Hürriyet gazetesinde 30 Ocak günü çıkan haber, hangi bilgi ve görgüye dayanıyor? Ermeni, Rum, Bulgar, Arap vb düşmanlığı Türklüğe yakışır mı? Büyük millet milliyetçiliği ve köksüz millet milliyetçiliği. Hrant Dink cinayetinde çıkan kitapların kökenindeki bulguların altındaki imza? Talat Paşa Komitesi ve Ermeniler.
Sayın Enis Berberoğlu
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
30 Ocak 2012 günlü Hürriyet gazetesinin 18. sayfasında “İsviçre davasına Dink’le çıkacak” başlıklı bir haber yayımlandı. Sayın Zeynel Lüle’nin imzasını taşıyan bu haberin üç yerinde, Doğu Perinçek’in “Türklüğü aşağıladığı için, Hrant Dink’e hayatta iken büyük tepki gösterdiği” tekrar ediliyor.
Bilgi ve görgüye dayanmıyor
Bu iddia bütünüyle gerçek dışıdır. Haberin bu bölümü, bilgi ve görgüye dayanmadan, kaynaklara bakılmadan yazılmıştır; üzülerek belirteyim, uydurmadır veya Ergenekon sürecinde psikolojik savaşla yaratılmak istenen “imaja” aldanarak yazılmıştır.
Hrant Dink yaşarken veya öldürüldükten sonra, onu hedef alan tek bir sözcüğüm gösterilemez. Hrant Dink’in 2004 yılı başlarında Agos gazetesinde yayımlanan dizi yazısına olsun, sözlü açıklamalarına olsun hiçbir tepki göstermedim. Hrant Dink’e düşünce özgürlüğü çerçevesinde gösterilen tepkiler, bir hakkın kullanılmasıdır; ancak o tepkilere katılmadım.
Duyarlılığımız emperyalizme karşı
Nedeni, azınlıklara karşı özel bir duyarlılığımın bulunmasıdır. Ben, Türklüğü emperyalizme karşı savunmada duyarlılık üzerinde yoğunlaşmamız gerektiği kanısındayım. Yunan, Bulgar, Ermeni, Arap gibi ezilen milliyetlerle çekişme içine girmeyi hayatımın hiçbir döneminde yerinde bulmadım; emperyalizme karşı iki yüzyıldır savaşan büyük bir millet olan Türklüğe de yakıştırmadım. Bu konuda çok yazım var.
Genel Başkanı olduğum İşçi Partisi örgütlerine de Hrant Dink’i eleştiren herhangi bir eyleme katılmamaları konusunda talimat verdim. Eleştirenlerin özgürlüğüne bir diyeceğim yoktur. Bu ideolojik bir meseledir ve Hrant Dink cinayetinin “faillerini” yanlış adreslerde aramak için kullanılmaktadır. Buna da dikkatinizi çekiyorum.
Hrant Dink ile görüşmeler
Dahası, Hrant Dink cinayetinden önce, onunla konuşmaları için basın alanındaki arkadaşlarıma öneride bulundum. Çünkü Malatya’da ve başka yerlerde emperyalizmi hedef alan açıklamalarını öğrenmiştim. Bizzat eşim Şule Perinçek, Hrant Dink ile uzun uzun telefonda görüştü. Yayınlanmak üzere söyleşiler yapılmasına fırsat kalmadan katledildi.
Bütün bulgular İşçi Partisi’nden
Hrant Dink’in öldürülmesinden sonra cinayetle ilgili bütün bulgulara, İşçi Partisi olarak yaptığımız saptamaların izinden gidilerek ulaşılmıştır. Sayın Nedim Şener kardeşimizin kitabı dahil, yapılan ciddi yayınlar, önemli ölçüde bizim basın toplantılarında yaptığımız açıklamalardan derlenmiştir. İsteyen karşılaştırabilir ve saptar.
Ellerimiz en başından beri Hrant Dink’i katleden örgütün yakasındadır. Bu mücadelenin önderiyiz. Perdeleyenleri de herkes görmektedir.
Bu açıdan da Hrant Dink’e karşı, öldürülmesinden sonra da “büyük” veya en ufak bir tepki ifade etmiş değiliz. Çünkü biz, tertibi yapan büyük gücü biliyoruz ve onu hedef alıyoruz.
Talat Paşa Komitesi’nin Ermenileri hedef alan
Tek sözcüğü bulunamaz
Üyesi olmakla onur duyduğum Talat Paşa Komitesi’nin de Ermenileri hedef alan bir açıklama veya tavrı olmamıştır. Komitemiz, her zaman ve her yerde 1915’ten bu yana “Ermeni soykırımı” yalanlarının arkasında büyük devletlerin bulunduğuna dikkat çekmiştir. Tek bir falsosu yoktur. Yayınlar ve belgeler ortadadır.
Uluslararası düzlemde Ermenileri incitecek
Tek sözcüğümüz gösterilemez
İsviçre’de Winterthur’daki 23 Temmuz 2005 günlü savcılık sorgusunda, 19 Eylül 2005 günü Lozan Sorgu Yargıcı Jacques Antenen’e verdiğim sorguda, 2006 yılı Mart ayındaki Lozan yargılamasında ve Avrupa’daki konuşmalarımda Ermeni yurttaşlarımızı incitebilecek tek bir sözcüğüm yoktur, olamaz da. Onları has tutmaya, onların değerini anmaya her zaman özen gösterdim.
Sayın Berberoğlu,
Değerli Dostum,
Bu açıklamayı gerçeklerin bilinmesinin ötesinde, AİHM’deki davanın hassasiyetini de dikkate alarak yayımlamanızı diliyor ve sizden bekliyorum.
Dostluk ve saygılarımla.
Doğu Perinçek
İşçi Partisi Genel Başkanı
Not: Bu mektubumun özünü yansıtan bölümleri, 2 Şubat 2012 günü Hürriyet gazetesinde yayımlandı. Sayın Enis Berberoğlu’na duyarlılığı nedeniyle teşekkür ederim.