İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek; Dünyada bir ilk: Başbakan yabancı istihbaratçılarla, kendi istihbaratından gizli toplantı yapıyor. Eymür’ün “faili meçhuller” ifadesinin önemi. “Çiller Özel Örgütü” ile yüzyüzeyiz. Cumhurbaşkanıyla görüşmemiz ve TBMM Araştırma Komisyonu’nun kurulması. Çiller Özel Örgütü, bugün ne yapıyor?
Tansu Çiller’in MOSSAD ile İsrail’deki toplantısı
Mehmet Eymür’ün savcılık ifadesinden sonra Tansu Çiller dünya tarihine geçmiştir. Başka bir ülkenin istihbarat örgütüyle, hem de o yabancı ülkenin başkentinde toplantı yapması, dünya tarihinde ilk olmalı. Ve Türkiye gazetelerinde bu toplantıyla ilgili haber çıkmıyor o tarihte. Gizli toplantı!
Eymür’ün Tansu Çiller’i ele veren ifadesi
Eymür’ün ifadesi şöyle:
“Başbakan Tansu Çiller ile birlikte İsrail’e gittik. MOSSAD Başkanı ve heyeti ile görüşürken, Ağar’ın isteği ve Başbakan’ın talimatı ile toplantıdan çıkarıldık. İçeride sadece Çiller, Ağar ve İsrailli istihbaratçılar kaldı. Ne konuştuklarını bilmiyorum.” (Haber Türk, 5 Aralık 2011)
İstihbaratçı “başbakan”
Başbakanların dengi başbakanlardır. Başbakan, başka ülkenin başbakanıyla görüşür; hele istihbaratçılarıyla kesinlikle görüşmez. Diğer ülkelerin istihbaratçılarının muhatapları, Türkiye’nin Milli İstihbarat Teşkilatı’nın görevlileridir.
Başka bir ülkenin istihbarat örgütü, eğer Türkiye başbakanına bir bilgi ulaştıracaksa, o bilgi ne kadar gizli olursa olsun, Türkiye’nin istihbarat teşkilatı üzerinden ulaştırılır. Eğer Türkiye Başbakanı, kendi ülkesinin istihbarat örgütüne güvenmiyorsa, ortada iki olasılık vardır:
Bir olasılık, Türkiye’nin istihbarat örgütü kalmamıştır. Hatta Türk devleti dağılmıştır.
İkinci olasılık ise, Başbakanlık makamını işgal eden kimse, yabancı devletlerin istihbarat örgütü ile özel bir ilişkiye girmektedir. Çiller, bu MOSSAD görüşmesiyle aslında, kendisini başbakan değil, istihbaratçı düzeyinde gördüğünü kanıtlamıştır. 1993’te başbakan koltuğuna oturtulmasından itibaren ABD ile ilişkileri konusundaki bilgiler, bugün bir kez daha doğrulanmaktadır.
Mezara götürülen bilgi suçun kanıtlarıdır
Hiçbir devlet adamı, hiçbir bilgiyi kendi devletinden saklayamaz. Bunun istisnası yoktur ve olamaz. Bilgi, ne kadar önemli veya gizli olursa olsun, kesinlikle devletin bilgi dağarcığında olacaktır. Kişiler gidicidir. Kalıcı olan kamudur. Hiçbir devlet adamı, herhangi bir kamusal bilgiyi mezara götüremez. Mezara götürülen bilgiler, özel bilgilerdir. Eğer özel hayatla ilgili değilse, çoğunlukla kamuya karşı işlenen bir suça işaret eder. Kamusal kurumlardan gizlenen bilgide, kamuya karşı bir kasıt gizlidir.
Mehmet Eymür’ün bu sırrı açıklaması da, MOSSAD ile yapılan toplantıda, devlet kurumlaşmasının ve geleneğinin çiğnenmesinin ötesinde suçlar bulunduğuna işaret ediyor. Eymür, büyük suçu velinimeti Çiller’in üzerine atmakta ve suça katılmadığını söylemiş olmaktadır.
MOSSAD ile suç ortaklığı
Eymür, faili meçhuller konusundaki ifadesinde, Çiller’in “devlet tecrübesinin az olması” nedeniyle, kendisine eşi Çiller ile birlikte “yanlışlıklar yaptırılmış olabileceğini” belirtmektedir. Eymür, “yanlışları” da tanımlıyor: “Şunu öldürün, şunun parasını alın.”
Hemen arkasından da “öldürme ve para alma” eylemleri ile MOSSAD görüşmesi arasında ilişki kurulmaktadır. İlişkiyi kuran, Mehmet Eymür’dür.
Böylece Çiller’in başında bulunduğu bir ekibin, “öldürme ve para alma” eylemlerini MOSSAD ile özel görüşmeler yaparak işlediği iddiası, bizzat MİT’in o zamanki Kontr-Terör Merkezi Başkanı tarafından öne sürülmektedir.
Bu ifadeden Kontr-Terör Merkezi’nin adam öldürmek ve para almak için değil, kırlardan papatya toplamak için kurulduğunu da öğrenmiş bulunuyoruz.
Gladyo ortaya saçılıyor
Mehmet Eymür’ün ifadesi, çok çok önemlidir. Çünkü Kâşif Kozinoğlu’nun el yazılarıyla da saptadığı üzere, ABD’den Ergenekon tertibi için getirtilmiş olan Mehmet Eymür, Ergenekon tertibinin iflasını ilan etmekte ve Türkiye’nin Gladyosunu açığa vurmaktadır. Kendisini MİT’ten atılmış olduğu halde Kontr-Terör Merkezi’nin başına getiren Çiller ailesinin merkezinde olduğu, yasadışı örgütün eylemlerini yabancı istihbarat örgütleriyle işbirliği yaptığını belirtmektedir.
Birden bire Çiller Özel Örgütü’yle yüz yüze gelmiş bulunuyoruz.
“Faili meçhuller” meçhul değil
Faili meçhul cinayetler konusundaki soruşturmayla ilgili bütün haberlere bakınız, eylemler ve failleri hiç de meçhul değil. Hepsi istisnasız 1996 yılı sonbaharında Cumhurbaşkanı’na ve TBMM Başkanlığı’na İşçi Partisi adına verdiğimiz klasörde bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı Demirel ile Çankaya’da görüşmemizde kendilerine sunduğum bu klasör, Cumhurbaşkanı tarafından Başbakanlığa gönderilmiş; Başbakan Erbakan da “İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in yolladığı dosyadaki bilgilerin araştırılması” için TBMM’ye yazı yazmış ve Susurluk konusundaki Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. MİT de “Çiller Özel Örgütü” konusunda bir rapor hazırlamış ve devlet kurumlarına göndermiştir. Bu rapor, bütünüyle İşçi Partisi’nin saptadığı olguları ele almakta ve çoğunu doğrulamaktadır (Rapor için bkz. Nusret Senem, Fethullah ve Susurluk, Kaynak Yayınları).
Bizim Cumhurbaşkanına verdiğimiz dosyayla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, ilk olarak İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in bilgisine başvurmuştur. Komisyon’a anlattıklarımız yayımlanmıştır (Bkz. Susurluk Komisyonu Tutanakları I, Doğu Perinçek ve Mesut Yılmaz’ın Açıklamaları, Kaynak Yayınları).
“Çiller Özel Örgütü”nün devamı iktidarda
Aradan 16 yıl geçti. Ama şimdi İşçi Partisi’nin “Çiller Özel Örgütü” dosyası, bütün gerçekliğiyle gelmiş Türkiye’nin gündemine bağdaş kurmuştur.
O dosyayı 16 yıl önce, toplumun ve devletin önüne koyan İşçi Partisi’nin yöneticileri ise, hapse atılmıştır.
Çünkü Çiller Özel Örgütü, hala iktidardadır. Bugün Ergenekon tertibini yürüten aynı NATO Gladyosudur. Bazı liderleri değişmiştir ama örgüt o örgüttür. Fethullah Gülen, devamlılığı gösteren demirbaştır. MİT’in 1996 Fethullah raporu, Gülen ile Susurluk ilişkilerini saptıyor.
Değişen liderlerin değişmeyen ilişkileri, CIA ve MOSSAD’tır. Fethullah Gülen, bu noktada yine sahnede gözüküyor.
12 Eylül 1980’den sonra Türkiye ajan yöneticiler dönemine girmiştir. Arada Demirel ve Ecevit gibi eski döneme ait yöneticilerin hükümet olmaları, geçiş dönemine özgüydü.
O dönem arkada kaldı, artık BOP Eşbaşkanlığı yürürlüktedir.
GÜNÜN KİTABI: Doğu Perinçek, Çiller Özel Örgütü