İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:MİLLET NEDİR MİLLİYET NEDİR?

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler’in millet ve milliyet düzlemlerini ayırmasının bilimsel ve pratik değeri. Biz hangi süreçte nasıl millet olduk? Milli Devlet olmadan millet olunabilir mi? Milletleşmede Fransız ve Türk modelleri. Kaynaşarak millet olmak ayıp mı? Devrimci tavır ve ...

Tarih:

Prof. Dr. Birgül Ayman Güler’in millet ve milliyet düzlemlerini ayırmasının bilimsel ve pratik değeri. Biz hangi süreçte nasıl millet olduk? Milli Devlet olmadan millet olunabilir mi? Milletleşmede Fransız ve Türk modelleri. Kaynaşarak millet olmak ayıp mı? Devrimci tavır ve enstrüman tavrı.

İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, çok önemli bir kavramlaştırmaya işaret etti.
Meclis kürsüsünden yaptığı açıklama, Kürt sorununu çözmek açısından da anahtar değerindedir.
O söyledikleri, bilimin söyledikleridir ve siyasal düzlemde büyük değer taşıyor. Safsatayla, hurafeyle, yalanla ve hokkabazlıkla çürütülemeyecek saptamalar, Türkiye’nin gündemine yeniden getirilmiştir.

Millet ve milliyet düzlemleri
Birgül Ayman Güler, millet ve milliyet düzlemlerini ayırmıştır. Bu keyfi bir ayrım değil, tarihte varolan bir ayrımdır, günümüz pratiğinde yaşanan bir ayrımdır.
Millet, kapitalizmle birlikte ortaya çıktı. Bu gerçeği Atatürk, Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, İsmail Gaspralı gibi milliyetçi önderler de saptamışlardır.
Ziya Gökalp, “Meşrutiyetten evvel Türk milleti yoktu” der (Türkçülüğün Esaslar, Kitaplar 1, Yapı Kredi Yayınlar, s.213).
Doğrudur!
Meşrutiyetten önce Türk kavmi, başka deyişle Türk Milliyeti kuşkusuz vardı. Ama millet başka bir olaydır.
Bir milliyetin millet haline gelmesi için, ülke birliği yetmez, dil birliği de yetmez, toplumun kapitalist bir pazarla bütünleşmesi ve o pazar üzerinde ortak yaşama bilincine ulaşması gerekir.

Meşrutiyet ve Cumhuriyetle millet olduk
Bunları sağlayan Milli Devlettir.
1908 Meşrutiyeti aslında bizim Milli Devletimizin ilk kuruluşudur, Cumhuriyetin ilk başlangıcıdır.
Emperyalistler, Tayyip Erdoğanlar, Abdullah Güller, Fethullah Gülenler ve onların kuyruğundaki bölücüler, Neoliberal dönekler ve sahte solcular, Milli Devlete karşı oldukları için, her gün İttihatçı düşmanlığı yapıyorlar.
İttihatçılar, halka önderlik ederek onların padişahını devirmişti ve bizi millet haline getiren Hürriyet Devrimini başardılar.
Mustafa Kemal, onlardan biriydi ve 23 Nisan 1920’de Cumhuriyeti kurdu, Milli Devleti oluşturan süreci tamamladı. Meşrutiyetin yapamadıklarını Cumhuriyetle başardık, Cumhuriyetin yapamadıkları ise, önümüzde durmaktadır.

Devrim yaparak millet olduk
İşte Atatürk, bu sürecin bilimsel tanımını 1930 yılında yapmış ve Yurt Bilgisi (Medeni Bilgiler) kitabına elyazısıyla yazmıştır:


(Atatürk, Medeni Bilgiler, Atatürk’ün Bütün Eserleri, c. 23, s. 17, elyazısı 71.)

Biz devrimle millet olduk.
Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak, bir devrimdir.
Devrimden önce padişahın tebası idik, şeyhin müridi, ağanın marabası ve beyin yanaşmasıydık, cemaat ve tarikat mensubuyduk.
Devrim bizi işte bu Ortaçağ bağımlılıklarından kurtardı ve millet yaptı. Meşrutiyet’le başladı bu süreç ve hâlâ devam ediyor.

Cumhuriyeti Türkiye halkı kurdu
O Cumhuriyeti kuranlar kimlerdi?
Türkiye halkını oluşturan herkes!
Şu veya bu milliyetten gelen herkes!
Her millet, çeşitli milliyetlerin kaynaşmasıyla oluşur. Türk milleti de Anadolu ve Trakya’da yaşayan çeşitli milliyetlerden (etnik gruplardan) gelen insanlardan oluştu.
İstiklal Savaşı, o milleti birleştiren ortak iradenin eylemidir. Çanakkale Savaşı, İstiklal Savaşı’nın başıdır, 1914 yılından 1922 yılına kadar savaşarak millet olduk.

Milletin adı: Türk milleti
Bu milletin adı Türk milletidir. Tarih vermiş bu adı. Emperyalist dayatmalarla ve hokkabazlıklarla değiştirilemez.
Bir milleti ABD emperyalizminin talimatıyla anayasadan silerek yok edemezler. Bu aptalca ve cahilce bir girişimdir. Bunu yapmaya kalkanlar, tarih bilincinden yoksun, zavallı enstrümanlardır.
Ve herhangi bir milliyeti, yine emperyalist projelerin gereği olarak millet ve milli devlet yapamazsınız.

Türk de biziz Kürt de biziz
Hepimiz Türk milletiyiz
Kürdümüz, bizim Türk milletimizin bir parçasıdır, bu süreç Meşrutiyetle ve İstiklal Savaşıyla başladı. Kaynaştık. Bugün kaynaşamadığımız kadarıyla önümüzde bir sorun vardır.
Kürt, “onlar” değildir, “öteki” değildir.
Türk de biziz, Kürt de biziz, hepimiz Türk milletiyiz!

Milletleşmede iki devrim modeli
Kürt kuşkusuz var, bir gerçek. Türkiye sınırları dışında da Kürtler var.
Şimdi ABD emperyalizmi ve İsrail, bölge ülkelerini bölerek bir Kürt devleti kurup, Kürt milliyetinden toplulukları birleştirip bir millet yapmak planı peşindedir.
Fransız Devrimi örneğinde, kralları yıkıp feodal beylikleri temizleyerek millet olunuyordur. Milli Devletin temeli feodal bağımlılıklardan kurtulmaktı.
Türk Devrimi örneğinde ve Çin Devrimi örneğinde iki yüzyıl emperyalizmle savaşarak millet olundu.
Emperyalizme karşı savaşmadan, emperyalizm ile işbirliği yaparak millet olunamıyor. Ağalığı, şeyhliği tasfiye etmeden millet olunamıyor.

Kaynaşarak tek millet olmak ayıp değil tarihsel süreç
Kürdümüzün eşit yurttaşlar olarak Türk milleti içinde kaynaşması, isterseniz buna doğal “asimilasyon” diyelim, ilerici – devrimci bir tavırdır.
Millet olmak için, devletli bir tarih gerekiyor.
Diyelim ki, ABD ve İsrail Türkiye’yi böldü ve Diyarbakır merkezli bir Kürdistan kurdu.
Kesinlikle vurgulayarak belirtiyorum: o devletin dili, yine Türkçe olacaktır. Kürtçenin herhangi bir lehçesiyle devlet yürütülemez; tıp, hukuk ve felsefe öğrenimi yapılamaz; ekonominin çarkı çevrilemez. Bu gerçekler, denemeye kalktığımız zaman önümüze dikilir. Bunları Abdullah Öcalan da kabul etmiş ve “biz bağımsızlığımıza kavuşsak dahi resmi dilimiz, 50 yıl Türkçe olacaktır” demiştir. Bunu Abdullah Öcalan’la Görüşmeler’den okuyabilirsiniz. Başka gazetecilere de bunu söyledi.
Peki devlet ve eğitim dili Türkçe olan bir Kürdistan nasıl olacak?
Aralarında Türkçe anlaşan bir Kürt milleti nasıl oluşturulacak?
Bu Kürt milleti, Ortadoğu’da Türkiye, İran, Irak ve Suriye ile sürekli savaşlar içinde nasıl gelişecek?
Bu sorular ciddidir ve sonuçları daha da ciddidir.

Milli devletle millet olunur
Milletin oluşmasında Milli Devlet belirleyicidir.
Devletsiz topluluklara, “milliyet” denir.
Milleti millet yapan, Milli Devlettir.
O nedenle 1871 yılında İtalya kurulduğu zaman, parlamento kürsüsüne çıkan Massimo d’Azzeglio, “İtalyan devletini kurduk, sıra geldi İtalyan milletini yapmaya” demiştir.
İşte Birgül Ayman Güler’in bilimsel olarak herkesin önüne koyduğu gerçek budur.
Türk milleti gerçeği, binlerce yıllık devlet geleneğinin ve yüzyıllık Milli Devlet tecrübesinin ürünüdür.
Bir hakikattir, Kürt kavminin tarihinde bir devlet yok, yakın tarihinde bir Milli Devlet de yok. O nedenledir ki, Kürt milliyetinden söz ediliyor. Bu, aşağılamak, eşit görmemek değildir. Her milliyetin devleti olsa, Afrika’da yüzlerce devlet olması gerekir.

Devrimci tavır ve enstrüman tavrı
“Biz ayrı bir milletiz” ısrarının bir tek pratik anlamı vardır. “Biz ayrı bir devlet yapacağız” deniyor, bunu anlayalım. Bunun bir hak olduğu da konuşulur. O zaman samimi olalım ve bunun sonuçlarını konuşalım.
Birgül Ayman Güler, Türkiye’ye dayatılan talebin bir özgürlük ve eşitlik talebi olmadığını, ayrı bir devlet talebi olduğunu hatırlatmış oluyor. Bunu Ulusal Kanal’daki Özgürce programındaki söyleşisinde (26 Ocak, Cumartesi) Ayhan Yalçınkaya’ya çok güzel anlattı, herkesi aydınlatmış olmalı.
O nedenle ABD emperyalizminin güdümündeki BOP Eşbaşkanlarının, Fethullah Gülenlerin, Neoliberal vatansızların ve döneklerin dolduruşlarına gelmek büyük gaflettir.
Irkçılık ve faşizm, emperyalizm güdümlü akımlardır.
Ortadoğu’da Mazlum Ülkeleri bölerek ABD ve İsrail silahıyla ayrı bir devlet kurmaya kalkmanın maliyetleri vardır.
Kürt milliyetçiliğinin ayrı bir devlet projesi varsa, o devlet Türkiye, İran, Irak ve Suriye devletleriyle savaşarak kurulabilir. Teoriyi bırakıp, pratik sonuçlarına bakalım. Kurulamayacağı neresinden baksanız ortadadır.
Birgül Ayman Güler, Yugoslavya tecrübesini hatırlatarak çok ciddi bir uyarıda bulunuyor. ABD ve İsrail’in şefliğinde gürültü çıkarmak yerine üzerinde düşünmek gerekir.

YARIN: BUGÜNKÜ DÜNYA VE BÖLGE TABLOSUNDA KÜRT MİLLİYETÇİLİĞİ GERİCİ DEĞİLSE NEDİR?