Millî Merkez 23 Nisan 2013 günü Nâzım Hikmet Salonunda toplanan Kurultayla kuruldu.
Millî Cephe ufukta gözüktü
Millî Cephenin yolda olduğunu ise, Tayyip Erdoğan dört gün sonra ilan etti:
Yeni Şafak, 30 Nisan 2013
BOP Eşbaşkanı’nın 27, 28, 30 Nisan günlerinde art arda Millî Cepheye yönelttiği vuruşlar, Türkiye’nin önündeki saflaşmayı yansıttı.
Bir tarafta Tayyip-Apo Ortaklığı bulunmaktadır, onun karşısında ise Türk Milleti.
Tayyip-Apo şirketi
Tayyip-Apo Şirketi isimlendirmesinin özellikle altını çiziyoruz. Kuşkusuz Abdullah Gül, Fethullah Gülen ve Hakan Fidan da bu ortaklığın önünde gözüküyorlar. Ancak kısaltarak söylüyoruz. Bu kısaltma, Ferit İlsever arkadaşımın işaret ettiği üzere AKP-PKK ittifakından daha dar bir oluşuma vurgu yapıyor. O açıdan gerçeğe uygundur.
Şirket kavramı da tartışmalıdır. Çünkü ortaklıktan çok itaat durumu var.
Apo, İmralı’da MİT’e başvurup Tayyip Erdoğan’a biat mektubu yolluyor. PKK lideri yakalandığı zaman uçaktaki deyişiyle “devlete hizmet” görevini yapmaktadır. O zaman “devlet” dediği bugün BOP Eşbaşkanlığıdır. Kendisi de pek gizlemiyor, Apo MİT’in avucundadır. Şirketin içindeki sıradüzen (hiyerarşi) budur.
PKK liderleri
MİT tayyaresinde uçuruluyor
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Suriye Muhaberatının uyguladığı modeli örnek alıyor; PKK’yi lideri üzerinden denetim altına almıştır. Avuçtaki Apo ile Kandil’deki PKK yönetiliyor.
Her şey meydandadır. PKK liderleri artık MİT uçaklarıyla taşınıyor. Bunu Murat Karayılan itiraf etti. PKK yöneticileri Oslo görüşmelerine MİT tayyaresiyle götürülmüş. Kenya’dan getirilirken Apo’nun bindiği MİT tayyaresine, artık PKK yöneticileri de bindirilmiştir. PKK’yi Tayyip Erdoğan’ın istihbarat örgütü uçuruyor.
Uçuş rotası CIA’dan
Uçuş rotasının CIA tarafından çizildiğini kimse inkâr edemiyor. Murat Karayılan, görüşmelerde “masanın başında oturan kuruma” şirin bir isim bulmuş: “Uluslararası Kurum”.
Daha önce o kurumun CIA’nın uluslararası ortağı İngiliz İstihbarat örgütü olduğunu itiraf ediyorlardı. Ama artık “o kurum” isminin anılmasına izin vermiyormuş: Murat Karayılan da, talimatı yerine getiriyor.
Kısacası, Tayyip-Apo ortaklığı, ABD emperyalizminin tayyaresindedir.
Tayyareden Türkiye’nin görünüşü
Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye o tayyareden bakıyor ve Anayasadan silmeye kalktığı Türk Milletinin ayaklanmasını görüyor.
Tayyareden Türk Milletini oluşturan güçler “tespih taneleri” gibi görünmektedir. Yan yana milletin cephesinde dizilmekte olan partilerin ve önemli şahsiyetlerin isimlerini sayıyor.
Tayyip Erdoğan’ın saptamaları bütünüyle gerçekçidir. CHP, MHP, İP ve bütün vatanseverlerin milletin cephesinde toplanması, Açılım sürecinin zorunlu sonucudur.
Büyük bir milletin isminin kendi anayasasından silinmesi girişimini nasıl karşılayacağını ABD’li uzmanlar kestirememiş olabilirler. Ama artık manzara ortadadır. Türk Milletine Türk Milletsiz bir anayasayı dayatamayacaklarını anlamışlardır. Bu arada anketler de Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün sinirlerini bozacak bilgiler içeriyor. AKP-PKK ortaklığının yapacağı bir anayasaya destek, yüzde 28’dir (Metro şirketinin anketi). Yüzde yedisi BDP oyları olsa, bu süreç AKP’yi yüzde 20’lerin altına kadar götürür. Alarm zilleri çalmıştır.
Tayyip Erdoğan’ın akıl hocalarının çaresizliğe bulduğu çare, milletin cephesini dağıtmak için İşçi Partisi’ni hedef almaktır.
Kuşkusuz Tayyip Erdoğan çok iyi biliyor, CHP de MHP de İşçi Partisi tarafınsan yönlendirilmiyor.
Ama şunu da çok iyi biliyor: İşçi Partisi’ni tecrit etmek, milleti bastırmak ve bölmek için en akıllı taktiktir. Çünkü milleti iki yıldır bu Bölücü Anayasaya karşı ayağa kaldıran öncü güç, İşçi Partisi’dir.
Ne var ki, AKP’nin Âkillerinin bu gidişe çare bulma şansı yok. Çünkü Türk Milletini silmeye ve TC’yi dağıtmaya kalktılar. Problemleri burada.
Bu problemi İşçi Partisi’ne vurarak çözmeleri mümkün değil. Hatta çıkmazda olan her güç gibi, her çırpınışları yıkılışlarını hızlandırıyor. Bu son hamlelerinin de altında kalmışlardır.
İki gün önce 1 Mayıs Meydanlarında da gördük. Tayyip-Apo şirketinin karşısında Türk bayrakları dalgalanıyor.
Türk Milletini ve TC’yi hedef alan ABD planının bozguna uğrayacağı apaçık görülmüştür.
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül-Apo üçlüsünün karşısında Türk Milleti var. Bu cepheleşmede İşçi Partisi’ni hedef alarak başarı şansları sıfırdır.
Tam tersine İşçi Partisi’ne saldırarak Türk Milletini birleştireceklerdir; birleştiriyorlar.