İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek;Şeyhlerin ve mollaların devlet görevlisi yapılması 12 Eylül politikası. PKK’ye devletten maaş alan bir dinci örgütlenme sağlanıyor. Cuma namazı ile sokak namazı arasındaki çarpışma nereye götürülüyor. Karşıdevrim yürürlüktedir. AKP, Türkiye’yi bölerken, kendisini de bölüyor. Ve çözüm?
AKP’den PKK’ye cemaat hediyesi
Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül’ün BOP Eşbaşkanlığı, bugüne kadar yeraltında olan şeyhliği ve cemaatçiliği Diyanet İşleri Başkanlığı’nda örgütleyerek “yasallaştırma” kararı aldı. Başka deyişle şeyhler ve mollalar (meleler) “devlet görevlisi” yapılıyor.
Olay, bu kadar değil. Güneydoğudaki tarikat-cemaat örgütlenmesi devlet haline getiriliyor.
Tayyip-Gül yönetimi 12 Eylül’ün çocuğu
Böylece, Tayyip-Gül ikilisinin 12 Eylül çocuğu olduğu bir kez daha ve bütün haşmetiyle manzara vermiştir.
12 Eylül Amerikancı cuntası, Türk-İslam Sentezini devletin resmi politikası olarak kabul etmiş “Din yapıştırıcıdır” görüşüyle uçaklardan ayet ve hadisli bildiriler atmış ve PKK’ye karşı “mücadeleyi”, Ortaçağ gericiliğine dayandırmıştı. Böylece PKK, tarihsel olarak, daha çağdaş, daha haklı konuma oturtulmuştu.
Fethullahın dinciliğine karşı PKK’nin dinciliği
Sonuçları ortadadır. Dincilik ve cemaatçilik, bırakalım PKK’ye karşı bir güç yaratmayı, PKK’ye güç taşımıştır. Dincilik yoluyla, PKK’ye karşı bir barikat kurulmamış, ama Kemalist Devrimi toplum içinde dağıtan bir ağ örgütlenmiştir. Bu ağ, PKK’ye değil, Atatürk Cumhuriyetine karşıdır ve Kürt yurttaşlarımızı Orta Çağ kuyularına hapsetmiştir.
PKK, 12 Eylül ve devamı olan AKP politikasına onların silahıyla cevap vermiştir. Başka deyişle “Sen dini kullanırsan, ben daha fazlasıyla kullanırım” demiştir. AKP’nin Cuma namazı siyasetine, PKK sokak namazlarıyla cevap vermiştir.
Şeyhlik devlet örgütü haline getiriliyor
Gelinen aşamada Güneydoğudaki Cumhuriyet düşmanı şeyhlik, devlet eliyle maaşlı ve örgütlü bir güç haline getirilmektedir. Bu örgütlü kuvvet, Fethullah cemaatinin değil, göreceksiniz PKK’nin denetiminde olacaktır. Aslında fark etmez. Şu anda Fethullah cemaati de PKK de ABD güdümlüdür ve Orta Çağ’a yaslanmaktadır.
Devlet, ABD güdümlü mafyanın ve tarikatların eline geçmiştir ve şimdi aşağıya doğru kendi cemaatini örgütlemektedir. Mevcut gerici devletin her şeyi yanlış, her şeyi yasadışı, her şeyi haksızdır.
Karşıdevrim icraatları
Yaşanan olay, tam anlamıyla karşıdevrim icraatıdır.
Kemalist Devrim, devlet içinde ve en önemlisi toplum içinde yıkılmaktadır. Türkiye Cumhuriyetinin dayandığı temel, devrimdi. Milleti, vatanı, çağdaş ilişkileri yaratan, hep o devrimdi. Ve şimdi o devrim Türkiye’nin altından çekilmektedir.
Devrim gidince,
- Millet etnik gruplara ve cemaatlere bölünmekte,
- Vatan bölünmekte,
- Toplum, Orta Çağ dehlizlerine tıkılmaktadır.
AKP kendisini de bölüyor
Bu karşıdevrimci ve bölücü uygulamanın bir boyutu da, AKP içindeki çelişmelerdir.
Yapılan araştırmalarda AKP’ye oy verenlerin yarısının kendilerini “Atatürkçü” ve “Milliyetçi” diye tanımladıkları saptanmıştı. AKP, Fethullah cemaatinin politikalarına teslim olarak, kendisini de bölmektedir ve bölecektir. Bu, kaçınılmazdır. Cemaatlere ve etnik gruplara bölünen Türkiye’de, AKP bölünmenin dışında kalamaz. Cemaatler savaşı, aynı zamanda AKP’nin içindedir.
Cemaatten cemaate cemaat hediyesi
AKP, yeni mollalar politikasıyla PKK’ye devletten maaş alan bir cemaat hediye etmektedir.
PKK’ye hediye edilen cemaat, bir cemaat hediyesidir.
Cemaatten cemaate cemaat hediyeleriyle Türkiye’nin yıkım süreci yürütülüyor.
“Muhafaza ve Müdafaa” bitti
Devrimle yeniden kurmak!
Türkiye’nin bugün “muhafaza ve müdafaa” edilecek bir cumhuriyeti kalmamıştır.
Ancak devleti ve toplumuyla yeniden kuracağımız bir cumhuriyetimiz var.
Türkiye’yi Millet-Ordu birlikteliğine dayanan bir halk devriminden başka hiçbir çözüm artık kurtaramaz.
Karşıdevrimin biricik cevabı devrimdir. Ve Türkiye kaçınılmaz olarak oraya gidiyor.