İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: TAYYİP-GÜL İKİLİSİNİN TÜRKİYE’Yİ BÖLME SAVAŞI

ABD’nin başında olduğu 13 ülkenin Suriye’nin diplomatlarını sınır dışı etme kararı
ciddi bir olay. İçlerinde Almanya ve Fransa’nın da olması hayra alamet değil.
Türkiye’de iktidarı işgal eden BOP Eşbaşkanlığı’nın 24 saat içinde bu uygulamaya
ka...

Tarih:

ABD’nin başında olduğu 13 ülkenin Suriye’nin diplomatlarını sınır dışı etme kararı
ciddi bir olay. İçlerinde Almanya ve Fransa’nın da olması hayra alamet değil.
Türkiye’de iktidarı işgal eden BOP Eşbaşkanlığı’nın 24 saat içinde bu uygulamaya
katılması, tıyneti gereği.

El-Hule kırımıyla yapılan görev
El-Hule köyündeki kırımın bu kararın gerekçesini oluşturmak için yapıldığı apaçık
görülüyor. Hiçbir yönetim, böyle akılsız bir uygulamaya kalkışmaz. Yeni tertipler de
kapıdadır.
El-Hule kırımı, Batı ülkelerinin kamuoylarını ikna görevini yaptı. Bir de Türkiye
halkının ikna edilmesi gerekiyor. Buna yönelik eylemler de yoldadır.

Kaosu kışkırtanlar kendileri
BOP Eşbaşkanlığı’nın Dışişleri Sorumlusu Ahmet Davutoğlu, 31 Mayıs Perşembe
günü Suriye’de kaos tehlikesine seyirci kalmayacaklarını söylüyor.
Kaosu kışkırtanların başında BOP Eşbaşkanlığı geliyor. Birçok terör grubunun
Türkiye’den Suriye’ye girerek terör eylemleri yaptığı biliniyor. El-Kaide gibi karanlık
örgütlerin de Suriye’de ABD için çalıştıkları dünyaca biliniyor.

Tayyip Erdoğanların son kumarı
Yazılı ve görsel basın, Suriye’ye Türkiye’den yapılacak müdahalenin
boyutlarıyla ilgili tartışmalara hız verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin göstermelik
harekâtların ötesine geçerek bir müdahaleden yana olabileceğini sanmıyoruz. Ancak
BOP Eşbaşkanlığı, iktidarda kalma şansını bu tür kumarlarla denemek konumundadır.
ABD’ye itiraz şansı yoktur. Öte yandan Suriye’nin ilerici yönetimine meydan
okumuştur.
Süreç şuraya gelmiştir: ABD Suriye’deki Beşar Esat yönetimini deviremezse,
Türkiye’deki Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül yönetimi devrilecektir.

Tayyip-Gül ikilisinin savaşı
Türkiye halkı olarak şunu saptamak durumundayız: Bu savaş, Tayyip
Erdoğan’ın savaşıdır, Türkiye’nin savaşı değil.
Dahası, bu savaş Türkiye’ye karşı savaştır. ABD, Suriye yönetimini niçin yıkmak
ve ülkeyi bölmek istiyor? Çok açıktır ki, hedefte Suriye’den önce Türkiye
bulunmaktadır. Suriye’ye harekât, en sonunda sözde Kürdistan’ı yaşayabileceği
sınırlara kavuşturmak içindir.

İki aşamalı plan
Bu plan kuşkusuz aşamalıdır.
Birinci aşama, Suriye’de bir Kürt bölgesinin oluşturulmasıdır. Tampon bölge,
TSK’nin tampon bölgesi değil, PKK’nin bölgesi olacaktır.
Barzani’nin Tayyip Erdoğanlara önerisi Ahmet Takan tarafından açıklandı:
“1. Suriye’ye girin. Kamışlı’nın ve Kürtlerin kontrolünü bana verin.
“2. Kamışlı, aynı Kuzey Irak’taki Kürt bölgesi gibi anayasal statü almalı.” (Yeni
Çağ, 11 Nisan 2012)
ABD de biliyor ki, orası Esat yönetiminin denetiminden çıktı mı, Barzani bölgesi
olmaz, PKK bölgesi olur. TSK’nin de o bölgeyi denetleme şansı yoktur, çünkü halkı
çoğunlukla Kürttür ve kısmen Araptır. Türkmen nüfus Kuzey Irak’taki gibi azınlıktır.

Kuzey Irak’tan sonra Kuzey Suriye planı
ABD’nin Birinci ve İkinci Körfez savaşları öncesinde de açıkladık. Kuzey Irak’ta
Kukla Devlet kurma ve Diyarbakır’ı Türkiye’den koparma girişimi başlıyor diye.
Türkiye’nin Amerikan işbirlikçisi hakim sınıfları Barzani üzerinden Irak’ın Kuzeyini
denetleyeceklerini öne sürerek, ABD’nin Kukla Devlet planını desteklediler. Gelinen
yer ortadadır. Kuzey Irak, PKK’nin temel dayanağıdır ve şimdi aynı süreç Suriye için
işletiliyor.

ABD’nin PKK’ye öğüdü
Bu birinci aşamada ABD, PKK yöneticilerine sabırlı olmalarını öğütlüyor. PKK’yi
temsilen ABD’ye giden BDP heyetine bunların söylendiği basında açık açık yer aldı.
Hatta BDP yöneticisi Gültan Kışanak, ABD’den rol talep etiklerini utanmadan ve
sıkılmadan açıkladı (Radikal, 3 Mayıs 2012).

PKK’nin en büyük arzusu
Şu an PKK’nin en büyük arzusu nedir diye sorulacak olursa, Türkiye’nin
Suriye’ye müdahalesidir. Bu nedenle önce Türkiye’yi Suriye’ye karşı kışkırtacak
tertiplerdeki rolünü yerine getirecektir. TSK’nin müdahalesi sağlanırsa, bu kez de
protestolar yaparken, aslında zil takıp oynayacaktır. Aynı Uludere’deki gibi.

Güneydoğu kentlerinde kalkışmalar
İkinci aşamada, Suriye’nin Kuzey şeridinde fiili durum yaratılacak ve eşzamanlı
olarak Güneydoğu kentlerimizde kalkışmalar başlatılacaktır. Yeni Uludere tertipleri
yürürlüğe sokulacak ve bugün Batılı emperyalistlerin Suriye’ye karşı uygulamalarının
benzerleriyle Türkiye karşılaşacaktır. ABD, o koşullarda dişlerini gösterecek ve
Türkiye’deki kalkışmaları destekleyecektir.

Bölünmeyi önleyecek çözüm
Bu emperyalist ve bölücü planı önleyecek çözüm, 2 maddeden oluşuyor:
Bir: AKP iktidarını yıkmak ve milli hükümeti kurmak.
İki: Türkiye-Suriye-Irak-İran-Lübnan ittifakını gerçekleştirmek.
O zaman Türkiye’nin değil, ABD’nin çıkmaza gireceğini ve Türkiye’yi bölme
planının yerle bir olacağını göreceğiz.
Türkiye’nin bölünme tehdidine er geç bölge ülkeleriyle birleşerek cevap vermesi
kaçınılmazdır. Mesele, bu doğru siyasetin bir an önce yürürlüğe konmasıdır.

TSK ve AKP içindeki vatanseverler ne yapacak?
Bu süreçte kuşkusuz TSK’nin ve AKP içindeki vatanseverlerin ne yapacağı
önemli.
TSK, ABD’nin Suriye seferinde piyon rolünü kabul ederse, kendi birliğini de
koruyamaz. Dahası ABD güdümüne teslim olduğu için, içteki kalkışmalara da teslim
olur.
Bu teslimiyet, şimdiden başlamıştır. Uludere ürküsü nedeniyle ülke bütünlüğünü
korumak için emir verecek komutan sıkıntısına şimdiden girildiği görülüyor.

ABD piyonluğu bölünmeye götürür
ABD piyonu olarak Türkiye’nin bölünmesini önleme seçeneği yoktur. Kimi
zavallılar, ABD’nin insafına sığınarak, Türkiye’nin bölünmesine çare bulma umuduna
kapılmışlardır. Veya böyle görünerek milleti aldatan büyük tertip içinde görev
üstleniyorlar.

Esat’ın ordusu var
Tayyip’in yok
Bütün bunlara rağmen, biz hâlâ şu saptamayı yapıyoruz: Esat’ın ordusu vardır,
ancak Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisinin ordusu yok. Uludere tertibi, TSK’nin
hâlâ tam kontrol altına alınamadığını gösterdi.
Türkiye’de Mayıs ayında başlayan ve 19 Mayıs’ta Atatürk’te birleşen halk
hareketi ile TSK’nin emperyalist dayatmaya karşı birleşmesi, kaçınılmazdır.
O zaman ABD de, BOP Eşbaşkanlığı da hapı yutacaklardır.