Genelkurmay Neoliberal uzmanlardan medet mi umuyor? TSK’de Mehmet Bori gibi 12
Kurmay yok mu? ABD’nin Dolar ihraç yeteneği nerden geliyor? ABD’nin ekonomik
çöküşü ve silahlı çöküşü arasındaki ilişki? ABD’nin bugünkü stratejisi ve ABD’yi
çökertme stratejisi? ABD çökerse ne olur?
Son zamanlarda, Mehmet Bori’nin Teori dergisinin son sayısında çıkan 26 sayfalık
kapsamlı yazısı kadar esaslı bir ABD ve Ortadoğu tahlili okumadım. (Teori, sayı 268,
Mayıs 2012).
“Esaslı”dan kastım, hem çok yönlü bilgilendiriyor; ama daha önemlisi çeşitli
seçenekleri ortaya koyarak tartışmayı ateşliyor. Mehmet Bori’nin Teori’nin Nisan
sayısında çıkan Emperyalizm ve Profesyonel Ordu konulu yazısı da çok aydınlatıcı idi.
Ama son yazı çok daha kapsamlı ve derin.
Okuyalım ve tartışalım
Mehmet Bori’nin “Türkiye Ekseninde Stratejik Durum Değerlendirmesi” başlıklı
yazısını, yurtsever ve devrimci aydınlar, sendikalar, meslek odaları, İşçi Partisi ve
diğer sol partilerin kadroları ve üyeleri, CHP ve MHP yöneticileri ve milletvekilleri,
Genelkurmay ve komutanlar, Dışişleri Bakanlığı mensupları, Tayyip Erdoğan ve
Abdullah Gül’ün danışmanları, incelemeli ve tartışmalılar.
ABD’nin Dolar ihraç yeteneği
Bölgemizin ve Türkiye’nin önündeki süreçleri anlayabilmemiz için, öncelikle ABD’nin
dünya ölçeğindeki sömürü sisteminin, bugünkü özünü saptamamız gerekiyor.
Bu sistem, Dolar saltanatına dayanan Haraç Sistemidir; dolar basmaya değil, dolar
ihraç etme yeteneğini sürdürmeye dayanıyor. Siz istediğiniz kadar Türk Lirası basın
eğer ihraç edemiyorsanız, matbaayı çalıştırıp kâğıt ve mürekkep masrafı yapmanın
bir anlamı yok. O nedenle dikkati, “karşılıksız para basmak” gibi eskiden
kalma ekonomik kavramlara değil, Dolar ihraç yeteneğine çekmek yerinde olur.
Silahla dayatılan ihraç malı
ABD’nin Dolar ihraç yeteneğinin ise tek ama tek bir nedeni var: Silahlı gücü!
Emperyalizm, yalnız “finans kapital” değildir; dünya efendiliği için silahla rekabet
gücüdür!!! Ekonomistlerimizin bir türlü anlayamadıkları budur.
Mehmet Bori, çok önemli bir ilişkiye dikkat çekiyor: Petrol ticareti ile ABD’nin Dolar
ihracı arasındaki bağlantı.
ABD, 19. yüzyıldan kalma ekonomistlerin sandıkları gibi, petrol bölgelerine petrol için
yönelmiyor. Başka deyişle ham madde kaynaklarına elkoymak değildir meselesi.
ABD’nin meselesi, petrol ticaretini denetim altında tutmaktır. Çünkü petrol, dünya
ticaretinde en büyük hacmi oluşturuyor ve petrol ticaretinin Dolarla
yapılması, ABD’nin Dolar ihraç yeteneğinin anahtarıdır. ABD, enerji hatlarını ve
petrol ticaretini denetleyerek, dünyaya Dolarla alışverişi dayatmış olmaktadır.
Ekonomi dışı etken
ABD’nin enerji ticaretine Doları dayatması ise, bütünüyle silahlı eylemdir. İşte
burada ekonomi dışı bir etken devreye girmektedir ve o anda salt ekonominin
duvarları içindeki ekonomistlerimiz ise dünyaya gerçek dışı bilgi ihraç diyorlar.
Kapitalist ekonominin temeli, eşdeğerlerin değişimidir. Piyasa, rekâbet, verimlilik gibi
kapitalizmin üstünlüğünü sağlayan bütün kurumlar ve mekanizmalar, en sonunda
eşdeğerlerin değişimine dayanır.
Bu nedenle dünya ABD’nin yeşil mürekkepli kâğıtlarıyla mal değiştiği zaman, o anda
kapitalizmin temeli çökmektedir. Bu durumda kaynakların verimliliğe değil de, silaha
ayrılması çok daha kârlıdır. Böylece kâr sistemi de çökmektedir. Çünkü kâr,
işgücünün verimli sömürülmesiyle büyür. Silah dayayarak elde edilen ise, kâr değil,
haraçtır.
ABD’nin Haraç Sistemi
Böylece bugün, dünyada üretici güçlerin gelişmesini engelleyen ilişkiyi keşfetmiş
oluyoruz: ABD’nin silahla dayattığı Haraç Sitemi. Haraç sistemi, emperyalizmin
çürümesi, çökmesi ve mafyalaşmasının
günümüzdeki özel biçimidir. Bu olay, 19. yüzyıl teorisiyle hiç anlaşılamaz. 20. yüzyıl
teorileriyle de tam anlaşılamaz. Çünkü bu haraç sistemi, İkinci Dünya Savaşı’ndan
sonra, ama özellikle de 1990 sonrasında oluşmuştur. ABD’nin Dolar ihraç rakamları
bunu gösteriyor.
ABD’nin stratejisi
ABD’nin stratejisi, Haraç Sistemini sürdürmektir; başka deyişle Dolar ihracını
sürdürmektir. Bu açıdan ABD, stratejik savunma içindedir. Yani Dolar saltanatını
koruma stratejisi izliyor. Stratejik planda saldırı değil, savunmadadır.
Savaş, barış vb. dünyadaki bütün stratejik sorunlar, en sonunda, ABD’nin Dolar
ihracını sürdürmeye yönelik kararlarında düğümleniyor.Mehmet Bori’nin de saptadığı
gibi, Dolarla ticaretin hacmi daralıyor. Brzezinski
de, After America (Amerika’dan Sonra) kitabında bu olayı en kritik mesele olarak
görüyor.
ABD’ye barış vergisi
Peki, bugün Dolarla ticaretten kaçışın sebebi nedir? Tek sebep var, elinde Dolar
tutan ülkeler, en başta Çin ve Rusya, ABD’nin silahlı gücünden eskisi kadar
korkmuyor. Eskiden ekonomik nedenle değil, silahlı kabadayının tehdidi nedeniyle
Dolar ve ABD bonosu alıyorlardı. Dolar ve ABD tahvili, ekonomik açıdan “güvenilir bir
liman” değildi; barış vergisiydi. Çin gibi ülkeler, ABD’nin silahlı tehditlerini ertelemek
için ABD’ye barış vergisi ödüyorlardı. “Artık vermeyeceğiz” noktasına geliyorlar.
Çünkü ABD’nin çöken ekonomisi, artık silahlı kabadayılığı destekleyemiyor. ABD
emperyalizmi, savaş giderlerini acıklı ölçülerde aşağı çekiyor.
ABD için emperyalist çıkış yolu!
İşte ABD’nin çıkmazı buradadır: Haraç Sistemi, ABD ekonomisine haraç sağlamıştır,
ama ekonomik verimliliği de çökertmiştir. Ve şimdi ABD, silahlı tehditte zaafa uğradığı
için, Haraç Sistemi de çökmektedir. Ekonomik çöküş silahlı çöküşü, silahlı çöküş
ekonomik çöküşü tetikliyor. Bu çıkmazda ABD açısından hiçbir emperyalist çıkış
yoktur. İster savaşır, ister kabuğuna çekilir; her ikisi de Haraç Sisteminin çöküşüyle
sonuçlanır.
ABD’yi çökertme stratejisi
Emperyalist sistemin bugüne özgü tahlili, bize Dünya Devrim stratejisini veriyor:
Bugün bütün insanlığın önündeki stratejik hedef: ABD’nin Haraç Sistemini
çökertmek, başka deyişle Dolar saltanatını yıkmaktır. ABD emekçileri ve yoksullarının
çıkarı da buradadır. Dolar saltanatının çökmesi, ekonomistlerimizin sandığı gibi, yeni
bir para biriminin saltanatıyla, yeni bir emperyalist efendinin tepemize oturmasıyla
sonuçlanmayacaktır; mümkün değildir. Bu kafa, Brzezinski kafasıdır.Dolar
saltanatının çökmesi, Ortadoğu’dan başlayarak bütün dünyada devrimlerin
habercisidir.
YARIN: MEHMET BORİ’NİN YAZISINI ABD-ORTADOĞU-SAVAŞ-KÜRT MESELESİ
BAĞLAMINDA TARTIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ.