Nasıl vicdanlı olduk? Liman Von Sanders ve Rus Albayından vicdan dersleri. Talat Paşa’nın kim olduğu bilinmelidir! “Menzildeki söz”? Seyit Nezir, bu konuda ne diyor?
Bu yazının başlığı “Merhaba 2012” olacaktı.
Peki kim, hangi birikimle, hangi vicdanla merhaba diyor 2012’ye?
Türk Devrimini vurmak isteyenler, İttihat Terakki’ye saldırıyor. O kalede, o siperde biz varız!
O siperde, onların “Dersim katili” ilan ettikleri, “Talat Paşa’nın vicdansız komitacıları” dedikleri Türkiye Devrimciliği var; Türkiye’nin aydın geleneği var!
Nasıl vicdanlı olduk?
“Vicdansız komitacı” diyenler, acaba vicdan Türk tarihine hangi toplumsal hareketle girdi, biliyorlar mı?
Vicdan, hürriyet, istiklâl, vatan, millet, eşitlik, devrim, kadının özgürlüğü, hümanizm, beşeriyet, çağdaşlık, laiklik, aydınlanma, emek, halkçılık, sosyalizm, Cumhuriyetçilik; demokratik devrimlerin bütün ideolojik hazinesini Türkiyemize “Talat Paşa’nın vicdansız komitacıları” getirmiştir.
Ermeniye, Kürde, Araba, Arnavuta, Osmanlı toplumundaki her milliyet ve mezhepten insana eşitlik davasının bayrağını ilk yükselten de onlardır.
Çünkü vicdan, padişahın eteğini öpenlerde değil, padişahı yıkmak için dağa çıkanlarda oluşur.
Vicdan tarihseldir.
Ortaçağın vicdanı yoktur.
Vicdan, Hürriyet devrimcilerindedir.
“O yollarda binlerce Türk askeri öldü”
Talat Paşa’yı gelin yabancı tanıklara soralım. Alman Mareşali Liman Von Sanders, Berlin’deki Talat Paşa davasında vicdanıyla konuşmuştur. Hem de İngiliz emperyalizminin, teslim olmuş Alman hükümetinin ve kukla yargının baskısına rağmen. Lütfen dinleyiniz:
"Ermeniler, Türk hükümetinin silahları teslim etme emrine uymak istemedikleri ve ikinci olarak bir kısmı Ruslarla birlikte Türklere karşı çıktıkları için, Ermenistan'daki çatışmalar oldu. Ermeniler tabii ki savaşa sürülmüşler ve alışılageldiği üzere bütün yenilenler gibi, kırılmışlardır.
"Yollarda o kadar sefalet vardı ki, sadece Ermeniler değil, çok sayıda Türk askeri de Türk imparatorluğundaki iaşe kıtlığından, hastalıktan ve örgütlenme eksikliğinden hayatlarını yitirmişlerdir. Binlerce Türk askeri orada ölmüştür.
"Her halükarda ifade etmekle yükümlüyüm ki, Türkiye'de bulunduğum beş yılı aşan süre içinde Ermeniler'e karşı Talat'ın verdiği her hangi bir talimat veya tedbir görmedim veya uygulandığına tanık olmadım." (Bkz. Der Völkermord an den Armenien vor Gericht, Der Prozess Talat Pascha, Nisan 1980. Türkçe basımı yayınlandı: Talat Paşa Davası Tutanakları, Kaynak Yayınları)
Rus Albayından vicdan dersleri
Bir de Rus Albayının tanıklığı var. Tverdo Klebof, Türk Ordusunun Doğu cephesinde yalnız savaş esnasında düşman askerini öldürdüğünü, ama bir kenti ele geçirdiği zaman kesinlikle katliam yapmadığını, huzuru gözettiğini düşman komutanı olarak anlatır ve Talat Paşa’yı över.
Aynı Rus Albayı, Erzurum’da Rus Ordusundaki Ermeni subayların Müslümanları nasıl kitlesel olarak katlettiklerini de anlatır. “Çünkü” der, onların devlet ve ordu geleneği yoktur. Ancak topları Rus topçular sayesinde Ermeni birliklerinin üzerine çevirerek katliamı durdurduklarını da yazar. (Bkz. Tverdo Klebof’un raporu, Talat Paşa’nın Hatıratı kitabı içinde).
Talat Paşa kimdir, bilinmelidir!
Talat Paşalara, Türk Devriminin karşılıksız veren fedai geleneğini bilmeden, emperyalistlerin, liboşların ve Cumhuriyet düşmanı cemaatin kışkırtmalarıyla ulu orta “vicdansız komitacı” falan diye hakaret edenler, önce tarih incelemelidir.
Talat Paşa kimdir, bilinmelidir!
Talat Paşa’nın bu ülkede çiğnetilmeyeceği de bilinmelidir!
Bilmesi gerekenler, emperyalistler ve Cumhuriyet düşmanlarıdır!
Kimse üzerine alınmasın!
Sözleri namustur
2012’ye gelince, bir menzil içinde anlamlıdır önümüzdeki yıl.
Verilen sözümüz vardır; Mustafa Kemal Atatürklere, Talat Paşalara, Şefik Hüsnülere, Nazım Hikmetlere! Bütün dünya halklarına sorumluluğumuz vardır!
Vicdan, bu ülkede yalnız onlardadır ve yalnız onların komitacılarındadır.
Onlardan dalkavuk çıkmaz, başı dik devrimci çıkar.
Onlar, sözlerinden dönmez; sözleri namustur.
Onlardan bensever çıkmaz, hepsi elgüzelidir; hepsi halkına adanmıştır.
“Verilen söz menzilde”
İşte onlardan biri olarak, 2012’ye yine onlardan Şair Seyit Nezir’in dizeleriyle merhaba diyoruz:
Merhaba
Merhaba kan ter içinde yükselen hayat
Cümleten merhaba
Verilen söz menzilde.
2012’DE OKUNACAK KİTAPLAR:
Bu gece güle güle eğlenin, en güzel güzellikler, en aydınlık aydınlıklar, hepimizin olsun! Bütün insanlığın olsun! Bizler Talat Paşa’nın, Mustafa Kemal Paşa’nın komitacılarıyız. Hazinemiz budur bizim!
2012 yılınız, devrimci olsun!
Kitaba gelince:
Talat Paşa’nın Hatıraları
ve Talat Paşa Davası Tutanakları
ikisi de Kaynak Yayınları! Çünkü Talat Paşa’nın Hatıraları’nın yakın zamana kadar yalnız Almancası biliniyordu. Türkçeye oradan çevirerek yayınlayanlar büyük emek verdiler, sağolsunlar. Ancak Atatürk’ün Bütün Eserleri araştırmacıları o hatıraların 1921 yılında Şark gazetesinde dizi olarak Türkçe yayımlandığını buldular. Türkçe aslını Kaynak Yayınları yayımladı.
2012’nin zor günleri, kolay gelsin!
2012’NİN İLANI AŞKI
Çanakkale 19 Mayıs 1915 taarruzu Şehidi Yüzbaşı Vasıf Bey’in o güzel torununa buradan ilanı aşk ediyorum. Beni hâlâ seviyorsa, oyalı mendil göndersin.