İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:Türkiye halkı, bugün Türk Ordusu ABD’ye yenildiği için, varolan, sınırlı özgürlüğünü de kaybetmektedir. Ordu, kesin yenilirse, halk ayak altında kalır!

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek;Türkiye halkı, bugün Türk Ordusu ABD’ye yenildiği için, varolan, sınırlı özgürlüğünü de kaybetmektedir. Ordu, kesin yenilirse, halk ayak altında kalır. Dün 12 Mart ve 12 Eylül’lerde Amerikancı generalleri kullanarak faşist ...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek;Türkiye halkı, bugün Türk Ordusu ABD’ye yenildiği için, varolan, sınırlı özgürlüğünü de kaybetmektedir. Ordu, kesin yenilirse, halk ayak altında kalır. Dün 12 Mart ve 12 Eylül’lerde Amerikancı generalleri kullanarak faşist darbeler tezgâhlayan ABD emperyalizmi, bugün Mustafa Kemal’in askerlerini, yurtsever generaller ve amiralleri hapislere atarak, yine faşist bir darbe tezgâhlamakta ve Türkiye’yi Suriye ve İran’ın üzerine sürmektedir.

Generallere ve Amirallere özgürlük!
Joe Biden, geldi, “Gazetecilere ve Fener Ruhban Okuluna özgürlük, Suriye’ye ve İran’a ölüm” dedi ve gitti.
İyi ki, Joe Biden’ın gazetecisi değiliz, Suriye ve İran olmayı yeğliyoruz.

Sayın Selver Sağdıç’ın sesi
Geçende Sayın Selver Sağdıç, CHP liderine, “Hapisteki subayları da ziyaret edin” diye sesleniyordu; Ulusal Kanal’da izledim ve Aydınlık yazdı (10 Kasım 2011.) Selver Sağdaç’ın eşi Koramiral Kadir Sağdıç, Hasdal’dadır.
Bir ay bekledim.
CHP lideri, ısrarla “darbeciler ile darbeci olmayanları ayırın” demiştir. ABD’nin Ergenekon ve Balyoz tertiplerini desteklemenin türlü formülleri vardır.

Yarın tarih ne yazacak?
Yarın tarih, bugünleri anlatırken, “gazeteciler hapse atıldı” diye yazmayacaktır. “ABD emperyalizmi, Türkiye’yi bölme ve Kemalist Devrimi yıkma harekâtını başarıya ulaştırmak için, Türk Ordusunu, İşçi Partisi’ni, Aydınlık’ı ve yurtsever aydınları” hedef aldı diye yazacaktır.
Bunu en iyi Atlantik medyası ve NATO Gladyosu’nun Bilderbergçi psikolojik savaş elemanları biliyor. Hiç o Atlantik gazetelerinde “Generallere ve amirallere özgürlük” diye yazan bir köşe kapıcı görüyor musunuz?
İsimlerini yazmayacağım, üzülmesinler, bizim namus erbabı ve hakikatperver diye bildiklerimiz dahi, hapse tıkılan komutanlar ve Hasdal limanına demirleyen donanma üzerine tek satır yazamadılar; korkuyorlar.
Vatanseverlik, Atatürk Devrimciliği, Solculuk; bugünlerde belli oluyor. Abdullah Gül-Fethullah Gülen-Tayyip Erdoğanları bu halk yıkınca, gümbür gümbür yazarlar. Biz de kutlarız onları.

Türkiye halkı
Türk Ordusu yenildiği için
özgürlüğünü kaybediyor
Bugün özgürlük mücadelesinin denek taşı:
- Generallere, amirallere özgürlük,
- İşçi Partisi’ne özgürlük,
- Bütün yurtseverlere özgürlük
Sloganlarında özetlenir.
Hedefte olanları ayırıp içinden Joe Biden ruhsatlıları seçerek sahte özgürlük kampanyaları yürütmek, tertibin içinde belirlenmiş roller arasındadır.
Türkiye halkı, bugün Türk Ordusu ABD emperyalizmine yenildiği için, varolan, sınırlı özgürlüğünü de kaybetmektedir. Ordu, kesin yenilirse, halk ayak altında kalır.

Soros soytarılığı
Bazı solcularımız bunu anlamayabilirler; bazı sahte solcular ABD ve AB emperyalizminin güdümünde Ordu düşmanlığına devam edebilirler, ama gerçek apaçık ortadadır: ABD, Türk Ordusunu hedef almıştır; faşizm Türk Ordusundaki yurtseverliği sindirerek geliyor.
Dün 12 Mart ve 12 Eylül’lerde Amerikancı generalleri kullanarak faşist darbeler yapan ABD emperyalizmi, bugün Mustafa Kemal’in askerlerini, yurtsever generaller ve amiralleri hapislere atarak, yine faşist bir darbe tezgâhlamakta ve Türkiye’yi Suriye ve İran’ın üzerine sürmektedir.
Bunu görmeyenler, bir kez daha yazıyorum buraya: gözleri bağlanmamışsa, haindirler!
Bilimsel sosyalist eylem, Soros soytarılığı değildir.

Silahla gelen faşizmi pankartla mı önleyeceksiniz
Ve o emperyalizm ruhsatlılara bir kez daha soruyorum:
Faşist darbeyi Joe Biden’ın gazetecileriyle ve Soros kâtipleriyle mi önleyeceksiniz?
Tertiple, hileyle, yalanla, silahla gelen faşizmi bu halk, Mustafa Kemal’in askerleri yoksa hangi silahla önleyecek?
Pankartla mı, kazma-kürekle mi?
Buradan bir kez daha haykırıyorum:
“Generallere ve amirallere özgürlük!”
korkaklar duymasın beni, satılmışlar hiç duymasın, yiğitler varsa, onlar duysun!

NOT: Okan İrtem’in “Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak” başlıklı kitabım üzerine, 2 Aralık 2011 günlü Aydınlık’ta yayınlanan eleştirisi, çok düzeyli, çok aydınlatıcı. M. Ali Güller ve Deniz Hakan’ın dış siyaset yazıları da, hiçbir gazetede bulamayacağımız sorular getiriyor ve bizleri bilgilendiriyor.