İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:KADINLARIN ONURUNU KADIN MİLLETVEKİLLERİ DEĞİL, KAMER GENÇ SAVUNDU!

• Hukuk dine dayandırılırsa kadına nolur?
• Hükümet makamını işgal edenler, yıllardır ve bütün milletin gözleri önünde din kurallarını hukukun kaynağı olarak göstermiyor mu?
• Kamer Genç’in uyarısı çarpıcıdır. Siz çarpmazsanız, kadınlar topyekûn

Tarih:

• Hukuk dine dayandırılırsa kadına nolur?
• Hükümet makamını işgal edenler, yıllardır ve bütün milletin gözleri önünde din kurallarını hukukun kaynağı olarak göstermiyor mu?
• Kamer Genç’in uyarısı çarpıcıdır. Siz çarpmazsanız, kadınlar topyekûn çarpılacaktır; çarpılmaktadır.
• Fatma Şahin’e yakışmayan konum milyonlarca kadınımıza yakıştırılabilir mi?
• Kadının onurunu savunabilmek için, Cumhuriyet Devrimciliğini bir eylem kılavuzu olarak kabul etmek gerekir.

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, CHP Milletvekili Kamer Genç’in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e yönelttiği çokeşlilikle ilgili sorunun parlamentoda büyük gürültü koparılması üzerine Silivri Cezaevi’nden bir açıklama yaptı. Perinçek’in açıklaması şöyle:

Kamer Genç, Meclisin 25 Nisan günlü oturumunda bugün bütün Türkiye’ye söylenmesi gerekeni söyledi.
Zaman, tam zamanıdır.
Söylenenler de tam yerindedir.
Çıkartılan gürültü, sözün ağırlığıyla orantılıdır.
Bugün Türkiyemizde yaşananlar bir oyun değil, şaka hiç değil. Kamer Genç, bunun farkında.

Hukuk dine dayandırılırsa kadına nolur?
Hükümet makamını işgal edenler, yıllardır ve bütün milletin gözleri önünde din kurallarını hukukun kaynağı olarak ilan ediyorlar.
Ve ilan etmekle kalmıyorlar, uyguluyorlar. BOP Eşbaşkanlığı yönetimi devletin siyasal, hukuki temellerini ve toplumsal ilişkileri din kurallarına dayandıran düzenlemeler yapmaktadır. Bir avuç sıcak para komisyoncusunun, hortumcunun, borsa vurguncusunun ve tarikat rantçısının çıkarı için toplum Ortaçağ karanlığına hapsedilmektedir.

Anayasa Mahkemesi’nin fetvasının kurbanları kim?
Ve karşıdevrim, kendi Ortaçağ hukukunu getiriyor. Anayasa Mahkemesi geçenlerde yaptığı “yumuşak” laiklik tanımıyla laikliği ortadan kaldıran fetvayı vermiştir. Çünkü laiklik, dinsel inancın bireyin vicdanında kalmasıdır. Yalnız devleti değil, toplumu da din esaslarına göre düzenleyemezsiniz.
Düzenlemeye kalktınız mı bunun ilk kurbanı kadınlardır.
Çünkü şeriata göre dört kadın caizdir.
Yine şeriata göre, kadının miras hakkı erkeğin yarısıdır.

İslam Hukukunda çok eş ve cariye yok mu?
Kutsal kitaptaki Ahzab, Nisa vb. surelere göre cariyelik hukuk içindedir. Değerli Eren Erdem kardeşimin Kur’an yorumlarını ilgiyle okuyorum. Yaptığı iş de kuşkusuz özgürlük ve çağdaşlık özlemini yansıtıyor. Ancak 1400 yıldır geçerli olan ve uygulanan, onun yorumları değildir. Cariyelik İslâm hukukunda vardır ve Büyük Devrimci Hazreti Muhammed’in de sayısı tartışmalı çok eşi vardır. Cariyesi de vardır. Hatta o cariyesinden de çocuğu vardır. Bunlar o dönem için gerçektir, hukuka uygundur ve zamanın toplumsal değerleriyle de uyumludur.

Dün geçerli olan bugün geçerli olabilir mi?
Hukuk tarihseldir.
Cumhuriyet hukuku da tarihseldir.
Sosyalizmin hukuku da tarihseldir.
Bugün geçerli ve ileri olan, yarın geçersiz ve gerici olur.
En devrimci hukuku dahi, zamana dayanıklı kılamazsınız!

Artık dikine olmayan uyarının kıymeti harbisi var mı?
Cumhuriyet Devriminin hukuk reformları, kadınımızı dört eşten biri olma konumundan kurtarmıştır.
Cumhuriyetin unutulmaz devrimcilerinden Mahmut Esat Bozkurt, yobazların her zaman hedefidir. Çünkü Medenî Kanunun kabulünde yaptığı görev tarihseldir.
İşte Kamer Genç, Cumhuriyet hukuku yıkıma uğratılırken, çarpıcı uyarıyı yapmıştır. Bu tür uyarılar, lafı dolandırarak, yumuşatarak, ürkek ürkek yapılmaz!
Uyarı dikinedir. Çünkü artık yalnız dikine uyarıların değeri vardır.
Uyarı çarpıcıdır. Siz çarpmazsanız, kadınlar topyekûn çarpılacaktır; çarpılmaktadır.

Hazreti Hatice ve Hazreti Ayşe’ye o soruyu sorsanız hakaret mi olur?
Cumhuriyet kadını bugün tekrar kafesin arkasına kapatılıyor. Çalışan nüfus içindeki kadın oranına bakınız, rakamlar dehşet vericidir. Ve yarının çocuklarını o kafes arkasındaki anneler yetiştirecektir.
Kamer Genç’in söylediklerinin neresinde hakaret var!
Hazreti Muhammed’in o çok değerli, Goethe’yi bile hayran bırakan eşleri Hazreti Hatice’ye ve Hazreti Ayşe’ye “Siz kaçıncı hanımsınız” diye sorduğunuz zaman, hakaret midir?
O soru, o zaman hakaret değildi. Ama bugün hakaret. Çünkü hukuk da ahlâkî değerler de tarihseldir.
O nedenle Ortaçağ hukukunu kutsaldır diye geçerli kılmak isteyenlere bu sorunun sorulması, hakaret değil, fakat çağımızın hatırlatılmasıdır.

Fatma Şahin’e yakışmayan konum
Milyonlarca kadınımıza yakıştırılabilir mi
Kamer Genç, o hukukun bugün hukuk olamayacağını, kadının o konumunun bugün ahlâklı olmayacağını söylüyor. Bir tek onun söylemesi, O’nun değerini gösterir.
Sayın Fatma Şahin’in öfkelenmesi de olumlu. Bravo! İslam Hukukunun kendisine dayattığı konumu şiddetle reddediyor, ne güzel!
Peki, Fatma Şahin’in kendisine yakıştıramadığı o konumu Türkiyemizin milyonlarca kadınına yakıştırması ayıp olmaz mı?
O zaman Kamer Genç’e karşı o saygısız tutumu almak yerine, teşekkür etmesi, kalkıp onu kutlaması gerekmez miydi? Çünkü Fatma Şahin’in onurunu, Kamer Genç korumaktadır.

Kadın için tek eşli evlilik
Kırmızı rujdan daha önemli değil mi
Ancak asıl şaşırtıcı olan, başta çok değerli arkadaşım Sayın Güldal Mumcu ve diğer CHP’li kadın milletvekillerinin tutumudur.
CHP, gürültüden çok etkilenen bir parti! Sayın Birgül Ayman Güler’e karşı kopartılan gürültüden de çok etkilendi. Hemen gürültücülerin tarafına geçiyorlar. Cumhuriyet Devrimciliğinin özgüveni yok.
Bu olayda üzülerek belirtiyorum: Kadının konumunu ve onurunu Kamer Genç savundu. Ve yiğitçe savundu.
O yiğitlik, Sayın Güldal Mumcu’dan ve CHP’nin kadın milletvekillerinden ve elbette erkek milletvekillerinden de beklenirdi.
Kadın için tek eşlilik, kırmızı rujdan daha önemli değil mi?
CHP’li kadın milletvekilleri kırmızı ruj özgürlüğü için çok “aktivistler”, çok eylemciler ama şeriata karşı kadının tek eşli konumunu savunamıyorlar. Şeriat karşısında boyunları eğik, cesaretsiz ve güvensizler.

Liberalizm kadını kırmızı ruj özgürlüğüne kavuşturur ama “bilmem kaçıncı eş” yapar
Niçin yapamadılar, soru budur.
Çünkü CHP ne yazık ki, liberalleşmiştir.
Liberalizm, kadının onurunu korumaz; kadını aşağıya iter, “bilmem kaçıncı hanım” yapar.
Kadının onurunu savunabilmek için, Cumhuriyet Devrimciliğini bir eylem kılavuzu olarak kabul etmek gerekir.