İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:TANIYIN BU ERDEMLİ GENÇLİĞİ

Türkiyemizin ufkunu aydınlatan bu gençleri tanıdıkça, daha çok seveceksiniz, geleceğe daha güvenle bakacaksınız. Kendisini topluma adayan, yürekleri kamu için çarpan gençler onlar. Söz onların.

Gençlik, görev başında. TGB, 29 Ekim için seferberlik başlattı. Devri...

Tarih:

Türkiyemizin ufkunu aydınlatan bu gençleri tanıdıkça, daha çok seveceksiniz, geleceğe daha güvenle bakacaksınız. Kendisini topluma adayan, yürekleri kamu için çarpan gençler onlar. Söz onların.

Gençlik, görev başında. TGB, 29 Ekim için seferberlik başlattı. Devrime yürüyorlar. Bu kez Ankara’da. 29 Ekim Pazartesi günü, yani bir hafta sonra Ulus Meydanı’nda Birinci Meclis önünde ADD ve çok sayıda demokratik kitle örgütüyle birlikte toplanıyorlar. Saat 11’de hepimiz ordayız. Kendisine güvenmeyenler gelmesin.
Bugün bu köşe, 19 Mayıs’ta İstanbul’da yürüyen 240 bin gencindir. Türkiyemizin ufkunu aydınlatan bu gençleri tanıdıkça daha çok seveceksiniz. İşte onların mektuplarından birer ikişer cümleyle size bir hevenk sunuyorum.
Bize güç veren, bizi ateşleyen sözlerini yazmıyoruz. Her birinden farklı duruşlar seçmeye çalıştım. İsimlerinin abece sırasıyla, söz gençlerimizin.

Ahmet Çobanoğlu: Darboğaz – Ulukışla gezilerinizde size eşlik ettiğim günlerin anıları sevinç veriyor. Devrimci Önderimiz Hüseyin Gökalp’in eğesiyle bilenmiş kadrolar olarak “Akıl – Fikir Propaganda Bürosu”nda görev başındayım. Gençlik kitlelerini mücadele için dönüştürme görevine yeni bir soluk getirdik.
Alpay Vural (İstanbul Üniversitesi): Öncü Gençlik’e katılınca dünyam aydınlandı, hayatın anlamını kavradım. Her koşulda, her şartta, her şeye hazırız. Arkadaşlarımızın kararlılığı, canlılığı beni inanılmaz ölçülerde mutlu ediyor.
Barış Alpuğan (İstanbul Ü. Tıp F.): Çapa Tıp Fakültesi ADK Başkanıyım. AKP’nin sağlığı piyasalaştıran, sermayenin kâr kapısı haline getiren, halka parası kadar sağlık satan Sağlıkta Dönüşüm Yasası’na karşı üniversitenin bütün bileşenlerinin mücadelesini örgütledik. İlerde hekimlik mesleğini, okulda öğrendiklerimi halkın uğruna değerlendireceğim. Bu kuşak devrim yapacak.
Barış Türkkan (Yıldız T. Ü. Makine Mühendisliği F.): Arguvanlıyım. Türkülerini sevdiğinizi umuyorum. Size söz, hapisliğin kederini, Anadolu deyişiyle “ellere bırakacağız.”
Behiye Yaraşçı (Denizli): Şiirler yazıyorum. Güneşin karanlığı böldüğü sabah, çıkartacağız sizleri o zindanlardan. Toprağın, taşın, yağmurun, çiçeğin, dağın, ovanın, kuşların umudunu, sevgisini ve selamlarını gönderiyorum oradaki güzel yürekli insanlara.
Bilge Can Özdemir (Kırıkkale): “Arkadaşım Deniz Gezmiş” kitabını yıllar önce yazsaydınız, bizden önceki kuşak doğru eylem çizgisini daha iyi anlardı. Kitabı okurken, çok duygulandım.
Bilge Güner (İstanbul Ü. Hukuk F.): Açlık, uykusuzluk, parasızlık önemli değil, çalışarak her şeyi başarırız. Hakça düzeni hep birlikte kuracağız.
Birkan Zengin: Mehmet Akif boşuna “Korkma!” dememiş. Bugünler zor günler. Aydınlık geleceğimizi düşünerek soluk alıyoruz. Mücadelemizin büyük sırrı burada saklı.
Cengiz Büyükuncu: ne dünyada ve ne de Türkiye’de, bizim büyük davamızı hapsedecek bir zindan icat edilmemiştir. Biz mücadele ettiğimize göre, siz de dışarıdasınız.
Çiğdem Aygün: Hatay mücadelesi, İşçi Partisi’nde mevzilenmek gerektiğini bir kez daha açık olarak göstermiştir. Öncü Gençlik olarak tarihin önümüze koyduğu sorumluluğa sarılıyoruz. Daha yürüyecek çok yolumuz var, fakat büyük başarılar da yakında.
Demet Turgut (İstanbul Tıp F.): Sizi parmaklıkların bu tarafından selamlıyoruz. Duvarlar ne kadar soğuk olsa da, nasıl bu kadar sıcak bağlar hissediyoruz sizinle. Geleceğin örgütlü bir doktoru olarak, hayatıma yön veren bu inancı, bu vicdanı en çok Partimize borçluyuz. Silivri’nin yargısını bizler yargılayacağız!
Koray Akın ve Ecem Urtekin: Kardeşliğe ve devrime inancımızı haykırmak için hep birlikteyiz. Kararlılığımız Silivri zindanlarından duyulsun! İşbirlikçiler titresin!
Efe Devrim (Antalya, Gazipaşa ilçesi, Köprübaşı köyü): Buradan sesleniyorum: Bütün arkadaşlarımız görevlerini en üst düzey sorumlulukla yapmalı. Halkın güvenini kazanmalıyız. Her göreve hazırız.
Elif İlhamoğlu (Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrencisi): Hazır mısınız diye soruyordunuz. Biz hazırız Başkanım. Tez konusu olarak, “Türk Sinemasında kadının değişen rolü” üzerine çalışma yürüteceğim. Bizim sevincimiz, sizin sevinciniz, Partimizin sevinci, çok yakında halkımızın da sevinci olacak.
Elif Sedef Çelik (İstanbul Ü.): Ben, “biz” olmayı en iyi 19 Mayıs 2012 günü anladım. Yürüyüş çalışmalarında, hep bir eksiğimizi görüyordum. Ama 220 bin genç birlikte yürüdüğümüzde, anladım ki, “ben”in eksik bıraktığını “biz” tamamlıyor. Belki de en iyisi bir nokta koymamak.
Ezgi Kardaşlar (İstanbul Ü., SBF, Uluslararası İlişkiler): Şu an Silivri Direniş Çadırı’ndan yazıyorum. Partinin her alandaki kararlılığı beni hep çok etkiledi. Partili olmak ne demek, bunun anlamını çok iyi kavradım ve gururluyum, sonuna kadar varım.
Erkan Büyük (İstanbul Ü. Siyasal Bilimler F.): Devrim neferi olmanın onuruyla yazıyorum. Okumaya öğrenmeye bu denli önem vermeniz, biz gençlere ışık tutuyor. Şunu çok iyi bilin, orada yalnız değilsiniz.
Erkin Öncan (İstanbul Ü. Klasik Filoloji öğrencisi): Eski Yunan Dili ve Edebiyatı üzerine uzmanlaştıktan sonra Felsefe üzerine çalışmayı planlıyorum. Başlangıçta Aydınlık hareketine soğuk bakan annem Partiyi benimle tanıdı, ısındı. Yakında annemi de Partili yapacağım. Bana devrimci duyguları ilk tattıran, annemin verdiği kitaplardı. Hatay’daki çalışmalarda gittiğimiz her mahallede, her köyde, sizleri soranlar ve selam yollayanlar çok oldu.
Eylül Kumbul: Fedailer mangasının Nemeçek’ine yazıyorum. [Ferenç Molnar’ın “Pal Sokağı Çocukları”ndaki Nemeçek’e göndermede bulunuyor.] Kılavuzu Bursa Nutku olan Türk gençleriyiz. Gecenin artık en koyu saatlerindeyiz. Aydınlık çok yakındır.
Fulya Büyükuncu: 60 yaşındayım ve gençlerle birlikteyim. 21 yaşındaki oğlumla omuz omuza, Partimizde gönülden, faal olarak çalışıyoruz. Bu kara günler geçecek, Cumhuriyeti yeniden kuracağız.
Gamze Korkmaz (Marmara Ü., Hukuk F.): En yeni İşçi Partisi üyesiyim. Bir yıldır mücadelenin içindeyim. Partinin her alandaki mücadelesi, cesareti, yıkılmazlığı oldu beni etkileyen. Artık bu mücadelede ben de varım. Görev almaktan korkmak bir yana, mutluluk ve sevinç duyuyorum.

YARIN: KORKMAYIN, ONLAR VAR!