Kerry’e silahlı güç lazımmış, Türk Silahlı Kuvvetleri Kerry’nin kerizi olmaz. İşte F polisleri var, biber gazlarıyla onları sürsünler Müslüman komşularının üstüne! Murat Karayılan’ın Tayyibiye alayları, Barzani’nin peşmergeleri, CIA ve MOSSAD’ın El Kaideleri ve Selefileriyle omuz omuza savaşırlar. Kendilerine bir de keriz bayrağı bulsunlar. Ve onlara bir isim lazım! Tayyibistan Keriz Kuvvetleri.
Silivri kalasının deliklerinde şu sıra bir fısıltı dolaşıyor:
- Kerry, Sayın Tayyip Erdoğan’a ne demiş biliyor musun?
- Ne demiş?
- Orduya bu kadar yüklenmeyin, TSK bize lazım demiş.
- Hani Türk kavramı tedavülden kalkmıştı?
- Olur mu, Amerika’da da Türk dostları var.
- Eee başka ne demiş.
- Ne diyecek, “bir yolunu bulun şu Ergenekon-Balyoz davalarında biriken gazı alın” demiş.
Ecel kapıyı çalıyorsa, ne lazım?
Bu fısıltıların çıktığı kaynaklar, “Bu kez ciddi” diyorlarmış. Washington’dan aydınlatıcı haberler yapan Savaş Süzal’a göndermeler de yapılıyor. Süzal, Kerry’nin BOP Eşbaşkanı Erdoğan’ın önüne koyduğu ev ödevlerinin birincisini şöyle özetliyor:
“Meşhur Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda içeride tutulan muhalif grupların salıverilerek ortamın biraz yumuşatılması. Onlara göre giderek kantarın topuzu kaçıyor. Bunu ödev şeklinde talimatla verdiler. ABD başkenti hem Öcalan ile pazarlık hem de bu duruşmaların, Erdoğan’ın iktidarının vaktinden evvel devrilme veya düşürülme tehlikesi yarattığını fark etti.” (Yeni Çağ, 9 Nisan 2013)
Vatansever ve namuslu yazarımız Savaş Süzal, Erdoğan ev ödevini yapmazsa, Obama’nın beysbol sopasını göstereceğini de ekliyor.
Sizin anlayacağınız ABD’den rüzgâr bekleyenlerin umut yelkenleri şişmiş durumda.
Okyanus aşırıdan umut lazım
Ergenekon-Balyoz davaları sanıkları arasında az da olsa Amerika’dan Kurtuluş bekleyenler vardır.
Altıncı yıla bastık, buradayız. Her altı ayda bir bu tür rivayetler dolaştırılır. “Duydun mu Washington Tayyip Erdoğan’ı artık deliğe süpürecekmiş” denir. Ricciardone’nin beyanatlarından alıntılar zikredilir. Tayyip Erdoğan’ın basıncı düşürme maksatlı beyanları, hemen Washington’la ilişkilendirilir. Ezilmiş bilinçlerdeki tahliye bavulları derlenip toplanır.
Bu arada Genelkurmay’dan haberler gelir, “savunmaları üç-beş dakikada bitirin, söz aldık” diye koğuştan koğuşa aktarılır. Kimi generaller bunlara inanır. Dahası her fırsatta Tayyip Erdoğan’a özel teşekkür mesajları bile yayınlanır. Kimisi de Abdullah Gül’e “ortak demokrasi” anlayışından dem vuran mektuplar yollar. Askerlere “Buradaki hukuksuzlukları NATO’ya bildirin” türünden parlak önerileri kulağımla duymuş ve sormuşumdur: “Bizi buraya NATO değil de, Şanghay Örgütü mü tıktı?
Tatlı cana “risksiz” çözüm lazım
Türk milletine güvenmeyenler, Amerika’dan başka nereye güvenecekler?
Mustafa Kemal’in askeri olmayanların canları tatlıdır. O tatlı canları onların deyişleriyle “riske atmadan” kurtarmanın yolu da, Washington’un ilgisini okşamaktan geçer.
Ancak olay, hapisten kurtulmanın ötesinde boyutlar taşıyor.
Kerry diyormuş ki, “Türk Silahlı Kuvvetleri bize lazım.”
Peki, niçin lazım?
Herhalde Kürecik’teki füze rampaları önünde resmigeçit yapmak için değil!
Kerry’ye Haçlı Seferlerinde piyon lazım!
Kerry’nin Washington’dan getirdiği müjde budur.
Silivri Kalasının kapısından sürünerek çıkmanız yetmez, üniformasını taşıdığınız ordunun Haçlı bayrakları altında görev yapmasını da kabul edeceksiniz!
Bu durumda ne lazım:
“Aman Ergenekon savunmalarımızda ABD’ye dokunmayalım, hatta işçi partili arkadaşlarımıza da rica edelim de, şu fırsatı kaçırmayalım.”
Ergenekon’da ve Balyoz’da bu parlak önerileri kabul edecek adam bulamayacaklardır.
Hele 8 Nisan Silivri Meydan savaşından sonra!
Türk milletine ordu lazım
“TSK, ABD’ye lazım!”
İyi de Türkiye’ye ne lazım?
ABD emperyalizmi herkesin gözü önünde Türkiye’yi bastıra bastıra bölerken, bu ülkeye bir ordu lazım değil mi?
Kerry’ye keriz lazım
Türkiye’ye lazım olan silahlı gücü Silivri’ye, Şirinyer’e, Hasdal’a, Maltepe’ye, Sincan’a tıkmışlar. Ve şimdi o esir orduyu ABD’ye lazım diye hapisten çıkaracaklar.
ABD’ye lazım olan ordu, Türk ordusu değildir!
Kerry’ye keriz lazım!
Türk Silahlı Kuvvetleri, Kerry’nin kerizi olmaz!
Kerize marka lazım
Bu durumda Kerry’nin kerizlerine bir marka lazım.
Türk adını tedavülden kaldırdılar. O zaman adları da Tayyibistan Silahlı Kerizleri olsun!
TSK markasını da aynen muhafaza etmiş oluyorlar.
Kerize bayrak lazım
Ama markadan önce piyon lazım.
İşte F polisleri var, biber gazlarıyla onları sürsünler Müslüman komşuların üstüne.
Murat Karayılan’ın Tayyibiye Alayları Suriye’de Haçlı savaşına başladı bile. Barzani’nin peşmergeleri de var. CIA ve MOSSAD’ın El Kaideleri ve Selefileriyle omuz omuza savaşırlar.
Kendilerine bir de Keriz bayrağı bulsunlar.
İsviçre bankalarına petrol mevduatı lazım
Komutansız olmaz!
Bilal Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın omuzlarına sırmalar taksınlar. Göğüslerine de JİNSA madalyaları!
Petrol onların kasalarına akmayacak mı, o zaman onlar savaşsın!
Hamle etsinler petrol kuyularına, aman içine düşüp başlarına bir iş gelmesin!
İsviçre bankalarına milyarlar lazım!
Dik durmak için onur lazım
ABD’den çözüm bekleyenlere gelince, Silivri Kalasının barikatlarını yıkan Türk Milletinden utanmak lazım.
Kerry, o kahramanlardan korkuyor, “Ankara Kalesine dayandılar, bir şeyler yapalım” diyor.
Başını dik tutmayanlar ise, Kerry’den kurtuluş bekliyor.
Kerry’nin gücü yetse, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ü kurtaracak!
Mustafa Kemal’in subayına yakışan, Ankara Kalesi’ne yürüyüşe geçen Mustafa Kemal’in milletiyle birleşmektir.
Kılıç Arslanlar, Selahattin Eyyubiler ve Mustafa Kemaller, 13. Haçlı Seferini de bu topraklara gömecektir.