İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: KANLI TUZAK

ABD planı, Abramowitz ve Aysel Tuğluk’un da açıkça yazdıkları gibi, Türkiye’de özerklik hedefine ulaşılınca sona ermiyor. Özerklik, yalnızca bir aşamadır. Hedef , “Basra’dan Akdeniz’e uzanan Kürt koridoru” diye özetleniyor. Bunun için bugün dökülen kan az geli...

Tarih:

ABD planı, Abramowitz ve Aysel Tuğluk’un da açıkça yazdıkları gibi, Türkiye’de özerklik hedefine ulaşılınca sona ermiyor. Özerklik, yalnızca bir aşamadır. Hedef , “Basra’dan Akdeniz’e uzanan Kürt koridoru” diye özetleniyor. Bunun için bugün dökülen kan az gelir. Özerklik, bir birlik ve barış planı değil, kanlı bir tuzaktır.

Tayyip Erdoğan’ı başbakan koltuğuna oturtan sürecin mimarı, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Abramowitz’in yazısını Hasan Cemal çok iyi özetledi:
Abramowitz’in The National Interest dergisinde çıkan bu yazısını kamuoyu ilkönce Aydınlık’tan öğrendi (24 Eylül 2012).
Hasan Cemal, Türkiye’nin hangi tehditlerle ABD çözümüne zorlandığını özetliyor. Atlantik medyasının görevi bu.

Aysel Tuğluk Abramowitz mevzisinde
Hasan Cemal, aynı yazıda BDP Milletvekili Aysel Tuğluk’un 23 Eylül 2012 günü Radikal 2’de çıkan görüşlerini de uzun uzun aktarıyor ve Aysel Tuğluk’un Abramowitz ile aynı bakış açısına sahip olduğuna ısrarla dikkat çekiyor. Tuğluk, “Washington koridorlarında” tartışılan planı, “Basra’dan Akdeniz’e uzanan Kürt koridoru” diye özetliyor. Kürtler, Sünni ve Şiiler arasında “tampon bölge” olacakmış. Başka deyişle, Kürdistan bir “barış tamponu” olarak sunuluyor.

Akdeniz’de kıyısı olan Kukla Devlet planı
Abramowitz’in ve Aysel Tuğluk’un örtüşen açıklamaları, ABD’nin Akdeniz’de kıyısı olan bir “Kürdistan” planı izlediğini bir kez daha ortaya koyuyor. İşçi Partisi, bunu yıllardır anlatıyor. ABD’nin Kuzey Irak’ta kurduğu Barzanistan, ancak Diyarbakır ve Akdeniz’e uzanırsa yaşayabilir.
Akdeniz’e açılan kukla Kürdistan planı, aynı zamanda ABD’nin Türkiye üzerindeki denetimini sürdürme planıdır. Washington, ancak komşularıyla kavgalı ve içerde dağılan bir Türkiye’yi avucunda tutabilir.

PKK hükümetçikleri nasıl kurulur?
Burada ABD açısından kritik sorun, Türkiye’nin yürütülen plana isyan etmesinin önlenmesidir. Bunun için, Türkiye’nin önüne “barış” diye reklam edilen çözüm konuyor. O çözümün içeriği de artık apaçık ortadadır.
Özerklik veya yerel yönetimlerin güçlendirilmesi perdesi altında Güneydoğu’da PKK hükümetçiklerinin kurulması ve bunların bir Eyalet Yönetimiyle adım adım Kuzey Irak ile bütünleştirilmesi.
Güneydoğu’da PKK yönetiminin kurulması süreci iki kanaldan yürütülüyor.
Birincisi, PKK, terörüyle Türkiye halkının ite kaka “barış” çözümüne getirilmesi!
İkincisi, Yeni Anayasa dayatması!
Tayyip Erdoğan- Abdullah Gül yönetimi, ABD’nin Akdeniz’e uzanan Kukla Kürdistan planının 10 yıldır bir numaralı aletidir. Kürt Açılımı, Habur Açılımı, İmralı ve Oslo görüşmeleri bu amaçla yapıldı.

PKK terörü AKP’ye niçin lazım
Ancak AKP, bu süreci PKK’nın terör eylemleri olmadan ilerletemez. Sıra sıra dizilen al bayraklı tabutlar, Türkiye’ye “barış” denen çözümü dayatan en güçlü etkendir. Şehit sayısı arttıkça, Atlantik’in barış korosu o kadar yüksek sesle bağırıyor: “Analar ağlamasın”
Nitekim AKP, 10’ar 10’ar şehit verilmesinden sonra koltuğunun altında sakladığı Haçı çıkarttı:
Bir: Abdullah Öcalan’ın görüşme sürecine katılacağını açıkladı.
İki: PKK’ye Oslo görüşmelerinin yeniden başlayacağı muştusunu verdi.
Böylece ABD-AKP-PKK üçlüsü, PKK’yi yasallaştırma planında en büyük atılımı gerçekleştiriyorlar. PKK artık gizli değil, açık ve resmi muhataptır.

“Barış” tuzağı
Türkiye, kanlı “barış” tuzağına itilmektedir. Ne yazık ki, CHP ve MHP de, Anayasa tertibinde AKP ve PKK’ye ortak olarak, bu sürecin aletleri durumuna düşürülmüşlerdir.
“Barış” diye takdim edilen aşama, PKK’yi vatanımızın bazı bölgelerinde hükümet haline getirecek ve asıl savaş ondan sonra başlayacaktır.
Elbette plan yürürse!
Çünkü ABD planı, Abramowitz ve Aysel Tuğluk’un da açıkça yazdıkları gibi, Türkiye’de özerklik hedefine ulaşılınca sona ermiyor.
Özerklik, yalnızca bir aşamadır. Hedef , “Basra’dan Akdeniz’e uzanan Kürt koridoru” diye özetleniyor. Bu “koridor”, Irak, Türkiye ve Suriye toprakları üzerinde kurulacak imiş!
Bunun için bugün dökülen kan az gelir. Bütün milletin anasının ağlaması gerekir.
Özerklik, bir birlik ve barış planı değil, kanlı bir tuzaktır. Ne var ki bu kanlı tuzağı, o tuzağı hazırlayanlar düşecektir. Çünkü Suriye tecrübesinde de görüldüğü gibi, bölge ve Asya güçlerinin elleri armut toplamıyor.

Asya kayası
ABD’nin “Basra’dan Akdeniz’e Kürdistan” tasarımının karşısındaki güçler hafife alınamaz:
- Irak
- Suriye
- Türkiye (Milli Güçler)
- İran
- Rusya
- Çin Halk Cumhuriyeti vb.
Bu büyük güç karşısında, Abramowitz’in ve Aysel Tuğluk’un dillendirdikleri hayaller nasıl hayata geçecek?
- Irak’ı hangi güçle bölecekler?
- Suriye’de Kürt özerk bölgesini hangi güçle kuracaklar?
- Türkiye’yi hangi güçle “köşeye sıkıştırıp” dize getirecekler?
- İran’ı hangi güçle hizaya getirecekler?
- Rusya ve Çin’e hangi güç bu Kürdistan’ı dayatabilecek?

Bir vuruşluk canı var
Bu planın bir vuruşluk canı var. Türkiye, Irak, Suriye ve İran el ele verdiği an:
- Irak bölünemez.
- Suriye bölünemez.
- İran’a yönelik ABD ve İsrail tehdidi biter.
- Türkiye bölünemez. PKK çıkmaza girer, silah bırakır. Silah bırakmayanlar kısa sürede etkisiz hale gelir.
Bölgeye barış gelir.

Vatan bütünlüğü ve barış için yeniden Kemalist Devrim,
Türkiye’nin Atlantik kampından Asya cephesine geçmesi, kuşkusuz basit bir dış siyaset değişikliği değildir; Aynı zamanda tepesindeki Sıcak Para Diktasından kurtulması ve yeniden Kemalist Devrim rotasına girmesi anlamına gelir. Türkiye toprak bütünlüğünü kurtarabilmek için, düzen değişikliğine mecburdur.


DÜZELTME
27 Eylül 2012 günkü Rota’da çıkan Savcı Zekeriya Öz’ün “Ergenekon soruşturmasının merkez hedefinde İşçi Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal var” açıklaması ATV anahaberde 23 Temmuz 2008 günü yayımlandı. Yazıda tarih yanlışlıkla 18 Ağustos 2012 diye yazılmıştır. Okuyucularımızdan özür dileriz.