Kılıçdaroğlu’nun işaret parmağı sürekli hangi adresi gösteriyor? Tehdit nereden geliyor, tehdidi karartma görevi kime verilmiş? “Darbeciler ayıklansın” programının fedaileri neye hizmet ediyor? Ayıklanan kim, ayıklayan kim? Pensilvanya’dan alkışlar kime? Faşist dikta tezgâhının temel sloganı? Laiklik tehdit altında değil ise? Beşiktaş F savcısının celp çıkaracağı adresi önceden öğrenme kılavuzu.
Kılıçdaroğlu’nun işaret parmağı yine Türk Ordusunu gösterdi. CHP’nin 11 Ocak 2012 günlü TBMM Grubu toplantısında, “Büyükanıt yargılansın” dedi. Sanırsınız, Beşiktaş F. Savcısının yardımcısı.
Genelkurmay Başkanları sanık sandalyesine!
Birkaç gün önce de, “Başbuğ yetmez, atayanlar da sorumlu” diyordu (Haber Türk, 8 Ocak 2012).
Kılıçdaroğlu, kendi deyişiyle “darbe için silahlı örgüt kurma” suçundan iki genelkurmay başkanını sanık sandalyesine oturttu bile.
“Darbeciler ayıklansın” programının fedaisi
Kılıçdaroğlu’nun ikide bir “darbeciler ayıklansın” teranesiyle TSK’yi gösteren parmağı, kendi parmağı değil.
Soros’un parmağına bakın, Abdullah Gül’ün ve Fethullah Gülen’in parmağına, iki gün sonra Kılıçdaroğlu’nun işaret edeceği adresi saptayabilirsiniz.
Soros’un Vakfından zinhar ayrılmayacağını kendisi söylüyor. Müebbet mahkûm oluyor!
Eylemli mahkûmiyet:
BOP görevlileri, “irtica tehdidi yok” diyorlar.
Kılıçdaroğlu da “irtica tehdidi yok” diyor (ve Devlet Bahçeli de).
BOP üçlüsü, “tehdit darbecilerden geliyor” diyor. Kılıçdaroğlu da!
“Darbeciler ayıklansın” diyenler, Atatürk Devriminin ayıklanmasına cansiperane hizmet veriyorlar.
Orduya vura vura Quo vadis?
Bugün karşıdevrim, Orduyu hedef alarak faşist bir diktatörlüğe ilerliyor.
Kılıçdaroğlu’nun cephesi de hep Orduya karşı.
Soros kazığına bağlanmış!
Org. Bilgin Balanlı tutuklandığı zaman da, TSK’ye dönüp “tepki vermeyin” diyen yine Kılıçdaroğlu değil miydi? (Gazeteler, 31 Mayıs 2011).
TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. Maddesini kaldırarak, darbeleri önlemek gibi parlak bir buluş da Kılıçdaroğlu’ndan çıkmadı mı?
Alkışlar Pensilvanya’dan!
Mehmetçik vatan savunması görevi yaparken “askerlik insan öldürme sanatıdır” diye psikolojik savaş temaları terennüm eden yine Kılıçdaroğlu’ydu (Gazeteler, 13 ve 15 Mart 2011).
“27 Mayıs’ı yapanlar bugün utanıyor” derken, hiç utanmayan yine YCHP Genel Başkanıydı.
“Profesyonel Ordu”, “Altı ay askerlik”, “Plajda bedelsiz askerlik” gibi Atlantik merkezlerinde üretilen “çözümlerin” şampiyonluğunu da kimseye kaptırmadı.
Atatürk’ü “Dersim katili” yapanlar, Mustafa Kemal’in askerlerini de darbecilikten çarmıha geriyorlar.
Faşist dikta tezgâhının temel sloganı
“Darbeciliğe karşı mücadele”, bugün Türkiye’de irticanın temel sloganıdır:
ABD’nin yeni stratejisiyle uyumlu dinci-faşist diktatörlük, “darbeciliğe karşı mücadele” sloganıyla adım adım kuruluyor.
Bu slogan, bugün Türkiye’deki en sahte, en gerici slogandır. Gerici-faşist dikta tezgâhı, bu sloganla perdeleniyor.
“Laiklik tehdit altında değil”miş
İmam Hatip eğitimi 8 yaşına iniyor.
Kuran kursları 4 yaşına iniyor.
Türkiye’yi tarikat ağlarıyla örüyorlar.
Türkiye, fetvalarla yönetiliyor.
Bütün bunlara, Kılıçdaroğlu’nun en küçük itirazı var mı?
Olmaz!
Kılıçdaroğlu, “Laiklik tehdit altında değil” diyerek, hangi mevziye yerleştiğini daha en başından ilan etmiştir.
Mayın temizleme görevi
Görevini kendisi belirlemiştir: Cumhuriyeti yıkan Tayyip-Gül-Fethullah yönetiminin önünü açmak!
Hem de Anayasa Mahkemesi’nin kararına rağmen!
BOP Üçlüsünün önündeki mayınları temizleme görevini Kılıçdaroğlu üstlenmiştir.
Yalnız laikliğin çiğnenip yok edilmesine değil, “Dersim” ve “Özerklik” üzerinden vatanın bölünmesinde de!
Ve bu görev, ancak küçük kurnazlıklarla, göz boyamaya yönelik atraksiyonlarla yürütülebilirdi. Alet olanlar utanmalıdır; çok utanacaklardır.
Beşiktaş F savcısının işaret parmağı
Bana Kılıçdaroğlu’nun Abdullah Gül’den farklı tek bir politikasını gösterin!
Gösteremezsiniz.
Abdullah Gül, 2006 yılı Mayıs ayında “Savcı bulun” diye talimat vermişti. O savcılar bulundu.
Yalnız F savcıları değil, o savcılara bir de işaret parmağı bulundu. Kılıçdaroğlu’nun parmağına bakın, yarın F savcılarının hangi adrese celp çıkaracağını öğrenebilirsiniz.
FİKRET OTYAM USTANIN KİTAPLARININ YENİ BASIMLARI: Fikret Otyam hem ağabeydir, hem de bütün gazeteci ve yazarların ustasıdır; ustamızdır. Yalnız mesleğin ustası değil; edep ve erkânda ustamızdır. Gönüldeşlerin 1 numarasıdır. Üç kitabını sağ olsun yollamış. Çocuklara yazdım diyor ama yediden yetmişe bütün canların okuyacağı kitaplar. Ve isimleri birbirinden güzel:
- Ceylan Suya İndi
- Ağlama Anam
- Can Arkadaş
Kirvem Fikret Otyam’ın kitaplarını Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları yeniden bastı.
Özellikle fotoğraf sanatıyla ilgilenenlere salık veririm. Dr. Merter Oral Fikret Otyam’ın fotoğrafçılığını çok güzel yazmış: Toplumsal Belgeci Fotoğraf ve Fikret Otyam Örneği. Espas Yayınları’ndan çıktı.