Barikatları yıkılanların konuşmalarını görüyorsunuz.
Dünyada görülmüş mü, 100 bin insan soğuk demiyor, yağmur demiyor, çamur demiyor, baskı demiyor, engelleri devire devire geliyor dağ başındaki duvarlara dayanıyor.
Bunu anlayacak birikimleri olsaydı, zaten BOP Eşbaşkanı olmazlardı, yabancı devletlere 2 sayfa 9 maddelik hizmet sözleşmeleri yapmazlardı.
Onların hükmettikleri âlemde hakikatin hiçbir değeri kalmamıştır, mesele buradadır.
İspatlayamıyorsunuz
Adına mahkeme deniyor.
O “mahkeme”de, beş yıl belgeler getirtiyorsunuz, 1998 Eylülünden 1999 Ağustosuna kadar Haymana Cezaevinde yattığınızı ispatlayamıyorsunuz.
Savcılar, o “mahkeme”ye 4 sayfalık bir yazı vererek, sizin hakkınızdaki 11 iddialarının gerçek olmadığını bildiriyorlar. Ama siz o gerçek olmayanların gerçek olmadığını beş yıldır hâlâ ispatlayamıyorsunuz.
Karakolda polisin resmî kamera kayıtlarında polis memuru, “Soruşturma Ergenekon olduktan sonra sinkaf ederim hakimini de savcısını da” diyor. Siz o kamera kayıtlarını bir türlü ispatlayamıyorsunuz.
İçinde suikast planları, NATO Karargâhını basma planları olan o dehşetli dört yoğun disk (CD) mahkeme kürsüsüne getirtiliyor, Mahkeme başkanı o yoğun disklerin arama tutanaklarında bulunmadığını, üzerlerinde imza bulunmadığını tutanağa geçiriyor ve siz o mahkemede o yoğun disklerin aramada bulunmadığını beş yıldır ispatlayamıyorsunuz.
Tayyip Erdoğan kamera önünde ve kayıtlarda tam 36 yerde, “BOP Eşbaşkanıyım” diyor ve siz Tayip Erdoğan’ın BOP Eşbaşkanı olduğunu bir türlü ispatlayamıyorsunuz.
Abdullah Gül, “ABD Dışişleri Bakanı Powell ile 2 Nisan 2003 günü Ankara’da 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma yaptım” diye manşetlerden ilan ediyor (Vatan, 25 Mayıs 2003). Siz, Abdullah Gül’ün ABD ile hizmet sözleşmesi yaptığını ispatlayamıyorsunuz.
Deniz Feneri paralarının Tayyip Erdoğan’a teslim edildiğini Alman mahkemeleri tartışılmaz kanıt ve belgelerle hükme bağlıyor. Siz Tayyip Erdoğan’ın Deniz Fenercisi olduğunu ispatlayamıyorsunuz.
İsviçre Bankalarında 8 milyar dolar yatıyor, siz o sekiz milyar doların orada yattığını ispatlayamıyorsunuz.
Anayasa Mahkemesi, AKP’nin laikliği yıkma faaliyetinin odağı haline geldiğini hükme bağlıyor. Hayır, siz ispatlayamıyorsunuz.
Atatürk’ün İngiliz emperyalizmine karşı savaştığını bile ispatlayamıyorsunuz.
İngiliz zırhlısını tanık gösteriyorsunuz, yine de Hatta Vahdettin’in o zırhlıya binip kaçtığını ispatlayamıyorsunuz.
Hakikati kim temsil ediyor
Tayip Erdoğan ve Abdullah Güllerin düzeninde hakikati kimler temsil ediyor:
- Ablasını öldürdüğü hükme bağlanmış olanlar.
- Öz yeğenini fuhuş için satmaktan hüküm giymiş olanlar.
- Atatürk’e alçakça “İngiliz piçi” diyerek hüküm giymiş olanlar.
- Danıştay cinayetinden Ankara Ağır Cezada hüküm giymiş olanlar.
- Erkek yeğenlerine tecavüzden hüküm giymiş olanlar.
- İtirafçılar vb vb.
Hakikat ve barikat
Hakikati duvarların arkasına koyarsanız,
Hakikati barikatların arkasında ulaşılamaz hale getirirseniz,
Hakikat, sizin önüne koyduğunuz barikatları yıkar, olay budur.