İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: NATO TÜRKİYE'Yİ BÖLÜYOR!

Bugün Türkiye’ye tehdit nereden geliyor? Suriye’den bir tehdit var mı? İran’dan ve Irak’tan bir tehdit var mı? Peki bu Füze Kalkanları, bu Patriyot konuşlandırmaları niçin? Irak, İran ve Suriye, ABD ve İsrail’in Kukla Devlet girişimine cephe alırken, Tayip Erdoğan-Abdul...

Tarih:

Bugün Türkiye’ye tehdit nereden geliyor? Suriye’den bir tehdit var mı? İran’dan ve Irak’tan bir tehdit var mı? Peki bu Füze Kalkanları, bu Patriyot konuşlandırmaları niçin? Irak, İran ve Suriye, ABD ve İsrail’in Kukla Devlet girişimine cephe alırken, Tayip Erdoğan-Abdullah Gül rejimi, NATO güdümünde kimlere cephe alıyor? Barzanistan’ın ve PKK’nin bekçisi kim? Türkiye’yi Suriye mi bölüyor, yoksa NATO güdümlü BOP Eşbaşkanlığı mı? NATOTürkçüleri, ne kadar Türkçü?

NATO, İkinci Dünya Savaşı sonrasında Kuzey Atlantik'in iki yakasındaki ABD ve Avrupa devletleri tarafından kurulmuştu. Adı üstünde Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü. Yunanistan ve Türkiye de NATO’ya katılınca, NATO Doğu Akdeniz’e doğru yayıldı.
NATO, kendisini Sovyet tehdidine karşı savunma ihtiyacıyla açıklıyordu. Hep öyle anlatıldı. Karşı cephedeki Sovyet Bloku ve Üçüncü Dünya ise, NATO'nun ABD saldırganlığının en önemli askerî aracı olduğunu saptadı. NATO bu saptamayı, uygulamalarıyla sürekli doğruladı.

ABD’nin denetleme aygıtı
1990 yılında Sovyetler Birliği dağıldı ve Varşova Paktı da dağıtıldı. NATO'nun 40 küsur yıldır kendi varlık nedeni olarak açıkladığı tehdit artık yoktu. Ama NATO, hiçbir şey olmamış gibi varlığını sürdürdü.
Demek ki, NATO'nun resmi olarak belirtilmeyen başka bir işlevi vardı. O da, üye ülkeleri ABD adına denetleme aracı olmasıydı. NATO ile Sovyetler Birliği arasında silahlı bir hesaplaşma veya savaş yaşanmamıştı; ama ABD, İkinci Dünya Savaşı sonrasından beri Norveç'ten Türkiye'ye kadar uzanan coğrafyayı NATO aracılığıyla güdüm altına almıştı.
ABD, “müttefiki” dediği ülkeleri denetlemek için, yeraltında ikinci bir NATO örgütledi; gizli hükümetler kurdu. NATO ülkelerinde, sözümona seçimler yapılıyordu. Ancak İtalyan Cumhurbaşkanı Cossiga, NATO’nun foyasını meydana döktü. Kendisi dahil, Avrupa’nın bütün liderleri Atlantik’in öte tarafında tezgâhtan geçirilerek, ülkelerinin başlarına oturtuluyordu. Seçimler görünüşteydi; geçerli olan atama sistemiydi. NATO ülkelerini Gladyolar yönetiyordu.
NATO, ABD’nin NATO ülkelerini denetleme örgütüydü.

NATO Türkiye’yi bölüyor
Bugün NATO’nun yeni bir işleviyle karşı karşıyayız.
BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan Türkiye topraklarının NATO toprağı olduğunu da öğrendik. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ortadan kalktığını ilan eden bir açıklama. Çünkü devlet egemenliği, belli bir toprak parçası üzerindeki en üstün otoritedir. Türkiye toprakları üzerinde Türkiye Cumhuriyeti dışında NATO’nun otoritesi geçerli olduğuna göre, Türkiye’nin bir devlet olarak varlığı tartışmalıdır. Türkiye, bir alt-devlet konumuna düşmüştür; buna devletimsi de denebilir.
Türkiye toprakları NATO’nun olduğuna göre, o topraklar üzerinde tasarruf da NATO’nundur; daha doğrusu NATO’nun patronu olan Washington yöneticilerinindir . İster getirir Kürecik’e Füze Kalkanını yerleştirir, ister güney sınırına Patriotları konuşlandırır ve elbette isterse bu toprakları eyaletlere bölerek bir beylikler sistemi kurabilir. O zaman Anadolu ve Trakya’nın yönetimi kolaylaşacaktır.
Bugün Türkiye’ye tehdit nereden geliyor?
Suriye’den bir tehdit var mı?
Bu soruya evet diyecek aklı başında tek bir adam bulunamaz.
Türkiye’ye İran’dan ve Irak’tan bir tehdit var mı?
Geçiniz.
Suriye, Irak ve İran, Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturmuyor, hatta ABD ve İsrail’in Kukla Kürdistan planını bozuyorlar. Kukla Kürdistan’ın tek kurucusu ve koruyucusu ise, Tayip Erdoğan-Abdullah Gül rejimidir.
Dahası, Anadolu toprakları komşularına karşı ABD’nin bir tehdit üssü haline getirilmiştir. Bu acı gerçek, bizim toprağımızda bizim egemenliğimizin geçerli olmadığını gösteriyor.
Hepsinden önemlisi, NATO, Suriye ve İran’a karşı tehdit olmanın ötesinde, Türkiye üzerinde yakıcı ve biricik tehdit haline gelmiştir.
Hâlâ göremiyor musunuz, NATO Türkiye’yi bölüyor.
ABD emperyalizmi, Suriye’yi bölemedi; İran’a diş geçiremedi ama Türkiye’yi hepimizin gözleri önünde bölüyor.
NATO’nun Türkiye’nin savunması açısından hiçbir işlevi, hiçbir anlamı yoktur.
NATO, Türkiye’yi bölmeye yarıyor.
NATOTürkçülerimize hayırlı olsun.