İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:TÜRK ORDUSUNU HALK KURTARACAK!

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey, değerli komutanımız Org. Karadayı, Ankara Adliyesine getirilirken, tarihi bir söz söyledi: “Türk Ordusunu, Türkiye halkı esaretten kurtaracaktır.”

Pratikten süzülen söz
Çanakkale’de ve İstiklal Savaşınd...

Tarih:

İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey, değerli komutanımız Org. Karadayı, Ankara Adliyesine getirilirken, tarihi bir söz söyledi: “Türk Ordusunu, Türkiye halkı esaretten kurtaracaktır.”

Pratikten süzülen söz
Çanakkale’de ve İstiklal Savaşında Ordu halkı kurtarmıştı.
Bu kez da halk Ordusunu kurtarıyor.
O söz, gerçekçidir ve 2012 yılının pratiğinden süzülmüştür. Halk, 13 Aralık 2012 günü Silivri Kalasının duvarlarına dayanarak ne yapacağını göstermiştir.
Hatırlarsınız, Ergenekon-Balyoz tutukluma süreçlerinde Beşiktaş Adliyesinin önünde, Ordu evlerinin kapılarında yüzlerce insan toplanırdı. Halka güvenmeyen, umutsuz komutanlarımız, o toplananlardaki cevheri ve gizilgücü görmez ve yakınırlardı. Onlara o yüzlerce insanımızın yüzbinlerce olacağını hep söyledik. Silivri eylemi öncesinde de, oraya en az 50 bin insanın yığılacağını belirttiğimiz zaman, “iyimserliğimize” gülenler olmuştu.

Milletin yaşam davası
Hayır, bizim tavrımız gerçekçiydi. Çünkü biz, milletin öncülerine ve askerlerine sahip çıkacağını biliyorduk. Bu, bir vefa veya sadakat değildir; bir milletin yaşam davasıdır.
Ergenekon-Balyoz operasyonları, gazetecilere veya milletvekillerine karşı yapılmadı; hedefte Türkiye vatanseverliği ve Türk Ordusu vardı. 100 bin yurttaş bu bilinçle Silivri kapısına dayandı; yüzbinler ve milyonlar 19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda, “Silivri ve Hasdal zindanları yıkılacak” diye yürüdü.

Halkın kurtardığı ordu
Mustafa Kemal’in ordusu olacak
Halk kararlıdır, Ordusunu kurtaracaktır.
Ve o kurtardığı ordu, NATO ordusu olmayacak, Mustafa Kemal’in ordusu olacaktır.
ABD, TSK’yi tasfiye edeyim derken, Türk Ordusunun Mustafa Kemalleşmesi sürecini ateşlemiştir.

MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN SUBAYI BARİKATI NASIL YIKTI
E. Kur. Alb. Cemalettin Korkut komutanımızı her yurttaşımızın tanımasını isterdim. Onu tanımak başlı başına bir mutluluk kaynağıdır.
90 yaşına bastı. Ama her eylemde mutlaka en öndedir. Berlin’de 10 saat ayakta kaldığını ve yürüdüğünü biliyorum.
Silivri Kalasına dayananların önünde de o vardı. Ulus Meydanı’nda barikatı nasıl yıktıklarına bakın nasıl anlatıyor:

Barikatı yıktım ve halkın alkışlarıyla yürüyüşe geçtik
Bu gece kafile halinde otobüsle Silivri’ye hareket edeceğiz. Bu kez Silivri’ye geliş tarzımız tam bir devrim hareketi uygulaması olacak. Yarın sabah göreceğiz. Mektubumu evde yazıyorum. Yarın size ulaştırmaya çalışacağım. Silivri’ye bu geliş tarihsel bir olay niteliğinde olacağını tahmin ediyorum. Türkiye’nin her yerinden otobüsle gelenlerin çok büyük bir kalabalık oluşturacağını sanıyorum. Umarım görüşmemize engel olmazlar.
Ankara’da Ulus Meydanında toplandığımızda önümüzde bir polis barikatı vardı. Polis memuruna barikatı kaldırmadığı takdirde yaptıkları hareketin kanunsuz olduğunu söyleyerek zorla geçeceğimi ve bana silah dahil her şeyi kullanarak durdurmaları gerektiğini söyleyerek barikatı yıktım ve arkamdaki öğrencilerim ve halkın alkışlarıyla yürüyüşe geçtik. Hipodroma kadar yürüdük, fakat müthiş bir yağmur yağıyordu ve benimde şemsiyem yoktu. Kapalı araçlara yapılan davetlerin hiçbirini kabul etmeyerek Anıtkabir’e kadar yürüdüm ve Anıtkabir’in merdivenlerine çıktım fakat yağmur tenime kadar geçmişti. Ulu Tanrının böylesine bir korumasına mazhar olduğumu inançla gördüm. Akşamda hiç uyumadan otobüslerle yola çıktık. Amacım inancın önünde hiçbir barikatın duramayacağını geçlere kanıtlamaktı. Esasen polisin gücünün de yeterli olabileceğini sanmıyordum. Gençlere ve halka inancın ne olduğunu, yurt, ulus, görev ve Atatürk sevgisinin ve fedai düşünce sisteminin ne olduğunu örnek olarak kanıtlamam şarttı. Bu şartı yerine getirdim.
Sayın Genel Başkanım, Can Kardaşım,
Mahkemenin pek çok tahliye yanında sizler için bir af konusunun bekleyişi içinde olacağını tahmin ediyorum. Fakat Parti olarak milyarlar dökse idik böylesine bir halk destek ve sevgisine ulaşamazdık. Bu da AKP’nin yönetim kademesinin ne kadar büyük bir bunalımda olduğunu göstermiyor mu? Sizin üçbuçuk dört metre karelik hücrenizin her türlü hayal gücünüzü zorlayacağını, fakat onların saray yavrularının nasıl dört duvardan oluşan bir manevi tutuk evi olduğunu görür gibi oluyorum. Yazdığım ve beğendiğiniz DÖRT DUVAR şiirinin ulu Tanrının bahşettiği bir esin olduğunu gururla gördüm.
7. Kurultay’dan sonra başlattığınız çalışmaları önümüzdeki aylar içinde gerçekleştireceğiz. Artık İP bir siyasi kurumdur. İP birbirinin ayağını kaydırma düşüncesi ile yananların partisi değil tam anlamıyla her türlü özveriyi gözünü kırmadan yerine getiren bir FEDAİLER PARTİSİ, BİR FEDAİLER ORDUSU’dur. Umarım yarın görüşebiliriz. Görüşemezsek bana gösterdiğiniz arkadaşlık, gösterdiğiniz güven her türlü ödülün üstündedir. Sizi değil seni sevgi dolu hasretle kucaklamama izin vermeni diliyorum, Genel Başkanım, Can kardaşım. Bir kişisel yemin ve inanç belgemi de tekrar ekliyorum. Gözlerimi yumuncaya kadar 2004 yılında yazdığım şiirimi de tekrar sunuyorum. Siz ve bütün arkadaşlarımı hasretle kucaklıyorum.
Cemalettin Korkut
E. Kur. Alb. ve İP üyesi