ABD ve AB güdümlü çevrelerin “liman atağı” adını verdiği son uygulama, devletin yasadışı bir kliğin eline geçtiğini, bir kez daha sergilemiştir. Kıbrıs Rum kesimine bir liman ve bir havaalanı açılması girişimi, yasadışı bir klik tasarrufudur ve emperyalist devletlerle yapılmış olan gizli antlaşmanın uygulanması kapsamı içindedir. “Atak”ta bulunan, ABD’dir. Tayyip Erdoğan kliği, Yüce Divan’da yargılanacaktır.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, bugün saat 13.00’te İP İstanbul İl Merkezi’nde bir basın toplantısı yaparak, Tayyip Erdoğan’ın KKTC’yi ortadan kaldırma yolundaki son girişiminin ABD ile yaptıkları Gizli Mutabakatın gereği olduğunu açıkladı. Perinçek, özetle şunları belirtti:
DEVLET TASARRUFU DEĞİL KLİK TASARRUFU
ABD ve AB güdümlü çevrelerin “liman atağı” adını verdiği son uygulama, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yasadışı bir kliğin eline geçtiğini, bir kez daha sergilemiştir. Kıbrıs Rum kesimine bir liman ve bir havaalanı açılması girişimi, yasal bir devlet tasarrufu değil, fakat yasadışı bir klik tasarrufudur ve emperyalist devletlerle yapılmış olan gizli antlaşmanın uygulanması kapsamı içindedir.
Kıbrıs Rum devletinin tanınması ve KKTC’nin ortadan kaldırılması sürecinde önemli bir hamle olan bu karardan, Meclisin haberi yoktur; Cumhurbaşkanı’nın haberi yoktur; Bakanlar Kurulu’nun haberi yoktur; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberi yoktur. Bu karar, bir ABD operasyonuyla Türkiye’nin tepesine oturtulmuş bulunan Tayyip Erdoğan kliği tarafından uygulamaya sokulmuştur.
4 Nisan 2003 tarihinde Başbakan sıfatını taşıyan Abdullah Gül ile ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell arasında kabul edilen Gizli Antlaşmanın hükümleri uygulanmaktadır. Abdullah Gül bu antlaşmanın “İki sayfa dokuz madde” olduğunu itiraf etmişti (Vatan, 24 Mayıs 2003). Antlaşmanın Kıbrıs’a ilişkin maddesinde, Rauf Denktaş’ın “Arafat modeli” denen uygulamayla devre dışı bırakılması ve Annan Planı’nın küçük değişikliklerle uygulanması öngörülmüştü. 13 Temmuz 2003 günü yaptığımız basın toplantısıyla Antlaşma içeriğini kamuoyuna açıklamıştık.
BÜYÜK SUÇUN EYLEMLERİ
Tayyip Erdoğan kliği, büyük bir suç işlemektedir. Türkiye’nin egemenliğini ortadan kaldırma ve Türkiye Cumhuriyeti topraklarının bir kısmını yabancı bir devlete devretme suçunun eylemleri Gizli Antlaşmadan sonra şu eylemlerle devam etmiştir:
29 Temmuz 2005: “Ankara Anlaşması” diye anılan 12 Eylül 1963 tarihli “Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu Arasında Ortaklık Yaratan Anlaşma”ya Ek Protokol’ün imzalanması. Meclis’ten geçmediği için yasal bir değeri bulunmayan bu Ek Protokol’e göre, Kıbrıs Rum Yönetimi, Ankara Anlaşması’na dahil edilmiştir. Tayyip Erdoğan kliği, böylece, Güney Kıbrıs’ı ortak ve taraf kabul etmiş, örtülü olarak tanımıştı. Bu Anlaşmayla; Türkiye ve Kıbrıs Rum Yönetimi arasında “ticari ve ekonomik ilişkiler sürekli ve dengeli olarak güçlendirilecektir” taahhüdünde bulunuluyordu.
O zaman da açıkladığımız gibi, Tayip Erdoğan iktidarı, Güney Kıbrıs’la gümrükleri kaldırarak, KKTC ekonomisini Rum kesimiyle bütünleşmeye zorlayan bir süreci başlatmış oluyordu. Yaptıkları iş, KKTC’yi boğmaktı.
ANAYASANIN ORTADAN KALDIRILMASI
Tayyip Erdoğan yönetiminin bir liman ve bir havaalanını Kıbrıs Rum kesimine açma girişimi, KKTC’yi ortadan kaldırmak ve Kıbrıs’ı bütünüyle ABD denetimine teslim etmek için kritik önemde bir “atak”tır.
Anayasa’nın 90. maddesine göre; “Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak anlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır”. Bu tür anlaşmalar, TBMM’ce onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlanmadan yürürlüğe konulamaz.
Tayyip Erdoğan kliği, Meclis’in onayından geçmemiş bulunan Ek Protokol’ü uygulama girişimiyle, Anayasa’yı ihlal suçunu sürdürmektedir. Bu eylemler, Yüce Divan’lıktır.
ÇÖZÜM: KKTC’NİN TÜRKİYE İLE BÜTÜNLEŞMESİ SÜRECİNİN YÜRÜTÜLMESİ
İşçi Partisi’nin merkezinde yer alacağı Milli Hükümet, Türkiye’nin Kıbrıs siyasetini millî egemenliğimizi, toprak bütünlüğümüzü savunma temeline oturtacaktır. ABD ve AB’nin “Birleşik Kıbrıs” planı yapaydır. KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesi, Kıbrıs’ın her iki toplumunun yanı sıra Türkiye ve Yunanistan halklarının yararınadır ve dünya barışı için en doğru çözümdür. Bölge ve diğer Avrasya ülkelerinin de desteği alınarak, KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesi adım adım gerçekleştirilecektir. Kıbrıs’taki ABD ve İngiliz askeri üsleri tasfiye edilmelidir.
EK: UYGULANAN GİZLİ MUTABAKATIN İÇERİĞİ
Türk askeri Irak’ın kuzeyinden dört ay içinde çekilecek. Sınır harekâtlarına son verilecek. PKK/KADEK’E karşı Türkiye içinde yapılacak askerî harekâtlar için, ABD askerî makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak. Aksi halde Türkiye’ye ambargo ve askerî yaptırım uygulanabilecek. ABD’nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek verilecek. Türk ordusunun asker ve silah gücü indirilecek. Irak’ın kuzeyinde ilan edilecek kukla devlet, Türkiye tarafından resmen tanınacak. PKK/KADEK yasallaştırılacak ve elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacak. Türkiye’de belediyelerin özerkleştirilmesinden sonra dört yıl içinde aşamalı olarak federasyona geçilecek. Kıbrıs’ta, Denktaş “Arafat modeli” uygulanarak devre dışı bırakılacak ve Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak. Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak. Ermenistan’a yönelik kısıtlamalar kaldırılacak.
GİZLİ MUTABAKATIN OLUŞMASI AŞAMALARI
- Gizli Mutabakat, ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Abdullah Gül arasındaki görüşmelerde iki sayfalık ve dokuz maddelik bir metin halinde kabul edilmiştir. Abdullah Gül, bu gizli antlaşmayı Sedat Sertoğlu’na itiraf etmiştir (Bkz. Vatan, 24 Mayıs 2003).
- Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal’in 15–19 Haziran 2003 tarihleri arasındaki Washington temasları, Gizli Mutabakat zemininde yürütülmüştür. Ziyal’in temaslardan sonra Dışişleri Bakanlığı’nda yaptığı özel toplantıda, verdiği bilgiler de Gizli Mutabakat ile aynı yöndedir.
- Gizli Mutabakat, en son Temmuz 2003’te Tayyip Erdoğan yönetimi ile ABD üst düzey yetkilileri arasında yapılan gizli görüşmelerde sonuca bağlanmıştır.