“Ulusalcı akım aşılacaktır” diye milliyetçiliğe saldırı borusu öttüren Fethullah Gülen’dir ve bir kısım milliyetçilerimiz de Fethullahçıdır. Bugün MHP içinde Fethullah Gülen yanlısı güçlü bir akımın bulunması, hangi milliyetçilikle bağdaştırılmaktadır? Ve dikkat ediniz, MHP, Libya’da, Suriye’de hep ABD güdümlüdür; vatansever değil Patriot’tur. Milliyetçilerimizin bu soruları önlerine koymaları ve devrimci tarihsel köklerini araştırmaları, geleceğimizi yaratmak açısından önemli değil midir?
Milliyetçilik tartışmasının bir boyutu da, milliyetçilik adına devrim düşmanlığı yapılmasıdır.
Milliyetçiliğin sağcı ve tutucu ilan edilmesi tarihsel bir şaşkınlıktır. Aynı zamanda ufuksuzluktur. Bugün Fethullahçılık durumuna kadar düşen gerici milliyetçilik, ne milliyetçiliğin geçmişini görebilmektedir, ne de önünü.
Milliyetçilik devrimciliğe mecburdu
Milliyetçilik, Türkiye tarihinde hiçbir zaman sağcı ve tutucu olmadı, hep devrimciydi; hep cumhuriyetçiydi, devrimci olmaya mecburdu.
1838’de İngilizlerle ticaret sözleşmesi ve hemen arkasından Tanzimat’tan sonra sömürgeleşme sürecine giren Osmanlı devletinin bu zillet çemberini yarması ancak devrimle mümkündü. Milliyetçiler de işte o devrimi yaptılar.
Yıkılan Osmanlı devletinin yerine cumhuriyetin kurulması da ancak devrimle mümkündü. Milliyetçi devrimciler o devrimleri yaptılar. Hürriyeti, laikliği, insan onurunu hep o devrimler getirdi. Türkiye’nin devrim tarihi milliyetçi devrimcilerin tarihidir ve o milliyetçilik adına daha sonra devrim düşmanlığı yapılması nedir?
Abdülhamit millet diyenleri hapse atmadı mı?
Millet ve Milliyetçilik kavramlarını tutuculukla birleştiren açıklamalar gerçeğe hiç ama hiç uymuyor. Millet’in Arapçadaki köken anlamı ve Osmanlı devleti dönemindeki dinsel içeriği unutulmuş gitmiştir. Eğer her kavrama tarih içindeki anlamlarını yüklersek, ulus kavramı Moğollarda kabileler birliğini oluşturduğu için aslında ümmet kavramına denk düşer.
Ancak daha önemlisi, millet, yakın tarihimizdeki bütün devrimci eylemlerin temel kavramıdır. 1908 Devrimi, İstiklâl Savaşı ve Kemalist Devrim, hep milletle yapılmıştır.
Abdülhamit döneminde en büyük suç, milliyetçi olmaktı.
Peki bugünün Milliyetçileri nasıl Abdülhamitçi olabiliyorlar?
Hem milliyetçi, hem “Ulu Hakancı” olunabilir mi?
Abdülhamit, millet kavramını tutuculukla özdeşleştirmediği için millet ülküsü güdenleri hapislere atmıştır. Bu açıdan dün olduğu gibi bugün de millete dinle bağlantılı ve devrim karşıtı içerikler yükleme çabaları, tarih gerçeğimize uymuyor.
Devrimsiz milliyetçilik nerede?
Yakın tarihimize bakarsak, milliyetçilik hep devrimci olmuştur ve devrim yapmıştır. 1908 Devrimcilerinden beri böyledir. Büyük milliyetçilerimizin hepsi devrimci idi. Devrim karşıtlarının hepsi, aynı zamanda millet düşmanıydı ve milliyetçiliği zındıklık olarak görüyordu.
Kürşat’ı hangi milliyetçilik Pekos Bill’in at uşağı yaptı?
Milliyetçiliği bu devrimci içeriğinden koparanlar, İkinci Dünya Savaşı döneminde Atatürk karşıtı olarak zuhur etmişlerdir. Önce Alman emperyalistlerinin, sonra Atlantik emperyalistlerinin vurucu gücü olmuşlar ve Milliyetçiliği de Abdülhamitçiliğe dönüştürmüşlerdir.
O nedenle doğuşundan beri padişahlığı, ağalığı, şeyhliği yıkmak için, devrim mücadelesi veren ve aydınlanmacı-laik olan milliyetçilerin bir kesimi, ABD emperyalizmi ile işbirliğine başlayınca padişah, ağa ve şeyh yanlısı olmuştur. Bu dönemde Kürşat, Pekos Bill’in at uşağı yapılmıştır; gurur kırıcıdır. Türk milleti bugün Natotürkçüler yüzünden kaybettiği gururunu aramaktadır.
Fethullahçı milliyetçilik olur mu?
“Ulusalcı akım aşılacaktır” diye milliyetçiliğe saldırı borusu öttüren Fethullah Gülen’dir ve bir kısım milliyetçilerimiz de Fethullahçıdır.
Bugün MHP içinde Fethullah Gülen yanlısı güçlü bir akımın bulunması, hangi milliyetçilikle bağdaştırılmaktadır, önemli sorudur. Ve dikkat ediniz, MHP, Libya’da, Suriye’de hep ABD güdümlüdür; vatansever değil Patriot’tur. Milliyetçilerimizin bu soruları önlerine koymaları ve tarihsel köklerini araştırmaları, geleceğimizi yaratmak açısından çok önemlidir.
Hitler ve Mussolini tecrübelerinde ve onların çizmesini giyen ABD örneğinde olduğu gibi emperyalist ülkelerin Milliyetçiliği bağnazdır, saldırgandır, ırkçıdır ve yobazdır; insanlığın başındaki belâdır.
Türkiye gibi mazlum ülkelerde, Milliyetçilik ya devrimcidir ya da Milliyetçilik değildir; emperyalist işbirlikçisidir.
YARIN: MAO TUN KİMLERİ HUN YAPMIŞTI VE BUGÜN KİMLER “BEN TÜRKÜM” DİYOR