İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:KIYI BANKALARI TAHLİLİMİZ PRAVDA’DAN SES VERDİ

Kıyı bankalarındaki operasyon, 19. yüzyılın şemaları içine sıkışıp kalan ekonomistlerimizi pek ilgilendirmedi. Ancak operasyonun hedefi olan kenar ülkelerden sesler yükselmeye başladı. 9 Nisan günü bu köşede yayımlanan tahlil, neredeyse aynı ifadelerle Pravda’nın yorumc...

Tarih:

Kıyı bankalarındaki operasyon, 19. yüzyılın şemaları içine sıkışıp kalan ekonomistlerimizi pek ilgilendirmedi. Ancak operasyonun hedefi olan kenar ülkelerden sesler yükselmeye başladı. 9 Nisan günü bu köşede yayımlanan tahlil, neredeyse aynı ifadelerle Pravda’nın yorumcusu Lyuba Lulko tarafından da dile getirildi. Kıyı bankalarından dalga dalga Türkiye’ye gelen olayın anlamı ve sonuçlarını merak ediyor musunuz?

9 Nisan 2013 günü bu köşede kıyı bankalarına yapılan operasyon üzerine bir tahlil sunduk. Başlık verdiğimiz önemi yansıtıyordu: “Büyük deprem geliyor.”
Olay, kıyı bankalarından önce Güney Kıbrıs’ta başlamıştı ve o zamandan beri dikkat çekmeye çalışıyoruz. İlgi duyanlar, 9 Nisan günlü Rota ile daha önceki yazılarımıza ve Bilimsel Sosyalizm ve Bilim başlıklı kitabımızın “Haraç Sistemi” bölümüne bakabilirler.
Gerçi olayı Hürriyet, Vatan ve Sabah, 5 Nisan 2013 günü birinci sayfa başlıklarından vermişlerdi ancak Süleyman Yaşar dışındaki ekonomi yorumcularımız pek ilgilenmediler. Bizim ekonomistlerimiz, 19. yüzyılın şemaları içine sıkıştıkları için, bugün bir haraç sistemi haline gelen kapitalizmin süreçlerini ancak seyrediyorlar. Bir tek M. Ali Güller, Aydınlık’taki köşesini 15 Nisan günü bu konuya ayırdı.
Neyse bizi sevindiren Lyuba Lulko’nun Rusya’nın namlı yayın organı Pravda’da çıkan değerlendirmesi oldu. Pravda yazarı, bu köşede 9 Nisan günü yayımlanan tahlili birkaç gün sonra bu kez Moskova’nın burçlarından dile getirdi. Biz, Lulko’nun yazısını henüz görmedik, Süleyman Yaşar’ın 15 Nisan günü Sabah gazetesinde yaptığı özeti olduğu gibi alıyoruz.



Rus iktisatçılarına göre, Güney Kıbrıs'ta bankalardaki mevduatlara el konulması aslında ABD yönetiminin bir oyunu. Çünkü ABD yönetimi giderek artan kendi borçlarını ödeyemeyeceği için sahneye Güney Kıbrıs senaryosunu koydu ve ileride bu senaryoyu dünya genelinde hayata geçirecek.
Peki ABD niye borçlarını ödeyemeyecek? Ödeyemeyecek çünkü Amerikan milli gelirinin sadece yüzde 20'si reel kesimin üretiminden kaynaklanıyor. Kalan yüzde 80'i finansal spekülasyondan oluşuyor. Ve her yıl ABD ekonomisinin borçları yüzde 10 büyürken milli geliri ancak yüzde 2 artıyor.
Hatta ABD, finansal borçlarını bütün küresel ekonomiye yaydığı için ve küresel ekonominin büyüme hızı da ortalama yüzde 4 olduğundan, ABD borçlarının ödenmesi mümkün görünmüyor.
Gelelim Rusların iddia ettiği yeni finansal dünya organizasyonuna...
Rusya'da yayımlanan Pravda'da Lyuba Lulko imzalı yorum haberde, İngiltere'nin AB'den ayrılarak ABD ve Almanya ile eski dünyanın üç güçlü oyuncusu olarak finansal akımların küresel çapta yeniden dağılımını tasarladıkları ileri sürülüyor.
Bu yeni tasarıma göre, Avrupa'nın reel ekonomisi zayıf olan çevre ülkeleri yeni kurulacak sistemde yer almayacaklar. Sadece güçlü reel ekonomiye sahip ülkeler merkezde toplanacaklar. Böylece şimdikinden farklı güçlü bir AB kurulacak.
Bu arada Avrupa'daki ve ABD'deki vergi cennetleri olan Lüksemburg, Malta, İrlanda, Andorra, Liechtenstein, Gibraltar, Madeira, Delaware, Bermuda, Cayman Islands, Virgin Islands ve diğerlerinde bulunan ABD, İngiltere ve Almanya vatandaşlarına ait paralar önceden çekilecek. Neden mi?
Çünkü Ruslar, Güney Kıbrıs'taki Alman, İngiliz ve ABD vatandaşlarının paralarının Avrupa Merkez Bankası'ndan acil finansman desteği sağlanarak önceden haber alınıp başka hesaplara transfer edildiğini ve bu yolla Güney Kıbrıs batığının Rusların üzerine yıkıldığına inanıyorlar.
Dolayısıyla yeni finansal dünya düzeninde vergi cennetlerine yatırılmış olan diğer ülke vatandaşlarına ait paralara bundan böyle Güney Kıbrıs'ta olduğu gibi el konulacak. Böylece finansal sistemin reel ekonomiyle uyumsuz olan borç piramidinin maliyeti Rus oligarklarının, Çin, Brezilya, Hindistan, Meksika, Türkiye, Körfez ülkeleri gibi gelişen ülkelerin zenginlerinin sırtına yüklenecek.
Anlayacağınız Rusların yaptığı hesaba göre, ABD'nin oluşturduğu borç piramidini ödemesi mümkün değil. Bu nedenle ABD, Almanya ve İngiltere ile birleşip yeni bir düzen getiriyor. Eski dünyanın bu üç oyuncusu finansal akımların yeniden dağılımını yapacaklar. Bu arada olan gelişmekte olan ülke zenginlerinin paralarına olacak. ABD'nin hesapsız borçlanmasının bedelini onlar ödeyecek.