İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık Türkiye dergisinin 20 Aralık 2009, Pazar günü bayilerde olacak sayısında yayımlanacak "İyi şeyler olacak" başlıklı başyazısının özetini aşağıda sunuyoruz.
İYİ ŞEYLER OLACAK
KORKULAN DEĞİL İSTENEN BUYDU
Muş Bulanık’ta 15 Aralık 2009 günü iki yurttaşımız hayatını kaybettikten sonra, “Kürt Açılımı”nın en hararetli destekçileri benzer başlıklar attılar: “Korkulan oldu.” (Milliyet, 16 Aralık) “Korkulan tam da buydu.” (Radikal,16 Aralık) Hayır, korkulan olmadı, istenen oldu. İstenen tam da buydu.
ÇANKAYA’DAKİ ABDULLAH VE İMRALI’DAKİ ABDULLAH”IN “İYİ ŞEYLERİ”
“İki Abdullah” isimlendirmesi bizim değil, Cengiz Çandar’ın. Dokuz ay önce, 16 Mart 2009 günü köşesine şu başlığı atmıştı:
“Çankaya’daki Abdullah-İmralı’daki Abdullah”.
Başlığın ikinci satırında Çankaya’daki Abdullah’ın şu müjdesine yer verilmişti:
“Kürt sorununda iyi şeyler olacak.”
İşte Çankaya’daki Abdullah’ın “iyi şeyleri” oluyor.
Yalnız onun değil.
İMRALI’DAKİ ADAŞI BEĞENİYOR
İki Abdullah’ın gazetecisi, eski mesleğidir, ikisi arasında laf taşıyor:
“İmralı’daki adaşı da Cumhurbaşkanı’nın sözlerini beğenmiş.”
Devamında Abdullah Öcalan’ın şu değerlendirmesini aktarıyor:
“Sayın Gül’ün açıklamaları önemlidir. Ben bu konuda üzerime düşen sorumluluğu yerine getireceğim.”
Sorumluluklar karşılıklı yerine getiriliyor.
O gazeteler hep “silahlara veda” başlıkları atmışlardı. Onlar da sorumluluklarını yerine getirdiler.
“Onurlu ve kalıcı barışın yolu işte böyle açıldı.”
“Obama’nın PKK Planı” demişlerdi, tıkır tıkır yürüyor.
ULUSLARARASI İRADENİN KUCAĞINDAKİ GARANTİ
Plan, “İki Abdullah”a değil, onları “stratejik merkeze oturtan uluslar arası iradeye ait. “Uluslar arası iradenin” bütün gazetecileri, başından beri hep bunu vurguladılar.
“Çankaya’daki Abdullah ile İmralı’daki Abdullah’ın iradeleri”, stratejik merkezin iradesinde buluşmuştu. İşte “iyi şeyler olacağının garantisi de bu kesişme noktası” idi.
“Garanti”, gerçekten garanti imiş!
O kadar garantili ki, “stratejik merkeze oturtulan” yalnız “İki Abdullah” değil. Türkiye onların ittiği girdapta çırpınıyor.
STRATEJİK MERKEZE OTURTULANLAR
YÜCE DİVAN SANDALYESİNE OTURTULACAK
Ancak hesap yanlış!
Bu dünyada yalnız “Uluslararası merkezin iradesi” yok, Türkiye halkının iradesi de var.
“Uluslararası iradenin merkezine oturtulanlar” oradan kaldırılacak, Yüce Divan sandalyelerinin merkezine oturtulacak!
Milletimiz, elbette kendi iradesini ortaya koyacak; uluslararası iradenin kurguladığı senaryolarda çırpınmaktan elbette kurtulacak! Bu milletin devrimci öncü geleneği var.
ERGENEKON DALGALARINA
HALKIN DALGA DALGA CEVABI
Bastırılmış, itilmiş kakılmış, sindirilmiş olan Türkiye’nin iradesi zincirini kıracak ve ayağa kalkacak!
Kalkıyor da!
Türkiye, Ergenekon’dan, Şair Hüseyin Haydar’ın deyişiyle “Yumruğunu kanata kanata çıkıyor”.
Haziran ayındaki Ergenekon mitinglerinden sonra, şimdi de işçi ve kamu çalışanları hareketi dalga dalga geliyor.
Fethullahçı Gladyo’nun Ergenekon tutuklama dalgalarına, Türkiye’nin yanıtıdır bu emekçi dalgaları.
Sayma sırası bize geldi, dalgaları bir bir sayın: Kamu emekçileri, Tekel işçileri, Demiryolcular, itfaiyeciler, madenciler, emekliler, belediyeciler, hukukçular, eczacılar, öğrenciler… dalga dalga geliyor.
TAYYİP-GÜL İKİLİSİNİ DELİĞE HALK SÜPÜRECEK
Bu dalgalarda kimlerin boğulacağını merak eden var mı?
Cumhuriyeti cumhuriyet yapacak sınıfların, AKP iktidarına bir sürprizi var.
Tayyip-Gül ikilisini “deliğe” ABD değil, halk “süpürecek”!
Artık mücadele, AKP’den sonra ne olacağını belirleme mücadelesidir.
Halk mı efendi olacak, yoksa düzenin efendileri yeni memurlarını mı belirleyecek?
ULUSAL HAREKET VE EMEKÇİ HAREKETİ
2007 Cumhuriyet Mitingleri’nde yükselen o dünya ölçeğinde güçlü Ulusal Hareket ile Emekçi Hareketi birleşecek ve iktidara yürüyecek!
Obama’nın planını bozacak olan İşçi Partisi planı budur!
Kuvvet, bu birleşmededir!
Çözüm, bu birleşmededir!
Türk-Kürt ayrışmasına son verecek dinamik, bu birleşmededir!
Tekel işçilerinin halaylarına bakın, çözümü görürsünüz!
DÜZEN BÖLÜYOR,
DEVRİM BİRLEŞTİRİR
Halk, kendini sokağa atan, yerlerde süründüren rejimi korur mu?
Ulusal Hareket ve Emekçi Hareketi, bu düzen içinde ve bu düzeni korumak için birleşmez!
Hiçbir plan, yuvarlak sahte “ulusalcı” söylemlerle ve sözde “Atatürkçü” lafazanlıkla bu iki dinamiği düzenin içinde tutamaz. Çünkü bu düzen, bir Gladyo-Mafya-Tarikat rejimidir.
Yıkılacak olan, yalnız Tayyip-Gül iktidarı değil, işte bu kahpe düzendir!
Ulusalı ezen ve emekçiyi süründüren kahpe düzen!
Uluslararası irade, Türkiye’yi ateşlere atmıştır.
Bu saatten sonra artık Türkiye, o uluslararası iradenin düzeni içinde bu yangından kurtulamaz.
Türkiye’yi bundan sonra ancak devrim birleştirir.
Birliği, dirliği, barışı, kardeşliği artık devrim getirir.
Yüzyılın başında Türkiye’yi, devrim birleştirmişti. O devrim yıkılınca birbirimize düştük, şimdi yine devrimle birleşip halaya duracağız.
Bu sefer ben söylüyorum:
İyi şeyler olacak!
Doğu Perinçek'in yazısının tamamını Aydınlık Dergisinde okuyabilirsiniz.