İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:YÜZDE 50 PALAVRASI VE YÜKSELEN DEĞER

Bir “yüzde 50” palavrasıdır gidiyor. AKP, seçmenin yarısını tapulamış! Yüzde 50, taş çatlasa yüzde 49’a inmiyor.

Meclis Hükümet ve Çankaya
tapulu malları mı?
Yorumlara dikkat buyrulsun, Meclis, Hükümet, Çankaya, hepsi Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gü...

Tarih:

Bir “yüzde 50” palavrasıdır gidiyor. AKP, seçmenin yarısını tapulamış! Yüzde 50, taş çatlasa yüzde 49’a inmiyor.

Meclis Hükümet ve Çankaya
tapulu malları mı?
Yorumlara dikkat buyrulsun, Meclis, Hükümet, Çankaya, hepsi Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül’ün mülkü! Babalarının malı sanki! Önümüzdeki iki yılda neresi hangisinin elinde olacak, o konuşuluyor.

Garantili biricik mekânları:
Yüce Divan sandalyeleri
Oysa halk ayaklanması, yalnız Tayyip Erdoğan’ı değil Abdullah Gül’ü de devirmiştir. Onların bugün garantili olan biricik mekânları vardır, o da Yüce Divan sandalyeleridir.
İsterlerse Orhan Bursalı’nın yazdığı gibi birbirlerine sarılsınlar, birlikte gidecekleri yer, Yüce Divan’dır. Boyunlarında Anayasa Mahkemesi’nin 31 Temmuz 2008 tarihli hükmüyle dolaşmaktadırlar. AKP’yi “Cumhuriyet yıkıcısı faaliyetin odağı” haline getirmekten bireysel olarak sorumlu olduklarına hükmedilmiştir.

Abdullah Gül ile işbirliği
AKP’yi değil Cumhuriyet güçlerini bölüyor
Onlar arasında ayrım yapan ve Abdullah Gül ile işbirliği yapan politikalar, AKP’yi bölmez, Cumhuriyet güçlerini böler. Kılıçdaroğlu, Abdullah Gül yandaşlığıyla AKP’yi değil, CHP’yi ve diğer millî güçleri bölüyor.
Oysa Halk Hareketi, Kılıçdaroğlu’nun tavrını paylaşmıyor. Anayasa Mahkemesi hükmünün infazını şimdi Halk Hareketi hayata geçiriyor.
Haziran isyanı, AKP’yi Tayyip Erdoğanıyla ve Abdullah Gülüyle tutmuş aşağı indirmiştir. Anketler de buna tanık!

AKP yüzde 30’un altına gidiyor
En son AKP’ye yakınlığıyla bilinen Metropoll Şirketi’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarını Sözcü gazetesinde görmüşsünüzdür (18 Haziran 2013).



AKP, 3-12 Haziran 2013 tarihleri arasında yapılan ankete göre, yüzde 35’e düşmüş.
Bugün 21 Haziran 2013. AKP’nin oylarının daha da aşağı indiğinden emin olabilirsiniz. Çünkü o araştırma halk hareketinin ilk gönlerindeydi.
Metropoll’ün araştırmasını incelediğimiz zaman, AKP oyları ile Halk Hareketi arasında ters orantı görüyoruz.
Halk Hareketinin 2012 yılı 19 Mayısında yükselişe geçişiyle birlikte AKP oylarında düşüş başlıyor. Halk Hareketinin doruğu olan Mayıs 2013’ten sonra AKP artık baş aşağı iniştedir. 19 Mayıs 2012 inişin başlangıcıdır. 19 Mayıs 2013’te ise iniş artık kontrol edilemez hıza erişmiştir.
Şu anda cepheye Duran Adamlar girdi. Ve en önemlisi ekonomik göstergeler, AKP adına çok karamsar işaretler veriyor.

CHP ve MHP yönetimlerine dua etsinler
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, CHP ve MHP yönetimlerine dua etsinler, yüzde 30’larda bile tutunamazlar.
Bunun ispatı da yine anket verilerinde. AKP, yüzde 50’den yüzde 35’e inerken, CHP de 2011’de aldığı yüzde 26’yı elinde tutmak bir yana yüzde 22’ye düşmüş.
Türkiye tarihinde eşi yok, dünya tarihinde var mı, bilenlere sormalı: İktidar partisi 6 milyon oy kaybediyor. Ana muhalefet partisi de 1,5 milyon oy kaybediyor.
MHP’nin hali de CHP’den çok farklı değil. O da 2011 yılındaki durumunu ancak koruyor. O da son aylardaki yükselişi sayesinde.
Bu tablo, AKP ve CHP’nin birlikte indiğini gösteriyor. MHP ise Milliyetçi vurgularıyla durumunu koruyor.
Kürt ayrılıkçılığının partisi BDP de, MHP gibi şu an ancak durumunu korumaktadır. 2011 seçimine göre bir yükseliş yok. İnişleri ise kaçınılmazdır.

AKP ve CHP oyları nereye gidiyor?
Peki, AKP’nin kaybettiği yüzde 15 ve CHP’nin kaybettiği yüzde 4 oy nereye gidiyor?
Bu sorunun cevabı tablodadır. Diğer partiler ve oyunu açıklamayan seçmen yüzde 13,5, kararsızlar ise yüzde 7,6. İkisinin toplamı yüzde 21,1 ediyor. Toplam 9 milyon oy! “Diğer” başlığı altında CHP büyüklüğünde, MHP’den ise daha büyük bir parti var. 9 milyonluk bir gizilgüç!
SONAR Şirketi’nin altı ay kadar önce yaptığı araştırmada İşçi Partisi yüzde 2, Saadet Partisi ise yüzde 1,5 gözüküyordu. Bu iki parti dışındaki partilerin toplamı yüzde 0,5 bile değildi.

Yükselen Partiye büyük oy akışı
AKP’nin yüzde 15 oyunun (6 milyon oy) nereye gittiği çok önemli.
Bunların önemli bir kısmının (milliyetçi oylar) MHP’ye bir kısmının da CHP’ye gittiği kestirilebilir. Buna rağmen MHP oyları yükselmiyor, CHP oyları ise, 2011 genel seçimine göre yüzde 4 azalmış.
Demek ki, MHP AKP’den aldığı oranda başka bir partiye/partilere oy kaybediyor.
CHP ise AKP’den kazandığı oyların üstüne yüzde 4 (1,5 milyon oy) daha ekleyerek (3-4 milyon oy) başka bir partiye/partilere oy kaybediyor. “Diğer” hanesinin olağanüstü büyüklüğü (yüzde 13,6) buradan geliyor

İktidar yıkılırken
Ana muhalefet inişte
2012 yılında başlayan bu süreç çok çarpıcıdır. Sistem, iktidar ve ana muhalefetiyle iniştedir. İktidar yıkılırken, ana muhalefet iktidara doğru atak yapamıyor fakat iniş halinde.
Bu olay hiç kuşkusuz Yeni Anayasa ve Açılım süreciyle bağlantılıdır.

Bölücü Anayasanın ve Açılımın
sorumluluğunu paylaşıyorlar
Halk, Türkiye’nin iktidar partisi tarafından bölündüğünü ve Cumhuriyetin yine iktidar partisi tarafından yıkıma uğratıldığını saptıyor. CHP, bölünme ve yıkıma direnmediği, hatta ortak olduğu için AKP’nin inişini paylaşıyor. CHP’nin Yeni Anayasaya ve Açılıma destek politikaları iflas etmiştir.
MHP ise, seçmenin gözünde bölünme sürecinin sorumlusu olarak gözükmüyor, ancak güven de vermiyor. O nedenle AKP’den oy kazandığı halde, bir başka partiye çok ciddi oranda oy kaybetmektedir.

Yükselen değerler:
Türk milleti, Türk bayrağı, Atatürk
Peki, bu süreçte yükselen değerler nasıl sıralanabilir?
- Türk milleti
- Türk bayrağı,
- Atatürk ve Devrimci Cumhuriyet!
Halk isyanının resimlerine bakınız, orada kıpkırmızı yükselen değerleri görüyorsunuz!
AKP, CHP ve vatansız sözde solcular yükselen değerlerle çapıştılar ve sonucuna katlanıyorlar.

Yükselen değerlerin partisi
Peki, yıllardır ve bugün Türk milletini, Türk bayrağını, Atatürk’ün Devrimci Cumhuriyetini halkın önüne bir çözüm olarak koyan parti hangisidir?
İşte bugün iktidar ve muhalefetiyle bütün partiler hızla iniş halindeyken, o parti hızla yükseliyor.

Tayyip Erdoğan’ın bir bildiği varmış
Tayyip Erdoğan, birkaç aydır muhalefetin merkezi olarak, ısrarla hangi partiyi hedef alıyordu?
Bir bildiği varmış!