Suriye’den güzel haberler geliyor. 1 Temmuz 2012 günlü gazeteler, Suriye Ordusunun Halep’in Azez ilçesinde çapulculara yönelik etkili bir harekât yaptıklarını yazıyordu. Bu haberler devam edecektir. ABD’nin ve BOP Eşbaşkanlığı’nın Suriye’ye yönelik yıkıcı faaliyeti temizlenecektir. Suriye, üstünlüğü ele geçirmiştir. Kendi içindeki Anzavur’ları bir bir tepeleyecektir.
Anzavur İngiliz donanmasına sığınmıştı
Anzavur Ahmet Paşa, biliyorsunuz 1920 yılı başında Damat Ferit Paşa
hükümetinin Anadolu’daki devrimci yönetimin üzerine sürdüğü çapulculardandı.
Biga’da Kuvayı Milliyeci Hamdi Bey’i ve askerlerini şehit etmişti. Milli Kuvvetler, 24
Nisan 1920 günü Anzavur’un Kuvayı İnzibatiyesine karşı iki koldan saldırıya geçti.
Anzavur, İngiliz donanmasına sığınmak zorunda kaldı.
O zaman İngiliz altını vardı. Şimdi Suudi Arabistan Kralından gelen 10 milyar
Dolar var. İhanet her zaman satılıktır ve satılık olduğu için de, efendisi çıkmaza
girince pes eder. Suriye’deki ihanetin de sonu yakındır. Artık onları kimse
kurtaramaz.
Türk Ordusu Suriye’ye girmez
Başından beri vurguluyoruz: Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’ye girmeyecektir.
Hele son uçak kaybından sonra bu olasılık bütünüyle ortadan kalkmıştır. Türk Silahlı
Kuvvetleri, ABD emperyalizminin karanlık çıkarlarına alet olmayacaktır. BOP
Eşbaşkanlığı, Mehmetçiğin kanını Haçlılara pazarlayamayacaktır.
Bu satırları yazarken, televizyonlar Türk Ordusuna karşı yeni bir tutuklama
dalgasının başladığı haberini geçiyor. 50 subayımız gözaltına alınmış, içlerinde F-16
pilotları var. ABD, Suriye’nin üzerine süremediği Türk Ordusunu kafeslemeye devam
ediyor. Savaş, Suriye ile değil, iç cephede ABD ve Haçlı gericilikle.
Herkes meydan okumayı algıladı
Uçağın düşürülmesi üzerine ileri geri laflar dolaştırıldı. Hâlâ uçağın nerde
düşürüldüğü üzerine kamyon dolusu laflar ediliyor. Söylenenlerin hiçbir kıymeti
harbisi yoktur.
Bu olay, herkese çok önemli bir gerçeği bildirmiştir. Rusya, Suriye’yi
satmayacağını ilan etmiştir. Bu, bir meydan okumadır. Türk uçağının Genelkurmay’ın
belgelerle açıkladığı üzere Suriye karasuları dışında, karaya 13. mil uzaklıkta
düşürülmesi, meydan okumanın şiddetini gösterir.
Ve herkes, bu kararlılığı algılamış bulunuyor. ABD yönetimi ve Aydınlık’ın usta
çizeri Nuri Kurtcebe’nin deyişiyle Mister BOP Eşbaşkanı, “herkes”e dahildir.
Çapulcuların bahtı karardı
Onların kışkırtıp Suriye’nin üzerine sürdükleri çapulcular, bahtlarının karardığını
hiç şüphesiz herkesten önce anladılar. Liderleri zaten İstanbul’un lüks otellerinde
misafir ediliyorlar. Suriye’deki hempaları da, Anzavur’un İngiliz donanmasına
sığınması gibi Suriye Ordusundan kaçıp BOP Eşbaşkanlığına sığınıyorlar. Bundan
sonra gazeteler, hep onların etkisiz hale getirildiklerini ve teslim olduklarını
yazacaktır.
Esat kalır
Tayyip-Gül gider
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisi, Suriye’nin yasal Cumhurbaşkanı Beşar
Esad’ı 3 ay içinde devireceklerini her türlü devlet nezaketini çiğneyerek uluorta ilan
etmişlerdi. O zaman yazmıştık: Tayyip Erdoğan Esad’ı götüremeyecek, ama kendisi
yıkılıp gidecektir. Esad’ın ve bütün Asya’nın Suriye’deki direnişi, Türkiye halkının
mücadelesini de ateşleyecektir. Artık Cenevre’deki toplantıdan sonra manzara iyice
berraklaşmıştır: Esad kalıcıdır. Esad’a karşı her şeylerini kumar masasına yatıran
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül ise gidicidir.
Türkiye de kendi Anzavurlarını tepeleyecek
Emperyalizm çağına girilmesiyle yeryüzünde cepheleşme daha geçen yüzyılın
başında küresel boyutlar kazandı.
Dünyanın en büyük Anzavur’u ABD emperyalizminin talihi parlak gözükmüyor.
Bu nedenle zor durumda olan yalnız Suriye’nin Anzavurları değildir. ABD’nin vurucu
gücü olmayı kabul eden bütün yobazların önleri karanlıktır.
Cumhuriyeti yıkanlar yıkılacaktır.
Türkiye’yi bölenler bölünecektir.
Türk milleti de kendi Anzavurlarını tepeleyecektir.