Hipodrom’da bugün yine saltanat var. Ama küflenmiş saltanat! Cumhuriyet ise, Ulus Meydanı’nda! Vatan ve Cumhuriyet cephesi, Cumhuriyeti kurduğu Birinci Büyük Millet Meclisi önünde toplanıyor. Hepimiz ordayız!
Hani var ya, ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı, işte o, “Hipodrom’a gelin” diyor.
Bizans imparatorları, bugün Sultan Ahmet Meydanı olan hipodromda araba yarışı yaptırırlardı. Ahali, Yeşiller ve Maviler için, çılgınca gösterilerde bulunur; rejimin arabasına koşulurdu.
Hipodrom’da bugün yine saltanat var. Ama küflenmiş saltanat!
Bugün Cumhuriyet
halkla şahlanacak
Cumhuriyet ise, Ulus Meydanı’nda! Vatan ve Cumhuriyet cephesi, Cumhuriyeti kurduğu Birinci Büyük Millet Meclisi önünde toplanıyor. Hepimiz ordayız!
Cumhuriyet, devlet katında yıkılınca, serseme dönen bazı bekçi ruhlu aydınlarımız umutsuz! Oysa bugün hepimiz göreceğiz, Cumhuriyet halkla şahlanacak!
Bu şahlanışı, herkesten çok saltanat düşkünleri görüyorlar. Cumhuriyetin halklaşmasından korkuyorlar.
2007 deneyimi
2007 yılı baharındaki Cumhuriyet Yürüyüşleri sırasında tir tir titremişlerdi. Tayyip Erdoğan’ın o günlerde Bakanlar Kurulu’na “Beyler, eşyalarınızı toplayın, bu iş burada bitmiştir” dediğini gazeteciler yazdı.
Ama Cumhuriyetin de dönekleri ve korkakları vardır. O büyük şahlanışı, sistemin mecrasına akıttılar ve AKP’ye teslim oldular. Halkın ayağa kalkışı, sisteme kurban edildi.
Bu kez farklı
Bu kez Cumhuriyetin yükselişi farklı gelişiyor. O hataya bir kez daha düşülmeyecektir. Çünkü önderlik, artık devrimcidir. Sistem, dikkat ederseniz, Cumhuriyet güçleri içinde dizginleri toplayamıyor. Düzenin sahipleri, iktidarıyla, basınıyla ve sinsi Atatürk düşmanlarıyla, kontrolü ele geçirmeye çalışıyor. Mümkün değil!
19 Mayıs’tan Hatay’a
Cumhuriyetin şahlanışı 19 Mayıs’ta İstanbul’da başladı. TGB, 19 Mayıs’ı yasaklama, halkı bölme, günün anlamını iğdiş etme girişimlerini bozguna uğrattı ve 240 bin gençle yürüdü.
Arkasından Hatay geldi. Tarih 16 Eylül. Yine yasaklar, yine oyunlar, yine bozguncular! İşçi Partisi, Hatay halkıyla birleşti ve Cumhuriyeti ayağa kaldırdı.
Milli Anayasa Forumları, İstanbul ve Ankara Baroları, hepsi Cumhuriyetin şahlanışıdır.
Cumhuriyet bayrağı
artık valilerin değil, halkın elinde
Cumhuriyetin bayrağı, artık valilerin kaymakamların değil, halkın örgütlü güçlerinin elindedir. Cumhuriyetin öncü müfrezesi oluşmaktadır. Ve o öncü, Cumhuriyetin cumhurunu ayağa kaldırıyor!
Süreç, Cumhuriyet hareketi ile emekçi hareketinin birleşmesi yönünde ilerliyor. Önümüzdeki büyük görev budur. Çünkü çözüm bu iki dinamiğin el ele vermesindedir.
Savaş saltanata karşı
Cumhuriyet için
Bugün savaş, tıpkı 23 Nisan 1920’deki gibi Cumhuriyet ile saltanat arasındadır.
Saltanat, sırtını ABD emperyalizmine dayıyor, tıpkı Vahdettin’in İngiliz emperyalizmine bel bağlaması gibi.
Ama, işte yaşıyoruz Cumhuriyetin coşkun seli karşısında duramayacaklardır.
Saltanat bir kez daha milletin ayakları altında kalacaktır!
Cumhuriyetin ayak sesleri
Bugün Cumhuriyet için yürüyenler, Kızılay’da, Bağdat Caddesi’nde veya Kordon Boyu’nda gezinti için yürümüyorlar!
Bu seferberlik, yine büyük seferberliktir. 2 yüzyıldır emperyalizme karşı savaşan bir millet, yürüyüşe geçmektedir.
Onların ayak seslerine kulak verin, Cumhuriyetin ayak sesleridir.
Cumhuriyet yıkıcılarına meydan okuyoruz!
Meclis, BOP Eşbaşkanlığı’nın çiftliği değil, Cumhuriyetin Meclisi olacaktır!
Çankaya, Pensilvanya’nın tapulu mülkü değil, Atatürk’ün Çankayası olacaktır!
Zafere yürüyoruz
Türk istikbalinin evlatları!
Düşmanlarınız karşıdan sizi süzüyor, sizden korkuyor!
Kendimize güvenmek, biz yaparız diyebilmek, bugün her işin başıdır.
Zafere yürüyorsunuz! Yolunuz açık, yürüyüşünüz kutludur!