2007 yılıydı.
Cumhuriyeti yıkan karşıdevrim ile Cumhuriyet Devriminin göğüs göğüse çarpıştığı yıl.
Hesaplaşma yılıydı!
Türkiye için kader yılıydı!
Milletin her kesimini cepheye çağırıyoruz, mevziye sokma çabasındayız. İşçisini, çiftçisini, gencini, aydınını, kamu emekçisini, esnafını, zanaatkârını, milli sanayici ve tüccarını, herkesi ama herkesi.
Bir duruş göstermezler miydi?
Eski Genelkurmay başkanlarımızdan E. Org. Doğan Güreş’i de aradım. Eski Genelkurmay başkanları bir araya gelip, Cumhuriyete yönelen bu hayâsız saldırıya karşı üç cümle söylemezler miydi? Hepsi üç cümle. Bir duruş göstermek. O zaman hayatta olan emekliye ayrılmış Genelkurmay başkanlarının Kenan Evren dışında isimlerini de saydım: Org. Necdet Üruğ, Org. Necip Toruntay, Org. Doğan Güreş, Org. İsmail Hakkı Karadayı, Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu.
Org. Güreş, “Onları bir araya getiremezsin” dedi. “Peki o zaman nasıl savaşacaklardı, tek tek mi savaşacaklardı? Atatürk Devrimi boğulurken de bir araya gelmezler miydi?”
Sayın Komutan, üzgün bir sesle, “Hayır bir araya gelmezler, getiremeyiz” diye yanıtladı.
YAZININ TAMAMI GAZETENİZ AYDINLIK'TA