Atilay Ayçin, Doç. Dr. Ümit Kocasakal, Prof. Dr. Suat Kaptaner, Tanju Cılızoğlu, Mehmet Erol Mahmutoğlu, Nelson Mandela, Tansu Bele, Dr. Cahit Deniz, Prof. Dr. Yalçın Küçük, Durmuş Ali Özoğul, Serdar Öztürk, Deniz Yıldırım, Şahin Mengü; hangi kararı verdiler?
En son 2 olay, Türkiye’nin geldiği yeri tanımlıyor.
Birincisi THY çalışanlarının iş bırakma eylemidir. Atilay Ayçin önderliğindeki
Hava-İş, hostesleri, pilotları, teknisyenleri ve yer personelini ayağa kaldırarak hava
yollarını kilitlemiştir.
İkincisi, İstanbul Barosu Başkanı Doç Dr. Ümit Kocasakal ve Baro yöneticilerinin
savcılığa ifade vermeyeceklerini açıklamalarıdır.
Bravo değerli hukuk savaşçılarımıza!
Türkiye barolarının büyük çoğunluğu onları desteklemiştir. Barolar,
yurtseverlikte ve Atatürk Devrimi cephesinde mühendis ve hekim örgütlerimiz
TMMOB ve TTB’nin çok önüne geçmiştir. Çünkü doğru mevzideler. İzmir Tabip Odası
Başkanı Prof. Dr. Suat Kaptaner’in Tabip Odaları Birliği yönetimine yaptığı çağında
vurguladığı savaş cephesindeler. Toplum, Kemalist Devrim cephesinde mücadele
ederken, o cephede olmayanlar mücadelenin kenarına düşerler.
Yeni bir durum
THY emekçilerinin ve İstanbul Barosu’nun bu eylemleri, yeni bir durumu
işaretliyor: Korku duvarı yıkılmıştır.
Gelen mektuplardan Türkiye’nin öncü güçlerinin korkuyu yenme kararını
verdikleri görülüyordu. Şimdi o karar eyleme dönüşüyor.
Siz korkmazsanız
Sizden korkarlar
Usta gazetecilerimizden Tanju Cılızoğlu dostum, “Siz korkmadığınız için, sizden
korkuyorlar” diye yazıyordu. İşte şifre budur. Bir atasözü de bunu doğruluyor:
“Tavşan korktuğu için kaçmaz. Kaçtığı için korkar.”
Kaçmazsanız, korkmazsınız. Ve korkmazsanız da, Cumhuriyet yıkıcıları sizden
korkar.
Eczacı arkadaşım Mehmet Erol Mahmutoğlu aynı gerçeği, Silivri’de ve
Hasdal’daki özgürleşmeye ve Nelson Mandela örneğine gönderme yaparak
saptıyordu. Hapisten ve ölümden korkmazsanız, düşmanın silahını elinden alırsınız. O
zaman sizden daha özgürü yoktur.
Verilen karar
Hatırlayacaksınız, bu köşede, “Cumhuriyet ve vatan için her şeyi göze aldım.
Beni hiçbir şekilde korkutamazlar! Herkese önerim, bu kararı vermeleridir” diye
yazmıştım (27 Nisan 2012).
Bu konuda o kadar kararlı mektuplar aldım ki, Türkiye’nin devrimci aydınlarının o
tükenmez fedai ruhunun “ben varım” dediğini gördüm. Beklediğimiz buydu zaten.
Bir örnek olarak yazar Tansu Bele’nin satırlarını buraya alıyorum:
“‘Beni korkutamazlar’ demişsiniz, inanın yüreğimi altüst etti. Tüm yurtseverler
tutuklanmaya başladığı günden beri her önüme gelene haykırıyorum zaten: ‘Bizi
hiçbir şekilde korkutamazlar!’ Ama ağlamıyordum. Ancak bu sabah gözyaşlarımı
tutamadım. Atatürkçü, devrimci gücümün son damlasına kadar ülkemi savunacağım.
Ben de canımı bile vermeye hazırım. Silivri’deki yerimi de isterlerse hazır etsinler!”
Dr. Cahit Deniz’in Çanakkale’den yazdıkları da verilen kararı yansıtıyor.
Mektuplarına ayrıca değineceğiz.
“Bizden korkuyorsunuz”
Yalçın Küçük arkadaşım, duruşma salonundan çıkartma kararı üzerine, “Bizden
korkuyorsunuz” diye bağıra bağıra kapıya yürüyordu. Yine Durmuş Ali Özoğul ve
Emekli Gazi Ütğmn Serdar Öztürk, korkmadıkları için duruşmalardan temelli atıldılar.
Yakında Ergenekon maçları oyuncusuz oynanacak!
Bir sonraki duruşmada ne oldu? Aydınlık Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım,
“Zalimlerden af dilemiyoruz” dedi. Eski Manisa Milletvekili öncü siyasetçilerinizden
Avukat Şahin Mengü dahil, 7 kişi hakkında suç duyurusu kararı çıktı.
İskambilden korku imparatorluğu
Biz, her şeyi göze aldık!
Bu nedenle bizden korkuyorlar!
Korku imparatorluğu kurmaya kalkmışlardı.
İstanbul Barosunun yiğit ve namuslu yöneticileri o imparatorluğun iskambil
şatosu olduğunu ilan etti.
THY emekçileri, o imparatorluğun ne kadar imparatorluk olduğunu gösterdi.
Ve hangi bakandı o, “THY grevini durduramazsak çökeriz” diyordu.
Artık onlar bizden korkuyor.
Çöküşleri başlamıştır.
Çökecekleri kesindir.
NOT: Bir avukat, 12 Eylül’e gönderme yaparak, bugünkü tertipçilerin de “30 yıl
sonra” yargılanacaklarını söylemiş. Çok yanlış! 30 yıl değil, 3 yıl içinde!