğu yapılmaktadır.
İşçi Partisi 1960’lardan bu yana Genel Başkan Doğu Perinçek önderliğinde mücadele ediyor.
Geçen 45 yılda İşçi Partisi, emperyalizme, SüperNATO’ya, özel örgütlerine, Türkiye ve halk düşmanı her girişime karşı kararlılıkla mücadele etmiştir.
Kontrgerillanın, Gladyo’nun, SüperNATO’nun karanlık eylemlerini İşçi Partisi açığa çıkarmıştır.
İşçi Partisi, CIA'nın tertiplediği 1 Mayıs katliamıyla başlayan istikrarsızlaştırma operasyonuna karşı mücadele etmiştir.
İşçi Partisi, teslim alınamayan, sindirilemeyen, provokasyona alet edilemeyen, eğilmeden-bükülmeden dik duran tek siyasi partidir.
İşçi Partisi, hep Gladyo’yla mücadele etmiş ve her zaman Gladyo’nun hedefinde olmuştur. Şimdi de mücadele etmektedir!
DÜN EVRENLER, BUGÜN GÜL-ERDOĞAN KLİĞİ
Türkiye'yi istikrarsızlaştıran, Gladyo'nun küresel merkezi, yani SüperNATO idi.
ABD ve küresel Gladyo, kanlı bir tertiple Türkiye'yi "dünya ekonomisiyle bütünleşme" ve "yeşil kuşak"la çevreleme programının içine itti.
12 Eylül Darbesini CIA'nın "bizim oğlanlar" dediği güçler gerçekleştirmişti.
İşte Türkiye'deki Gladyo budur: CIA'nın "oğlanları".
Dün Kenan Evrenler, Özallar, Çiller Özel Örgütleri, bugün F Tipi Gladyo, Tayyip Özel Örgütü!
GLADYO TERÖRÜ SİLİVRİ’DEN DEVAM EDİYOR
Şimdi de, "Ergenekon”, “Balyoz” diye diye ABD güdümlü F Tipi Örgüt tarafından, Gladyo terörü uygulanmaktadır.
Dün Gladyo'nun, tertiplerine, cinayetlerine karşı savaşanlar, Kontrgerilla'yı Türkiye'ye öğretenler, CIA operasyonlarına göğüs gerenler, Turgut Özal'ın MİT'i CIA'laştırma tertiplerini bozanlar, Susurluk'ta Çiller Özel Örgütü'nün yakasına yapışanlar, 40 yıldır Gladyo'nun işkence ve hapishanelerinde Türkiye'nin bağımsızlığı ve emekçi halkı savunanlar, 1 Mayıs, Maraş, Çorum, Sivas katliamlarında öldürülenler, bugün Silivri’de yargılanmaktadır.
SÜPERNATO’NUN SON TERTİBİ:
ERGENEKON, BÖLÜNME ANAYASASI VE SURİYE’YLE SAVAŞ
Ülkemiz şimdi de “Bölücü Anayasa” ve Suriye’yle savaş provokasyonuyla karşı karşıyadır.
35 yıl sonra 1 Mayıs 1977 tartışmasının amacı bu operasyonun perdelenmesidir.
1 Mayıs tartışmaları da, Ergenekon-Balyoz tertipleri de bunun içindir.