Öcalan’ın sorgusu da kamera kaydına alınmış olmalıdır. Bir gün nasıl olsa yayımlanır ve Abdullah Öcalan’ın devlete hizmet konusunda o zamanki açılımlarını da izleyebiliriz. O görüntüler yayınlandığı zaman, Alb. Atilla Uğur’un onurlu, birikimli, yurtsever, nâzik ve insana değer veren kişiliğini bir kez daha saptamış olacağız. Abdullah Öcalan’ın kişiliği konusunda bilinenler de kuşkusuz bir kez daha sınanmış olacaktır. Bakalım Özgür Gündem, o zaman hangi haberleri yapacak?
PKK kadar kolay yalan söyleyen bir örgüt zor bulunur. Bunu kendileri de inkâr edemezler. PKK’nin resmî açıklamalarını inceleyiniz, yarısı diğer yarısını yalanlar. Abdullah Öcalan, PKK’nin diğer liderlerini yalanlar. Diğer liderlerin söyledikleri ise, Abdullah Öcalan’ın açıklamalarıyla baştan aşağı çelişkilidir. İnfazdan kurtulan liderler, örgüt gerçeklerini anlatmaya başlarlar.
Bunlar, Ortaçağ ilişkileriyle kuşkusuz bağlantılıdır. Siyasal örgütler de belli ortamlarda, belli iklimlerde oluşuyor. O iklimlerde yalan söylemenin namusa bir zararı olmuyor.
Özgür Gündem’in yürüttüğü kampanya
Özgür Gündem gazetesi, bir süredir E. Jn. Alb. Atilla Uğur’a karşı bir kampanya yürütüyor. Çok önem verdikleri belli. 15 Temmuz’dan beri Özgür Gündem’in ilk sayfasına bakınız, her gün Atilla Uğur haberi var ve mutlaka fotoğraflı. Birinci sayfa manşetini ayırdıkları da oluyor. Çok iddialı başlıklarla “haberler” yayınlıyorlar.
15 Temmuz: ‘Cesetler o kadar çoktu ki elbiseleriyle gömdük’
19 Temmuz: “Komutanlara katliam terfisi. JİTEM Devlet çetesi Uğur da sorumlusu”
20 Temmuz: “Savcılık: Katillerin başı Uğur
21 Temmuz: “Bıçak timinin icraatları”
22 Temmuz: Bu çeteyi ancak devlet kurabilir
23 Temmuz: Albay Uğur’un ceset kuyuları
Atilla Uğur’la ilgili somut hiçbir uygulama yok
Haberi okuyorsunuz, Alb. Atilla Uğur’a yönelik bir iki cümlelik soyut suçlamalardan sonra, onunla ilgili hiçbir uygulamadan söz edilmiyor. O kadar ciddiyetsiz ki, örneğin “Bir gazetenin haberine göre” diye başlıyor. Gazetenin ne adı var, ne tarihi. Anlatılanların Alb. Uğur ile bir bağlantısı da kurulmuyor. Bir takım ifadelerden söz ediliyor. Ama başlıklar dehşetengiz. O başlıkların yanına Alb. Uğur’un resmini koymayı da ihmal etmiyorlar.
“Görev yaptım”ın PKK dilindeki anlamı
Yayınlardaki kasıt o kadar açık ki, Alb. Uğur’un yolladığı açıklamada, yasalara göre ve Türk subayının onuruna yakışan ölçüler içinde “görevini yaptığını” belirtmesini bile, “İtiraf etti” başlığıyla verebiliyorlar.
Aynı Ergenekon tertibindeki gibi bu soruşturmadan da “gizli tanık” kokuları geliyor. Çünkü uydurmanın bu kadarı ancak gizli tanıklarla oluyor. Açık tanığın yüzü var, gizli tanığın yüreği ve vicdanı olmadığı gibi yüzü de yok.
Özgür Gündem’in sorunu
Özgür Gündem gazetesinin haber yayınlamaktan başka bir sorunu olduğu hemen görülüyor. Amacı, Atilla Uğur gibi kahraman bir subay üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerini “suçlu” ilan etmektir. Bunu kurulan cümlelerden bir bakışta anlayabilirsiniz. Haberler “uluslararası camia” dedikleri Atlantik emperyalistlerine malzeme üretmek için özel olarak imal ediliyor. Ne var ki, ayağa kalkan millet ve Mustafa Kemal’in ordusu buna izin vermeyecektir. Kısa zamanda bunu da göreceğiz.
Alb. Atilla Uğur kimdir
Peki Jn. Alb. Atilla Uğur kim?
Beş yılı aşan bir süredir Silivri 4 Nolu ve 1 Nolu Cezaevi’nde ve Ergenekon duruşmalarında yakından tanıdığım için yazıyorum: Birikimli, onurlu, başı dik bir Türk subayı. Mustafa Kemal Paşa’nın “devrimci subay” tanımını yaşatan subaylarımızdan ve aynı zamanda İşçi Partimizin önder kadrolarından.
Bu konuyu kendisiyle de konuştum, bildiğim ve güvendiğim için de söylüyorum: E. Alb. Atilla Uğur, köylüye, halktan insanlara karşı haksız ve yanlış uygulamalarda bulunmak bir yana, buna izin verecek veya göz yumacak bir kamu görevlisi değil. Görev ve kanun adamı olmanın ötesinde, Kürt yurttaşlarımızı “biz” kavramı içinde gören, bölge halkından her zaman sevgiyle ve değer vererek söz eden bir komutan. Dostluğunu da düşmanlığını da her zaman açık yüreklilikle ortaya koyan, içi dışı bir olan, mert ve dürüst bir subay. Özellikle Kızıltepe’de görev yaparken halkın güven ve sevgisini kazanmış, kan davalı aşiretleri zor koşullara rağmen barıştırmıştır.
Abdullah Öcalan’ı İmralı’da sorgulayan subay
Konuyu anlamamıza yarayacak asıl önemli olanı okuyucularımızın çoğu biliyordur: Alb. Atilla Uğur, Abdullah Öcalan’ı İmralı adasında sorgulayan subaydır. Öcalan’ı çok yakından tanımış, özelliklerini, kişiliğini iyi biliyor. Abdullah Öcalan, uçakta kameralara söylediği “Fırsat verilirse devlete hizmete hazırım” sözlerini Alb. Atilla Uğur’a da ifade etmiş.
“Devlete hizmet” kararının sorgudaki somut içeriğini ve ayrıntısını Atilla Uğur’un kitabından kısmen öğrenebiliyoruz. Abdullah Öcalan’ın PKK yayın organlarında o zaman yayımlanan Kemalizm övgüleri, Türk milletinde ve üniter devlet çerçevesinde birlik çağrıları da bu konuda fazlasıyla aydınlatıcıdır. Meraklılar Serxwebun dergisine bakabilirler (“PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan yoldaşın değerlendirmesi”, sayı 222, Haziran 2000).
Kamera kayıtlarındaki Abdullah Öcalan gerçeği
Emniyet ve jandarma, yaptığı sorguları tarihsel bir belge olarak kamera kaydına alıyor. Öcalan’ın sorgusu da alınmış olmalıdır. Bir gün nasıl olsa yayımlanır ve Abdullah Öcalan’ın devlete hizmet konusunda o zamanki açılımlarını da izleyebiliriz. O görüntüler yayınlandığı zaman, Alb. Atilla Uğur’un onurlu, birikimli, yurtsever, nâzik ve insana değer veren kişiliğini bir kez daha saptamış olacağız. Abdullah Öcalan’ın kişiliği konusunda bilinenler de kuşkusuz bir kez daha sınanmış olacaktır.
Bakalım Özgür Gündem, o zaman hangi haberleri yapacak?
NOT: İki gün önce Birinci Cihan Savaşı hurafelerini yayınlayacağımızı duyurmuştuk. Güncel gelişmeler nedeniyle birkaç gün erteliyoruz. Hikmet Çiçek arkadaşımızın İttihat Terakki dizisi çok aydınlatıcı. Ondan sonra yayınlayacağız.
LEYLA ERBİL
Hepimizde insanlık izleri bıraktı
Türk edebiyatının seçkin ve kendine özgü yazarlarındandır. Özdemir İnce’nin yazdıkları hepimiz adınadır; hepimizin görüşlerini ve duygularını içeriyor. Erbil’i Ergenekon duruşmalarında o vakur duruşuyla görmek bize sevinç verdi. Bir iki ay kadar önce uzaktan sevgiyle seslenirken son kez el salladığını nerden bilebilirdim. Yolladığı imzalı kitaplarıyla hep derinlik ve mutluluk verdi. Hepimizde insanlık izleri bıraktı.