İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek: HÜRRİYET İHTİLALİNDEN LOZAN’A!

Köklerimiz nerede? Karşı devrimin hedefindeki devrimler ve devrimciler?
CHP’deki karşı devrim, niçin İsmet Paşa ve Enver Paşaları hedef alıyor? Davutoğlu
kime benziyor? Birinci Cihan Savaşı’na katılmama şansı var mıydı? Yedi iklime nam
salan devrim? Düşman...

Tarih:

Köklerimiz nerede? Karşı devrimin hedefindeki devrimler ve devrimciler?
CHP’deki karşı devrim, niçin İsmet Paşa ve Enver Paşaları hedef alıyor? Davutoğlu
kime benziyor? Birinci Cihan Savaşı’na katılmama şansı var mıydı? Yedi iklime nam
salan devrim? Düşmana çiğnettirilmeyecek milli devrimci değerler.

Dün 23 Temmuz, 1908 Hürriyet Devriminin yıldönümü.
Bugün 24 Temmuz, 1923 Lozan Antlaşmasının yıldönümü.
Atatürk’ün, Lozan’ı bilinçli olarak Hürriyet İhtilâli gününde imzalattığı söylenir.
1908’de başlayan devrim, 1920’de Cumhuriyeti kurmuş ve Kurtuluş Savaşını zafere
ulaştırmıştır.

Kökler orada
23 Temmuz 1908 günü İttihat ve Terakki Cemiyeti, Manastır’da Hürriyeti ilan etti.
Aynı gece Sultan Abdülhamit bir irade-i seniye yayınlayarak Meclisi Mebusan’ı
toplantıya çağırmak zorunda kaldı. Böylece İkinci Meşrutiyet dönemi başladı.
Cihan Savaşı’nda yaratılan mucizenin kökleri oradadır.
İstiklâl Savaşımızın kökü oradadır.
Bugün Türkiye’de özgürlük, çağdaşlık, halkçılık adına ne varsa, kökleri oradadır.
Büyük Devrimci Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, 1908 Devrimiyle, hatta Namık
Kemal ve Mithat Paşalarla başlayan Türk Devrimciliğinin doruğudur.

Karşıdevrimin hedefindeki devrimciler
Bugün dikkat buyurunuz, Mafya-Tarikat rejiminin sahipleri, Kemalist Devrime
düşmanlıklarını iki cephede yürütüyorlar.
Bir hedefleri, İsmet Paşa, Celal Bayar ve Fevzi Çakmak’tır. Karşıdevrimciler, onları
“Dersim katliamcıları” ilan etmişlerdir.
İkinci hedefleri, Talat Paşa’lar, Enver Paşa’lardır.
Onların hepsi birdir ve hepsinin özeti Atatürk’tür.

Enver Paşa ve Davutoğlu
Acı olan, Atatürk’ün CHP’sinde yaşanan ideolojik karşıdevrimdir.
YCHP lideri, Atatürk’ü İsmet Paşa üzerinden vuran karşıdevrimle iştirak halindedir.
“Dersim özürü”nün karşıdevrimin ayaklarına kapanmaktan başka bir anlamı yoktur.
Yine YCHP lideri, Davutoğlu’na “Küçük Enver” diyerek, İttihat ve Terakki
düşmanlığında da AKP’nin izindedir.
Davutoğlu’nu Enver Paşa’ya benzetmek, CHP’deki liberalleşmenin son marifetidir.
Davutoğlu, Abdülhamitçidir.
Enver Paşa, Abdülhamit’i yıkan Hürriyet Devriminin kahramanıdır.
Davutoğlu, emperyalizmin işbirlikçisidir.
Enver Paşa, hayatını emperyalizme karşı mücadeleye adamış bir bağımsızlık
savaşçısıdır.
Davutoğlu, Türk Ordusuna yapılan tertibin sorumlularındandır.
Enver Paşa, Türk Ordusunu gençleştiren reformuyla Cihan Savaşındaki büyük
direnişlerin mimarıdır. Hataları bu gerçeği değiştirmez.

O zilleti paylaşmayacağımızı herkes bilsin
CHP yöneticileri, Türk Devriminin değerlerine karşı bazen sinsi, bazen açık bir savaş
yürütecekler ve biz bunu görmezden geleceğiz! Bunu hiç kimse bizden beklemesin!
CHP’deki mevki düşkünü çıkarcılar, İnönü’ye ve 1908 Devrimi önderlerine karşı açılan
savaşın önünden tavuk gibi sağa sola kaçabilirler ve susabilirler. Ancak o zilleti
paylaşmayacağımızı herkes bilsin!

Savaşın dışında kalmayacak tek ülke
Bir de yanılgılar var.
Osmanlı devletinin Enver Paşa yüzünden Birinci Cihan Savaşı’na girdiği gelişigüzel
söylenir.
Zamanlamayı tartışmıyoruz. Ancak Osmanlı Devleti, savaş dışı kalma şansı olmayan
tek ülkeydi.
Çünkü o savaşın nedeni, Osmanlı topraklarının paylaşılmasıydı. Lenin’den Rohrbach,
Rubrick ve Quadflieg’e kadar, zamanın bütün siyasetçileri ve iktisatçıları bunu
saptar. Kaldı ki, onların görüşlerine de ihtiyaç yok, yaşanan pratik, meydandadır.
Savaş Osmanlı devletini paylaşmak için yapılmıştır ve savaşın sonunda o paylaşma
kısmen gerçekleşmiştir.

Atatürk de dört yerde aynı gerçeği saptar
Atatürk’ün de 4 ayrı yerde önemle belirttiği üzere, Osmanlı devleti, Almanya ile
ittifak ederek savaşmak zorundaydı. Çünkü Osmanlıyı paylaşmak için anlaşma
yapanlar, İngiltere, Fransa ve Rus Çarlığı idi (Bu konuda geniş bilgi için bkz.
Doğu Perinçek, “Cihan Savaşı ve Türk Devrimi”, Teori, sayı 143, s.3 vd.).
Atatürk’ün eleştirisi, Almanya ile ittifaka değil, savaşa girmenin zamanlamasınadır ve
Almanya ile ilişkilerde gösterilen zayıflıklaradır.

Kurtuluş Savaşımız Birinci Cihan Savaşından başladı
Kurtuluş Savaşımız, Atatürk ve İsmet Paşaların da vurguladıkları gibi Birinci Cihan
Savaşıyla başlamıştır. 1918 yılı 30 Ekim günü yapılan Mondros Ateşkesi ile 19 Aralık
1918 günü Hatay Dörtyol’da Fransız işgallerine ilk kurşunun sıkılması arasında hepsi
50 günlük bir mola dönemi vardır.
Meşrutiyetin kurtaramadığı Türkiye’yi 23 Nisan 1920 günü fiilen kurulan Cumhuriyet
kurtarmıştır. Ancak o Hürriyet Devrimi olmasa, ne Cumhuriyet olurdu, ne de
Kurtuluş Savaşı. Türkiye, 1908 Devrimiyle ayağa kalktı; Cumhuriyetle kesin sonuca
ulaştı.

En devrimci seçeneğe uzanan deneyimler
1908 Devrimini yapanlar, 1922 yılına kadar 14 yıl savaşa savaşa, çetin
deneyimlerden geçerek doğru program ve siyasetlere ulaştılar.
1920 Devrimini yapanlar, 1908 Devrimini yapanlardır. Aynı kadrodur. Mustafa
Kemal, bu sürecin her aşamasında en devrimci çözümün temsilcisidir; devrimci
seçeneğin adıdır. Süreç, o devrimci seçeneği bulmak için yaşanmıştır.
Türk Devriminin öncüleri, o deneyimlerden sonra, Mustafa Kemal’in temsil ettiği Milli
Devlet/Cumhuriyet seçeneğinde birleşmişlerdir.

Hepsi aynı davanın adamları
Atatürk Kurtuluş Savaşı’nın 1918’den sonraki aşamasında, izlenecek strateji
konusunda Talat Paşa ve Enver Paşa ile haberleşmiştir ve Talat Paşa’nın şehit
edildiği haberini aldığı zaman gözyaşlarını tutamamıştır. Hepsi aynı davanın
adamlarıdır. Celal Bayar’ın son zamanlarında bile, Talat Paşa’dan “O bizim
liderimizdir” diye söz etmesi anlamlıdır.
Türkiye’nin siyasal tarihine bakınız, her kim Talat ve Enver Paşaların düşmanı ise,
Atatürk’ün de düşmanıdır.
O nedenle hiçbir devrimci, Talat ve Enver Paşaları düşmana çiğnetmez!
Değişimcilik, bu sorumluluk ve şereften vazgeçmenin formülüdür.

Dünyaya nam salan Türk Devrimciliği
1908 Hürriyet İhtilâli, bizimdir; Türk Devrimciliğinin dünyaya nam salan büyük
eylemidir. Etkisi milli sınırları aşmış, Rusya’dan İran’a, Arap dünyasından Çin’e kadar,
yedi iklime ulaşmıştır.
1908 Devriminin önderlerini ve fedailerini saygıyla selamlıyoruz.