İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: SANIK GİZLİ TANIK OLABİLİR Mİ?

Hukuka ve adalete hile. Savunmaya hile. Gerçeğe hile. Yargıtay’a hile. Adaletin hileye ihtiyacı var mı? Yüzleşme nasıl olacak? Hukuktan da ahlâktan da vazgeçilir. Gizliliği kalmayan tanık. Bu dehlizden çıkamazsınız.

Bir ceza davasında, yargıç, savcı, sanık, avuka...

Tarih:

Hukuka ve adalete hile. Savunmaya hile. Gerçeğe hile. Yargıtay’a hile. Adaletin hileye ihtiyacı var mı? Yüzleşme nasıl olacak? Hukuktan da ahlâktan da vazgeçilir. Gizliliği kalmayan tanık. Bu dehlizden çıkamazsınız.

Bir ceza davasında, yargıç, savcı, sanık, avukat, tanık konumları vardır. Bu konumlardaki kimselere, ikinci bir konum veremezsiniz. Bu, Ceza Hukukunun temel ilkelerinden biridir.
Hem yargıç, hem savcı olunmaz.
Hem savcı, hem avukat olunmaz.
Hem yargıç, hem sanık olunmaz.
Hem savcı, hem tanık olunmaz.
Uzatmayalım: Hem sanık, hem tanık da olunmaz.

Hukuka ve adalete hile
Sanık, zaten davanın taraflarından biridir ve eylemi ceza yargısının konusudur. Eylemi nedeniyle sorgusu ve savunması alınır. O nedenle eylem hakkında zaten bildiklerini anlatmıştır.
Siz o sanığı gizli tanık yaptığınız zaman, hukuka ve adalete karşı hile yapmış olursunuz.

Savunmaya hile
Birincisi, sanıklar gizli tanık olarak getirilen kimsenin kendileriyle aynı eylemin şüphelisi olduğunu bilmiyorlar. Gizli tanık şapkası altına giren sanık, diğer sanıkları suçlamakta, fakat diğer sanıklar, o gizli tanığın aynı zamanda suçun zanlısı olduğunu bilmiyorlar. Birinci hile, davanın tarafı olan diğer sanıklara ve savunmaya karşı hiledir.

Gerçeğe hile
İkincisi, sanığı gizli tanık yapanlar, bir koyundan iki post çıkarmış oluyorlar. Yani gerçeğe karşı hile yapıyorlar. Bir kimsenin ifadesinden, iki ayrı ifade üretiliyor. Terazide hile yapılıyor. Bir kiloyu iki kilo diye satıyorsunuz.

Yargıtay’a hile
Böylece Yargıtay’a karşı da hile yapılıyor. Örneğin bir mahkeme kararı düşünün, hem sanıklardan biri, hem de gizli tanık “bıçağı falanca sanığın sapladığını” söylüyorlar. O zaman “iki tanıkla adam bile asılır” anlayışına hileli yoldan ulaşıyorsunuz. Bir yalancıdan iki yalancı imal ederek yalana dayanan hüküm kurma olanağına ulaşıyorsunuz.

Adaletin hileye ihtiyacı var mı?
Buna adaletin ihtiyacı var mıdır?
Çünkü zaten o gizli tanığın ifadesi alınmış, verdiği bilgilere ulaşılmıştır. Mesele gerçeğe ulaşmaksa, bu konuda sanığın verdiği bilgiler değerlendirilecektir.
Siz, bununla yetinmeyip aynı insana gizli tanık kimliği vererek anlatımını ikiye çarptığınız zaman, haksız bir sonuca gitme çabası içindesiniz.
Üstelik sanıkların kendilerini savunma hakkını ortadan kaldırdınız. Çünkü diğer sanıklar, o gizli tanığın kendileriyle aynı eylemden suçlandığını bilmiyorlar. Siz, gerçeğe ulaşmak adına yalan görüntüler, bilinmezlikler üretmiş oluyor ve yargıcın kendi vicdani değerlendirme hakkını da tahrip ediyorsunuz.

Yüzleşme nasıl olacak?
Peki sanığı gizli tanık yaptığınız zaman, yüzleştirme nasıl uygulanacak?
O duruşmada gizli tanık şapkasını giyen adam, duruşma salonunda bulunmayacak. Bunu uygulayabilmek için, sanıklara ve avukatlara ve kamuoyuna hile yapmak zorundasınız. Gizli tanık olan sanığa yalan rapor alıp suç işleyeceksiniz. Veya onu anlaşmalı olarak duruşmadan temelli atıp, duruşma salonunda bulunmayışına bir kılıf uydurmak durumunda kalacaksınız.
Dahası sanıkların yüzleşme taleplerine mahkeme olarak nasıl cevap vereceksiniz? Zorunlu olarak ahlâki olmayan yöntemler arayacaksınız.

Hukuktan da ahlâktan da vazgeçilir
Bütün bunlar gösteriyor ki, sanıktan gizli tanık yapmayı kabul edenler, hukuku çiğnemenin ötesinde ahlâktan da vazgeçmek durumunda kalacaklardır.

Gizliliği kalmayan tanık
Dahası, gizli tanığın adının ortaya saçıldığı durumlar var. Hatta savcı, tutanaklarda “Böyle konuşarak ismini açığa vurmuş oldun” diyor. Veya hâkim, mahkemedeki sorgu sırasında boş bulunup sanık ile gizli tanığın aynı şahıs olduğunu açıklıyor.
Bu durumda herkesin kimliğini bildiği, hatta gazetelerin yazdığı gizli tanığın gizliliği de kalmıyor. O zaman gizliliği kalmayan tanığı gizli olarak dinleme, hangi hukukla, hangi gerçeğe dayanarak, hangi ciddiyetle uygulanacak?

Bu dehlizden çıkamazsınız
Bakın güleceğiniz bir olay, aynı kişi, hem sanık ve hem de gizli tanık olarak, dört kişi arabaya bindiklerini söylüyor. Arabaya dört kişi binmiş. Ama sanıktan gizli tanık ürettiğiniz için beş kişi gözüküyor. Mahkeme beş kişiyi dört kişiye indirebilmek için hangi yöntemlere başvuracak?
Ceza Yargılamasının temel ilkelerini çiğnediğiniz zaman, içinden çıkamayacağınız bir dehlize girersiniz. O zaman gerçeğin, hukukun, adaletin, Yargıtay’ın arkasından dolaşmaya mecbursunuz.