Türkçemizin en önemli kök hecesi? Asıl maksadımız? Ogsız mısınız, Oglı mısınız? Taşlara kazınmış tarih dersi? Siz o kadar ulu ve yücesiniz de, onlar sıradan mı? “İtini yaratunu umaduk” ne demek? Taşlara vurulan çağrı?
Türk dilinin belki de en önemli kökü, Og hecesidir.
Bir tek Og kökünden türeyen sözcükleri inceleyerek, Türklerin tarih öncesini ve uygarlık çağını açıklayabilirsiniz. Değerli dostum Şakir Keçeli'nin deyişiyle “Bu fakir”, böyle bir denemede bulundu. Og'dan Oğur'a başlıklı kitabı, bilim emekçilerinin ve okuyucuların incelemesine ve eleştirilerine sunuyoruz.
Maksat başka
Bu yazının maksadı başka.
Orhon Yazıtları'nın hem Kültigin Yazıtı'nın Doğu yüzünde, hem de Bilge Kağan Yazıtı'nın Doğu yüzünde, bugün için de altın değeri olan şöyle bir cümle var:
“Ogsız Kööktürük
iti ança olurur ermiş.”
Bugün şöyle diyoruz: “Oksuz Göktürkleri düzene sokarak öylece hüküm sürerler imiş.” (Talat Tekin, Orhon Yazıtları, Türk Dil Kurumu Yayınları, 4. basım, Ankara 2010, s. 50-51.)
“Ogsız” ne demek?
Orhon Yazıtları'ndaki Ogsız (Oksuz) sözcüğü günümüz Türkçesine yanlış çevrilmiştir. Örneğin Ziya Gökalp “efendisiz (yani hür ve müstakil olarak)” diye yorumlar (Ziya Gökalp, “Türk Töresine Dair Taharriler”, Kitaplar 1, Yapı ve Kredi Yayınları, s. 95). Prof. Ahmet Ercilasun da, Ziya Gökalp gibi “tam bağımsız” diye çeviriyor (Türk Dili Tarihi, s. 83). Başka örnekler de var.
Og (Ok), Türkçemizde başlangıçta kan bağı anlamına geliyordu. Oğul sözcüğü o kökten. Bu kök, Latince ve Rusçadan Arapça ve Farsçaya kadar girmiş enternasyonal sözcüklerden, bu ayrı konu.
Konumuzu ilgilendiren, Og, zamanla boy (kabile) anlamını kazanmış. Og'un çoğulu Oğur ve Oğuz, boylar anlamında.
Peki Ogsız ne demek?
Ziya Gökalp'in “efendisiz” veya “bağımsız” diye çevirmesi, hem Türkçe açısından yanlış, hem de metindeki anlamın tam tersini ifade ediyor.
Uzatmayalım, Ogsız sözcüğü teşkilâtsız olma durumunu ifade ediyor. Başka deyişle boylar halinde örgütlenmemiş veya örgütü dağılmış anlamına geliyor.
Değerli dilbilimcimiz Talat Tekin, Orhon Yazıtları'nda doğru çevirinin açıklamasını da yapıyor. Biz de yıllardır aynı görüşteyiz.
Bilge Kağan'dan tarih dersi
Bilge Kağan, orada bir tarih dersini taşa vurdurmuş, hem kardeşinin Yazıtına kazıtmış, hem de uçmağa varınca onun taşına da kazımışlar.
Niçin?
Hüseyin Haydar okusun ve Doğu Tabletleri'ne de yazsın diye. Belki yazar.
Yalnız Hüseyin Haydar değil, bütün aydınlar okuyup gereğini yapsın diye. Bu benim yorumum.
Engels'ten Paris Komünü dersi
Engels'in Orhon Yazıtları'nı okuma olasılığı yok. Çünkü o tarihten önce Orhon'daki yazılı taşların varlığından söz eden olsa bile, henüz okunmamıştı.
Ama bakın Engels'in Paris Komünü hakkındaki eleştirisi de, Bilge Kağan'ınkiyle aynı tarih dersini içeriyor: “Paris Komünü'nün yaşamına mal olan şey, merkeziyetçilik ve otorite eksikliği oldu.” (Marx-Engels-Lenin, Paris Komünü, çev. Kenan Somer, Sol Yayınları, Ankara 1977).
Cengiz Gündoğdu'nun günlüklerinden aldım bu alıntıyı. Bir anlamı var ki yazmış (İnsancıl, sayı 252).
Paris Komünü de Ogsız olduğu için yıkılmış, öyle deniyor.
Siz altınsınız da onlar bakır mı?
Evet biliyorum, aydınlarımız özgürlüklerine düşkündür ve haklılar.
Peki biz özgürlüğümüze düşkün olmadığımız için mi örgütlüyüz?
Mustafa Kemal, özgürlüğüne düşkün değil miydi, Harbiye sıralarından son nefesine kadar örgütlü?
Namık Kemaller, Talat Paşalar, Nâzım Hikmetler, Orhan Kemaller, Fikret Otyam ağabeyler?
Dünyaya bakarsak, Cromwell, Washington, Robespierre, Abraham Lincoln, Garibaldi, Bolivar, Marx, Lenin, Mao, Lumumba, Kim İl Sung, Nkrumah, Ho Şi Minh, Castro, Chavez ve diğer devrim önderleri, örgütlü oldukları için hangi özgürlüklerini kaybettiler?
Siz Öksüz Aydınlar, Türkiye'nin ve dünyanın örgütlü aydınlarından daha ulu, daha yüce ve daha özgür müsünüz?
Öksüz aydın
Yukardaki “Öksüz Aydın” yazım hatası değil. Öksüz, sözcüğü de Og kökünden geliyor.
Og kökünden gelen Öge, Orhon Yazıtları zamanının Türkçesinde, doğurmak ve kan bağı anlamıyla bağlantılı olarak anne demek. Bugünkü Türkçeye Öksüz sözcüğü annesiz anlamıyla kalmış.
Ogsız aydın, yani örgütsüz aydın, öksüz aydındır. Sütünü emeceği bir meme yoktur. Gıdasını örgütlü toplumsal pratikten değil, emzikten alır.
“İtini yaratunu umaduk”
Ama asıl toplumu ilgilendiren şudur: Ogsız aydın yenik aydındır ve yenilgilere sebep olan aydındır.
Bunu da yine Orhon Yazıtları'ndan öğreniyoruz, orada “itini yaratunu umaduk” diye yazıyor. Yani “düzene girip örgütlenememiş” olduklarından, yenilmişler ve dağılmışlar.
Taşlara vurulan çağrı
Ogsuz ve Öksüz aydınlarımıza 1300 yıllık koca koca tarih taşlarını ve o taşlara vurulmuş yazıları göstererek, onları Oglu olmaya çağırıyoruz.
NOT: Aydın derken, kafa emekçilerini kastetmiyoruz. Sınıfsal konumunu üretim sürecindeki yeriyle değil, ideolojik ve siyasal tercihiyle belirleyen herkes aydındır. Emekçi önderleri de aydındır. Aydının belirleyici niteliği, sınıfların siyasal örgütlü kesiminde yer almasıdır. Bu açıdan aydınları partili mücadeleye çağırmak, aslında aydın olmaya davettir.