Adalet Bakanı, BDP milletvekilleri, KCK davası sanık ve avukatlarına soru: Hukuki ölçülerde Kürtçe savunma yapabilir misiniz? Kürtçe hukuk dili var mı? Kürtçe hukuk kitabı var mı, kaç yılda olur? Arkada devlet ve yargı geleneği olmadan hukuk dili yaratılabilir mi? Kürtçe ticaret davalarında ve diğer özel hukuk alanında da kullanılabilecek mi? Hangi kapıyı açıyorsunuz?
Kürtçe Ticaret Kanunu yazabilir misiniz?
Kürtçe Borçlar Kanunu yazabilir misiniz?
Kürtçe Yargılama Usulü Kanunu yazabilir misiniz?
Kürtçe Ceza Kanunu yazabilir misiniz?
Kürtçe herhangi bir temel kanun yazabilir misiniz?
Bu soruları sıradan insanlara sormuyoruz.
Bu soruları Kürtçe bilmeyen hukukçulara da sormuyoruz.
Bu soruları yalnız ve yalnız Kürtçe veya Zazaca bilen hukukçulara soruyoruz.
Özellikle de KCK davalarında Kürtçe savunma hakkı talep eden avukatlara soruyoruz.
Yazamazsınız, yazamayız
Cevabı hemen belirtelim. Bugün Türkiye’de Kürtçeyi en iyi bilen hukukçu dahi Kürtçe Ticaret Kanunu yazamaz. Kürtçe ve Zazaca başka bir temel kanun da yazamaz.
Çünkü bir dilde Ticaret Kanunu veya İcra İflas Kanunu veya Ceza Kanunu yazabilmek için, binlerce kavramın türetilmiş olması gerekir.
Kavramlar da yetmez. Bir hukuk dilinin geliştirilmiş olması gerekir.
Yargı bütündür
Peki, Kürtçe Ticaret Kanunu yazabilir misiniz diye niçin soruyoruz?
Çünkü eğer Kürtçe Ticaret Kanunu yazamıyorsak, bugün “Kürtçe Savunma hakkı” hayatta hiç ama hiç karşılığı olmayan, boş bir laftır.
Çünkü yargı bir bütündür. Savunma hakkı yalnız ceza davalarındaki bir hak olamaz. Yargıda Kürtçe kullanmak bir hak olacak ise, ticaret davalarında da, arazi davalarında da, ceza davalarında da, alacak-verecek anlaşmazlıklarında da olacaktır.
Adalet Bakanı ve erkânı bunları düşünemeyecek birikimde gözüküyorlar.
Kürtçe savunma için Kürtçe hukuk dili var mı?
Yargıda savunmayı, “silahı ben çekmedim” veya “davarları ben çalmadım” gibi ifadelerden ibaret görürseniz, savunma kavramının farkında değilsiniz demektir.
Kanıtların tartışılması, suçun niteliği, usule ilişkin tartışmalar vb. çapında düşündüğünüz zaman, Kürtçe savunma yapamazsınız. Çünkü Kürtçe hukuk dili oluşmamıştır.
Zamanla Kürtçe hukuk dili yaratılabilir mi?
Bazıları diyebilir ki, Kürtçe hukuk dili bugün yok ama biz zaman içinde oluştururuz.
O da sanıldığı gibi bugünden yarına olabilecek bir iş değildir. On yıllar yetmez, çok uzun zaman ister, o zaman var mıdır?
Hukuk dillerine bakınız, arkalarında yüzlerce yıllık devlet geleneği, hukuk geleneği vardır.
Türkçe hepimizindir
Bugün Türkçemizle her kanunu yazabiliyoruz. Türk diliyle hukuk teorisi ve pratiği üzerine binlerce kitap yazılmıştır. Peki, Kürtçe tek bir hukuk kitabı var mı?
Arkada Osmanlı, Selçuklu derken ta Uygurlara, Göktürklere, Hunlara kadar giden bir devlet ve yargı pratiği vardır. Bu Türkçe hepimizindir. Hakkımızı hukukumuzu savunmak için, hepimizin en iyi bildiği dil, Türkçedir.
Kürtçe savunma yapabilecek
Tek bir KCK sanığı veya avukatı var mı?
Açık konuşalım. Bugün KCK sanıklarının ve avukatlarının hepsi, istisnasız olarak, Türkçeyi Kürtçeden çok iyi biliyorlar. Mesele hak elde etmek ise, en elverişli dil, herkes için Türkçedir.
Dahası, KCK sanıkları ve avukatlarına “Buyurun yapın” deyiniz, hiçbiri hukuki ölçülerde Kürtçe savunma yapamaz. Hiçbiri Kürtçe dilekçe yazamaz. Çünkü savunma, “Ben yapmadım, ben etmedim” türünden basit laflar değildir. Yapılan savunmaları Kürtçeye çevirme girişiminde bulunursanız, Kürtçe savunma yapılamayacağını görürsünüz.
Kürtçeyi yargı dili yapmaya hazır mısınız?
Peki, Kürtçe hukuk dili olmadığı halde, Kürtçeyi Türkiye’de yargı dili yapmanın hayattaki değeri nedir?
İmkânsız talep edilirken, amaç başkadır.
Adalet Bakanı’na ve bu yasaya evet diyenlere soruyoruz:
Yarın, ben Ticaret davasında, boşanma davasında, tapu davasında, kadastro davasında hukukunu Kürtçe ve Zazaca olarak daha iyi savunabilirim diyenler çıkınca, ne yapacaksınız? Ceza davasında hak olanı, bütün yargıda kabul etmek zorundasınız.
Bu süreçte Kürtçe yargı yasallaştığına göre, o yargıyı yapanların, yani yargıç ve savcıların da Kürtçe yargı yapması gerekecektir. Çünkü davalı veya davacının Mahkemeyi Kürtçe anlaması da bir “insan hakkı” olarak Türkiye’nin önüne konacaktır.
Kürtçe yargının sınırını nasıl çizeceksiniz?
Devamı var: Nerelerde Kürtçe yargı dili uygulanacaktır, sınırlar nasıl çizilecektir?
Yargı dili dediniz mi, sınırı olması lazım. Hangi federe devletlerde, hangi kantonlarda?
Kürtçe savunma hakkı, uygulanması mümkün olmadığı halde, sınır tartışmasına açılan bir kapıdır.
Kürtçe hukuk fakülteleriniz olacak mı?
Devamı var: Kürtçe yargı dili olmadığı için, ilkokuldan üniversiteye kadar Kürtçe eğitim ve öğretim konusu, ayrıca yargılama üzerinden daha sıcak bir gündem haline getirilecektir. Bu talebi ısrarla öne sürenler, bu kez de, bakın biz “Kürtçe Ticaret Kanunu bile yazamıyoruz. Bu durumda ilkokuldan hukuk fakültelerine kadar Kürtçe öğretim sistemi istiyoruz” diyeceklerdir.
Ayrı devlet kurulsa
Yargı dili yine Türkçe olur
Türkiye, İsviçre veya Belçika değildir. İsviçre’de ve Belçika’da Fransızca, İtalyanca ve Felemenkçe gibi gelişmiş hukuk dilleri olan farklı milliyetlerden yurttaşlar yaşıyor. Oralarda bu diller yargı dili olarak kabul edilmiştir ve federal-siyasal çözümlerle uygulanmaktadır.
Ancak Türkiye’de bu mümkün değildir.
Hatta şunu kesin olarak belirtelim. Bugün Kürtlerimizin bir kesimi diyelim ki, Türkiye’den ayrıldılar, yargı dilleri yine Türkçe olacaktır. Denenecek olursa, üç günde görülür.
İspatını mı istiyorsunuz, PKK içindeki bütün yargılamalar Kürtçe değil, Türkçe yapılıyor. PKK’nın eğitim dili de Türkçedir.
Abdullah Öcalan, “biz ayrı devlet kursak bile, işlerimizi 50 yıl Türkçeyle götüreceğiz” demektedir.
Bölünmeyi kışkırtıyorsunuz!
Kürtçe savunma hakkı talebinin ne anlama geldiğini iyi saptayalım.
AKP milletvekilleri ve CHP milletvekilleri içinde çok sayıda hukukçu var, Kürtçe bilenler de var.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in herkese en iyi bildiği dilde savunma hakkı yasası, hayatta karşılığı olmayan kaçınılmaz olarak bölünmeyi kışkırtan bir yasadır.
Siz bölünmeye yeni bir HABUR kapısı açıyorsunuz, yoksa amacınız, Kürdün hak ve hukukunu korumak değildir.
Dürüst olun!
Bu millete kanlı tuzaklar kurmayın!
KİTAP
YARIN: HUKUK DİLİ AVRUPA’DA NİÇİN LATİNCE İDİ?