Kennedy’nin “Fazilet Mücadelesi”ni neden hatırladık? Soner Yalçın’ın “Samizdat”ı
niçin gelecek kuşaklara kalacak? Gazetecilik neyle yapılır?
ABD başkanlarından Kennedy’nin Fazilet Mücadelesi, gençliğimde çok etkilendiğim
kitaplardan biridir. O kitabı 1961 yılında Deniz Baykal ve Süreyya Çelikkan ile
konuştuğumuzu hatırlıyorum. İyi kağıda basılmış cep kitapları arasında çıkmıştı. Onlar
da çok beğenmişlerdi.
Kennedy, o kitapta ABD özgürlük mücadelesi tarihinde karşı cereyanlara tek
başına göğüs geren erdemli kahramanları anlatır. Zor dönemlerde örnek alınacak
insanlardır. Kalabalıkları dolduruşa getiren yalanlara, tertiplere boyun eğmemiş, dik
durmuşlardır.
Samizdat
Soner Yalçın’ın Samizdat başlıklı kitabı gelince, önce arkadaki isim dizininden
Ergenekon tertibinde en çok gadre uğrayanların ele alındığı sayfaları buldum.
ABD’nin, TÜSİAD’ın, holding gazetelerinin özel ilgi gösterdiği, kurtarmaya
çalıştığı tutuklular var. Oysa Ergenekon ve Balyoz davaları, bütünüyle Türkiye’yi
hedef alan, suçlanan herkes açısından hukuk dışı uygulamalardır. Tek tek insanların
hayatları boyunca neler yaptıklarını bilemeyiz, ama iddianameler ve kanıtlar
çerçevesinde herkes suçsuzdur. Bunu görüp de, insanın kendisini veya sistem
tarafından belirlenmiş olanları kurtarma telaşına düşmesi, vicdanlı insanların
yapabileceği bir iş değildir.
Gerçeğe sadakat ve fazilet mücadelesi
Çok rastlanan Ergenekon kitaplarından farklı olarak, Soner Yalçın, hem
gerçeğe sadakatin, hem de faziletin örneğini verdi. Samizdat, Ergenekon tertibi
kapsamında yürütülen psikolojik harekâtın öncelikle hedef aldığı asker ve sivil
aydınlara yapılan büyük haksızlıkları sergiliyor.
Soner Yalçın’ın “gazetecilik” olarak tanımladığı bu iş, bana Kennedy’nin Fazilet
Mücadelesi veren o ABD’li seçkin aydınları hatırlattı.
Soner Yalçın, sistemin gazetecileri gibi, sistemin merkezlerinden sipariş edilen
bir kitap yazmadı. Kalıcı olan, belgeli olan, hakikati temsil eden, yoğun emekle
ürettiği bir eser çıkarttı ortaya. Görülecektir, Samizdat bu dönemin gerçeği olarak
gelecek kuşaklara kalacaktır.
Gazetecilik
Gazetecilik hakikat aşkıyla oluyor. Hakikat ise, zalimlere dokunuyorsa, ancak
erdemli insanlar tarafından bulunur ve savunulur. O nedenle gazetecilik, herhangi
bir iş değil, ancak vicdanlı insanların hakkıyla yapabileceği bir iştir. Soner Yalçın,
Samizdat’la o işi yapmıştır.