Atlantik işbirlikçisi 31 Martçılar, Şerefli Türk subayına “casusluk, fuhuş” gibi suçlamalarla dünya tarihinin en derin psikolojik harekâtını yürütmektedirler.
Savaşın en tayin edici çarpışmaları maneviyat cephesindedir. Savaş, en sonunda savaşanların kararlılığı arasındadır. İzmir’deki davaya dikkat ediniz. Psikolojik harekâtın hedefi, Türk milletidir. Halkın ordusuna duyduğu sevgiye ve güvene karşı çamur savaşının en hayasızı, en yalancısı, en aşağılığı İzmir’de yürütülüyor. Türk milleti, Türk ordusunu kurtaracak. Kurtaramazsa…
Bugün Pasinler’in, Kaçkarların, Tendüreklerin, Gabarların, Amanosların, Torosların, Erciyeslerin, Ilgazların, Istırancaların, Kazdağlarının, Beşparmakların kartalları İzmir’e doğru uçuyorlar.
Cumhuriyetin kartalları onlar.
Cumhuriyetin hukukunu kurtarmak için uçuşa geçtiler.
Kanatlarını Türk subayının onurunu korumak için açtılar.
Dağlardan Akdeniz’e doğru süzülüyorlar.
Kartalların ilk hedefi yine Akdeniz.
Yarın sabah yüzbinlerce kartal, İzmir Adliyesinin önünde olacak.
Yargı değil, yabancı devlet harekâtı
16 Nisan 2013 Salı günü İzmir Adliyesinde görülecek davayı iyi anlayalım.
Siz BOP Eşsultanlığı ricalinin, HSYK yetkililerinin, olayı hâlâ anlamamış olan kimi avukatların beyanatlarına falan bakmayın, İzmir’deki olay bir yargı olayı değildir.
Karşıdevrim Cumhuriyetle hesaplaşmaktadır.
Pentagon ile Türk Ordusu arasındaki savaşın belki de en önemli muharebesi başlamıştır. Bu kez hedefte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin savaş yeteneğini oluşturan albaylarımız, yarbaylarımız, binbaşılarımız var. Türk Silahlı Kuvvetleri, generalsiz savaşabilir, ama onlarsız savaşamaz. İstiklal Harbini kazananlar onlardır.
Tarihte eşi görülmemiş bir olay yaşanmıştır. Türkiye’yi bölmek, Atatürk Cumhuriyetini yıkmak için Türk Silahlı Kuvvetleri bir dizi yargı operasyonuyla esir alınmıştır. Savaş devam ediyor.
Dünya tarihinin en kapsamlı ve en derin
psikolojik harekâtı
Şerefli Türk subayına Atlantik işbirlikçisi 31 Martçılar, “casusluk, fuhuş” gibi suçlamalarla dünya tarihinin en büyük psikolojik harekâtını yürütmektedirler.
Her savaş, aynı zamanda psikolojik savaştır. Hatta savaşın en tayin edici çarpışmaları maneviyat cephesindedir. Savaşanlardan birinin savaşma kararlılığı kırıldığı anda imha olayı gerçekleşmiş olur. Savaş, en sonunda savaşanların kararlılığı arasındaki çarpışmadır.
İzmir’deki davaya dikkat ediniz. Psikolojik harekâtın hedefi, Türk milletidir. Halkın ordusuna duyduğu sevgiye ve güvene karşı çamur savaşının en hayasızı, en yalancısı, en aşağılığı İzmir’de yürütülüyor.
Türk milleti ordusunu kurtaracak
2002 yılından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başına getirilen komutanlar, Org. Işık Koşaner dışında, teslim olmuşlardır. “Hukuk çözer” gibi safsatalarla teslimiyetlerine kılıf üretmişlerdir. Türk Ordusu yenilmemiş, komutan yenilmiştir.
O nedenle artık Türk milleti ordusunu kurtaracak, oraya gelinmiştir.
Ordusunu kurtaracak, çünkü kurtarmazsa ayak altında kalacak.
Tayyibistan Silahlı Kerizleri’nin görevleri
Türk milleti, ordusunu kurtarmazsa, TSK’nın yerine Tayyibistan Silahlı Kerizleri kurulacak.
O Silahlı Kerizler, Kerry’nin kerizleri olarak, Müslüman kanı dökmek için Suriye’nin, Irak’ın, İran’ın üzerine sürülecek.
O Silahlı Kerizler, Haçlının piyonu olacak, Tayip Erdoğanlar gibi Dünya Yahudiler örgütü JİNSA’dan, Abdullah Güller gibi İngiliz kraliçesinden madalya alacak.
O Silahlı Kerizler, 2 B köylüsünün, THY işçisinin, BMC işçisinin, HES’lere karşı derelerini savunan yurttaşın, kamu çalışanının, Atatürk gençliğinin, eşitlik isteyen kadının, çarşıların, sanayi sitelerinin üzerine sürülecek.
Bugün her milletin en değerli varlığı
Dünyadaki ve bölgemizdeki gidişatı görelim. Bugün her millet için en değerli varlık, bağımsızlığına, emeğine ve namusuna sahip çıkacak bir orduya sahip olmaktır.
Libya’da gördük, Suriye’de görüyoruz. Ülke düşman saldırısıyla ve iç yıkıcılıkla boğuşurken, halkına sadık bir ordunun bulunması her şey ama her şeydir.
Bunun önemini Suriye’ye bakıp göremeyenler, yaşayınca anlarlar.
Bütün yollar 23 Nisan Ankarası’na çıkar
Düşman Türkiye’nin kalelerine girmiş, kirli parmaklarıyla TC ismini bile silmeye kalkmıştır.
TC’yi burçtan indirtmeyen kartallar, şimdi ordusunu kurtarmak, şerefli Türk subayını düştüğü yerden kaldırmak için İzmir’e uçuyorlar.
Cumhuriyetin halkı, artık bu gidişe elkoymaktadır.
Bütün yollar 16 Nisan İzmir’den, 23 Nisan Ankarası’na çıkar.
23 Nisan, saltanatın karşısına TC hükümetinin dikildiği tarihtir; Türkiye’de demokrasinin kuruluş tarihidir.
Türkiye halkı, karşıdevrimi bozguna uğratmak ve Cumhuriyetini yeniden örgütlemek için ayağa kalkmıştır.
Cumhuriyet hukuku, 31 Mart’ın Eşsultanlık hukukunu yürürlükten kaldıracaktır.